Sağlığınız İçin Hep Yanınızda
Yurt içinde 10, yurt dışında da Hollanda ve Almanya şubeleriyle, kayıtlı on bini aşkın, onursal ve fahri üyeleri binlere ulaşmış bulunan HASVAK’ın kuruluşundan beri Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı olan Engin Tuzlacıoğlu Öztürk, vakfın kuruluş amaçları ve genel işleyişin hakkında bizlere bilgi verirken, vakfa edebileceğimiz yardımlar hakkında da ışık tutuyor…
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
5 Aralık 1937’de yılında Bursa’da, 5 kardeş, 2 manevi abla ve babaanneyi barındıran geniş bir aileye mensup olarak dünyaya gelmişim. İlk, orta ve lise eğitimimi Bursa’da tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için Ankara’ya Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ne geldim. Ankara’da Ressam, Mimar Cihangir Vefa Öztürk ile evlendim. Bir kızım, bir oğlum ve üç torunum var.
HASVAK nasıl, ne zaman kuruldu?
Kıbrıs çıkarması sırasında yaralı askerlerin GATA’ya gelmesi ile HASVAK’ın temelleri atılmış, 1974 yılında yaralı askerleri ziyaret ile gönüllü olarak başladığım yaralılara yardım etme işi (isteği) hayatımda dönüm noktası olmuştur. Her geçen gün hastane ziyaretlerimi sıklaştırdım, servisleri tek tek gezip yaralılara yardım etmeye çalıştım, kiminin mektuplarını yazdım, kiminin çeşitli ihtiyaçlarını karşıladım. Ciğerlerinde havan patlamış Kıbrıslı Mücahit Hüseyin Bardak’a altı ay evimde baktım, daha sonra iki ayda bir kontrollerini yaptırdım, evimde misafir ettim. Bu arada arkadaşlarım ve dostlarımdan oluşan ilk “Gönüllüler Grubu”mu kurdum. Yıllarca kendi yeme-içmemden, giyimimden artırabildiklerimi “Küçük Kasa”mda biriktirip “Gönüllü Yardımları Fonu” oluşturdum. On yıl içinde “Gönüllüler Grubu” çok büyüdü ve ilk “Mavi Melekler”i kurdum. 1984 yılında bir dizi yumuşak doku tümörü ameliyatı geçirmeme rağmen gönüllü çalışmalarımdan hiç vazgeçmedim.
Eşim Cihangir Vefa Öztürk’ün de yardımı ile pek çok önemli kişi ile tanıştım, hastalar yararına kaynak geliştirme etkinlikleri düzenledim. Buralardan elde ettiğimiz gelirler hastanelerin eksikliklerini gidermek, cihaz ve ekipman almak için kullanıldı. Ancak yasal bir kurum olmadığımız için sıkıntılarımız artmıştı. 1985 yılında tek başıma mal varlığımı ortaya koyarak 15 arkadaşımla beraber HASVAK’ı kurdum.
HASVAK’ın kuruluş amaçları nelerdir?
HASVAK Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı’nın kuruluş amacı; hiçbir karşılık beklemeden, çıkar sağlamadan, hastalara ve devlet hastanelerine yardım etmek, hastaların dualarını almaktır. Bizlere “bunlar sorunlu kadınlar, onun için hastanelere geliyorlar” derlerdi. Halbuki sorunlu insanın sorunlu ortamda işi neydi? Bazen de yolda, asansörde sıkıştırırlardı, “hiç mi para almıyorsunuz, yol parası, yemek parası da mı almıyorsunuz?” diye sorarlardı. Bu sorulara ağlayan gönüllü üyemiz çok olmuştu. Bu arada yeri gelmişken şimdiye kadar pek bilinmeyen bir şey açıklayacağım: Ben 43 yıldır vakıftan hiçbir ücret, temsil gideri dahi almadan çalıştım ve hiçbir sosyal güvencem yoktur. Ancak şikayetçi değilim, çok da mutluyum; ömrüm değerlendi ve boşa geçmedi. Hz. Mevlana “İki şeyi unutma diyor: Allah’ı ve ölümü…”
Yardımcı olduğunuz bireyleri neye göre belirliyorsunuz?
Yardımcı olduğumuz bireyler devlet hastanelerinde yatmakta olan, maddi imkanları olmayan hastalardır. Yardım edeceğimiz hasta konusunda genellikle hastane yönetimi ile iş birliği yapıyoruz.
Önümüzdeki dönem gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projeler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Birkaç projemiz var ama ilk istediğimiz; yaşlı bakım ve alzheimer merkezi ile kız çocukları için kız meslek liseleri açmak. Kanserli çocuklarımıza ”gezici röntgen cihazı” alabilme çalışmalarımız devam eden en önemli projemizdir. Mavi meleklerimiz hastalara moral verip, ihtiyaçlarını temin edip, gecelik, pijama, çamaşır alıyor; hastane yönetiminin verdiği görevleri bir program dahilinde yerine getiriyorlar.
HASVAK Gençlik Kolları’ndan bahsedebilir misiniz? Neler yaparlar, çalışma süreçleri nasıl işler?
HASVAK Gençlik Kolu 3 sene önce kuruldu. Gençlik kolu olan ve de 43 yıl aralıksız devam eden tek yeni vakıfız sanırım. Gençlerimizin her biri ayrı ve çok değerli. Gençlerimizi kendi haline bırakıp onlara büyükleri olarak yol göstermemiz, büyüklerin edinmiş oldukları tecrübelerini gençlere aktarmaları şart. Üç yıldır ayda bir toplantılar yaptık, önce “gönüllü ne iş yapar, kazancı nedir?” soruları ve tartışmaları ile uygulamalarını birlikte konuştuk, tartıştık ve gençlerimizi yavaş yavaş projeler yapmaya yönlendirdik. Gençlerimize bol bol sevgi verdik. Benim bir sözüm var biliyorsunuz: “Sevgi, dokunduğu her yeri, her şeyi güzelleştiriyor.” İşte vakfımızın gençleri onlara verdiğimiz sevgimizin eseridir. Hataları olmuyor mu, oluyor elbet ama kendi hatalarını fark edip düzeltiyorlar veya birbirlerinin hatalarını düzeltiyorlar, artık kırılmıyor, küsmüyorlar. Hatta geçenlerde bir tanesi “Engin Anne iyi ki sizi tanıdım çocukluğumdan beri biraz param olsa, bana birisi yardım etse de birilerine yardımcı olsam diye düşünürdüm, iyi ki size rastladım” dedi. Biliyor musunuz; ben ortaokul birinci sınıfa geçtiğim zaman harçlıklarımı biriktirip, bütün ev halkına parama göre hediyeler (çorap, mendil, toka, çikolata) alır bayram sabahları, bu hediyeleri vermekten çok mutlu olurdum. Lisede iken yatılı okuyan arkadaşlarımı ev iznine çıkarıp eve getirir, annemin yemeklerinden yedirirdim. Gençlerimiz artık projeler yapıyor, yaşlılarımızı ziyaret edip eğlenceli birkaç saat geçirip moral desteği vererek onların bazı ihtiyaçlarını karşılıyorlar. İkinci olarak kanser hastası olan çocukların en büyük ihtiyaçları olan bezleri alıp götürüyorlar. Kişisel harçlıklarının yanında ikinci el giysileri bağış karşılığı pazarlayıp 5.000 / 6.000 bez alıp götürüyorlar. Kanser hastası çocuklarımız tuvalete giremedikleri için, günde (6-7) bez kullanıyorlar, beze çok ihtiyaç olduğu için bol bol bez götürüyor, hasta çocuklarımıza moral günleri düzenleyip, onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyorlar. Yaz başında bir gençlik festivaline hazırlanıyorlar. Festivalin geliri hangi projelerine harcayacaklarına henüz karar vermediler. Ayrıca, gençlerimizi vakıf yönetiminde görev almaları için de yönlendiriyorduk. İlk gencimiz vakfımızın yönetim kuruluna girdi. Yani gözümüz arkada değil. Bizler kurduk, büyüdük, büyüttük ve 43 yılı doldurduk. İnşallah gençlerimiz yarım asır HASVAK’ı devam ettirirler. Son olarak belki çok az kişinin bildiği bir gururumu söylemek istiyorum: Hollanda’dan bir ödül aldım. Ödül gecesi Hollanda Sağlık Bakanı ile sahnedeydik, iki zarf getirdiler, bana ve eşime iki ay dünya seyahati, “almam, ben bu ödülün tutarı kadar cihaz – ekipman istiyorum” dedim. Kısa bir görüşme yaptıktan sonra kabul ettiler. Sonra bir şey daha istedim; Hollanda posta pullarının yüzü Türk Bayrağı arkası Mevlevi Sema Ayini… Biraz daha uzunca bir görüşme oldu ama ben (5-6 gün) daha kaldım, ben oradayken bir gün Hollanda pullarının bir yüzü Türk Bayrağı, bir yüzü Mevlevi Sema Ayini olarak çıktı. Sağlık Bakanı Kazım DİNÇ zamanıydı ve eşi Nihal Dinç de bizimle beraberdi.
Peki verdiğiniz ödülleri hangi kriterlere göre veriyorsunuz?
Ödüllerimizin ana temasını sağlığa emek verenler oluşturuyor. Bununla beraber bildiğiniz gibi, vakfımızın ana faaliyet konusu, hastalara ve devlet hastanelerine her türlü yardımı yapmaktır. Bu çerçevede vakıf faaliyetlerimizde bize destek sunanlar da doğal olarak sağlığa emek vermektedirler. Basın, vakıf çalışmalarımızda en büyük desteğimizdir. Bu nedenle “yurt içi ve yurt dışı sağlık haberlerinde HASVAK’a verdikleri medya desteği” kriter olarak belirlenmiştir. Ödüllerin sahiplerini belirlerken sağlık sektöründe çalışsın çalışmasın öncelikle sağlıkta fark yaratan insanları tespit etmeye özen gösterdik. Bunun yanında vakfımızdan desteklerini hiç eksik etmeyen ve faaliyetlerimizi daha iyi ve etkili icra etmesini sağlayanlar arasından da adaylar belirledik.
HASVAK’a nasıl destek olunabilir?
Öncelikle tekrar etmek isterim ki, vakfımız, hiçbir kar amacı gütmeden faaliyetlerini devam ettirmeye çabalamaktadır. Vakfımız olanaklarına göre ve bağışçılarımızdan aldığı yardımlarla her ay düzenli olarak ihtiyacı olan kimselere akülü-aküsüz tekerlekli sandalye yardımı yapmaktadır. Ayrıca yine olanaklarımız dahilinde kanserli çocuklarımızın giyecek, bez gibi ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ediyoruz. Buna ek olarak kanserli çocuklarımıza gezici röntgen cihazı temin etme çabası içindeyiz. Ayrıca bildiğiniz gibi mavi meleklerimiz her zaman hastalara moral desteği olmakta. Bu sebeple vakfımıza ister bağışta bulunarak tekerlekli sandalye ve diğer yardımlarımıza katkı sağlayabilirler, isterlerse mavi meleklerimize katılarak vakfımıza destek olabilirler.