Rukiye Göçer, kızı Ada’nın hayata gelmesiyle yaşadığı duygularını anlattı.
Diş hekimi Rukiye Göçer, kızı Ada’nın hayata gelmesiyle yaşadığı duyguları, onunla geçirdiği zamanı ve annelik hakkındaki hislerini aktarıyor…
Anneliği bir cümleyle anlatmanızı isteseydik neler söylerdiniz?
Sonsuz, sınırsız aşk…
Anne olmakla birlikte hayatınız nasıl bir değişime uğradı? Beklentileriniz doğrultusunda bir değişim mi oldu sizin için?
“Değişim”, bu duyguyu tarif etmekte çok yetersiz kalır. Hayat tam olarak alt üst diyebilirim. Yanlış anlaşılmasın lütfen, bir Sufî deyimi çerçevesinde söylüyorum bunu; hayatın altı, üstünden çok ama çok daha güzel kızımla. Açıkçası farklı bir beklentim yoktu annelikten. Tabii ki belli kural ve sınırlar ölçüsünde gözlemci kalmak en doğrusu diye düşünüyorum, çünkü hayatın getireceği o anki şartlar ve durumlar, vereceğim kararları değiştirecek ya da etkileyecektir. Dolayısıyla her şey zamanı gelince değerlendirilmeli. Tek önceliğim, kızımı psikolojik ve fizyolojik açıdan sağlıklı ve mutlu bir ortamda yetiştirmek olur o kadar. Onun dışında anda ve akışta kalmayı tercih ediyorum.
Şu anki çocukların en büyük avantajı nedir sizce?
Kızım adına söyleyebilirim ki, alfa kuşağı bu nesil. Dehşet verici bir zekâya ve farkındalığa sahip bu kuşak. Perspektifleri ve vizyonları çok geniş. Hayata 2-0 önden başladıklarını düşünüyorum. Görsel ve işitsel hafızaları çok yüksek, teknolojik yatkınlıkları oldukça fazla ve dijital dünyaya çok kolay uyum sağlayabiliyorlar. İlerideki meslek seçimlerinde ve hayat geçişlerinde bu artı özelliklerin onlara oldukça katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu üretici zihinler onlara avantaj sağlayacaktır mutlaka. Kızımı hayranlıkla ve aşkla izliyorum bu noktada. Gelişimi beni çok heyecanlandırıyor.
Çocuğunuzun ismine nasıl karar verdiniz? Bir hikâyesi var mı?
Özel bir hikâyemiz var evet, gebeliğimi öğrenmemiz Maldivler’de adada oldu ve cinsiyetini bilmeksizin “Ada” olacağına karar vermiştim. “Elif”imiz de babasının isteğiyle eklendi. Her iki ismi de çok anlamlı bizim için. Ada ismi kızımın ruhundaki özgürlüğü temsil ediyor, Elif ise evrensel sonsuzluğu ve bütünlüğü, “öz”ü. Onun için iki ismini de severek kullanıyoruz.
Çocuğunuzun kariyer planlamasına dahil olmayı düşünüyor musunuz? Yoksa kararı tamamen kendilerine mi bırakacaksınız?
Bu bir anne için oldukça zor bir soru. Objektif cevap verebilir miyim bilemiyorum. Yetiştirme prensiplerime göre yanıt, müdahil olmam; ancak, anneyim. Duyguları ekarte etmek çok kolay olmayacaktır. Zamanı gelince değerlendiririz diyerek kapatmış olayım şimdilik bu bahsi.
İleride çocuğunuzun sizinle aynı mesleği yapmasını ister miydiniz?
Ben mutluyum ve mesleğimi çok seviyorum. Kızımın da mizacına uygun olabilir ama ister mi bilemiyorum. Şimdilik tercihlerinin arasında yok. Kendi kararı.
Beraber yapmaktan en çok keyif aldığınız aktiviteler neler?
Her şey, diyebilirim. Kızım büyüdü ve benim hayatıma ayak uydurmaya başladı. Bazen toplantılar, eğitimler, seminerler, çalıştaylar, klinikler tüm buralara beraber katılım sağlıyoruz. Benim için işitsel bilgiden çok, kızıma görsel olarak rol model olan anne olmak daha önemli. Üretkenliğimi, çabamı, azmimi, başarımı, çalışma tempomu izliyor, şahit oluyor, anlamaya çalışıyor ve tabii ki aldığım geri dönüşleri de görüyor. Bunların hepsini içselleştirdiğini ve zamanı gelince kendi potansiyeli ölçüsünde ortaya çıkaracağını düşünüyorum. Çok güçlü büyüyor!
Annenizden aldığınız ve sizin için önem taşıyan bir öğüt var mı?
Hayatımda, seçtiğim ve seçemediğim herkese iyi ki diyorum. En çok da aileme, anneme! Nasıl ki tohumu ağaçtan ayıramıyorsak, beni de ben yapan bağ aile. Bu yaşında hâlâ aktif, dinamik ve üretkendir annem ve her şeyden önemlisi pozitiftir. Varlığı ailemizin üzerinde koruyucu ve kuşatıcıdır. En güzel ve değerli öğüdü budur benim için. Çok örnek aldığım yanları var annemin, sessiz ve sözsüz. Şüphesiz, kızım da böyle büyüyor…
Bu süreçte evde birlikte yaptığınız aktiviteler neler? Nasıl geçiyor bir gününüz?
Aslında günlerimiz çok yoğun geçiyor. Standart bir ev hayatımız yok. Okul düzenini etkilemeyeceği şekilde mümkün olduğunca benimle hareket etmesini sağlamaya çalışıyorum. Haftalardır hafta sonlarını evde, hatta çoğu zaman Ankara’da geçirmediğimizi fark ettim ama keyifliyiz bu durumdan. Ara ara kendimize bağımsız zamanlar vermiyor değiliz, kişisel sınırlarımızı koyuyoruz da. Dengedeyiz.
Anneler Günü mesajınızı paylaşır mısınız?
Anneliği bugünle sınırlandırmamakla birlikte, günümüzün getirdiği sisteme de ayak uyduruyoruz tabii ki. Özetle kalpten kısaca şunu söyleyebilirim: Annelik canlılık, nefes, aşk…