Pandami Music
Pandami Music- EREN HALICI, ALARA CANAY, EGE ÇAKIR, DORUK PETEKKAYA
Müzik ile Birleşen Hayatlar
Yabancı ve Türkçe şarkıları birleştirdikleri videoları ve İnstagram’da sevilerek takip edilen canlı yayınları ile pandemi dönemine damga vuran Pandami Music Grubu ile Bilkent Otel’de keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
FOTOĞRAF: UTKU DEMİRSOY RÖPORTAJ: DİLARA ERTÜRK
Öncelikle sizi yakından tanıyabilir miyiz? Neler yapıyorsunuz?
Ege Çakır: Bilkent Bilgisayar Teknolojisi Bilişim Sistemleri bölümünden mezunum. Müzik ile yakından ilgileniyorum.
Alara Canay: İki hafta içerisinde ODTÜ İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olacağım. Ben de müzik ile ilgileniyorum. Vokalim.
Doruk Petekkaya: Hacettepe Maden Mühendisliği mezunuyum. Ben de müzisyenim. Kendimi bildiğimden beri müzik ile uğraşıyorum. Aslında hiçbir zaman madene karşı bir ilgim olmadı. Müzisyenlik yapmaya aktif olarak devam ediyorum.
Eren Halıcı: Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunuyum. Şu an Yazılım Mühendisliği yapıyorum. Müzik ile birlikte bir yandan da doktora yapıyorum.
Grubunuzun hikâyesi nasıl başladı?
Ege Çakır: Yakın arkadaşımız Alaa Wardi’nin kendi yaptığı videolara bizi dahil etmesi ile zaman içinde böyle kemik bir kadro oluştu. Aldığımız pozitif tepkiler üzerine biz de devam etmeye karar verdik. Aslında “şöyle bir proje geliştirelim” gibi bir başlangıcımız yok, kendi kendine gelişti.
Herkesin sevdiği, bildiği şarkılara “cover” yapıyorsunuz. Kendi söylediğiniz şarkılar da var ama cover fikri ortaya nasıl çıktı? Bir de çok eğlenceli bir diliniz var. Video serüveninizden de bahsedebilir misiniz?
Alara Canay: İlk noktada iki, üç şarkıyı birleştirme gibi bir durumumuz yoktu. Daha çok dinlemekten keyif aldığımız parçaları bir şekilde eğlenceli videolar ile coverlayıp o şekilde sunuyorduk. Parçaları bir araya getirmeyi çok seviyoruz. Şunu yapsak iyi olur, bu geçiş güzelmiş derken bu şarkılar ortaya çıktı.
Doruk Petekkaya: İki şarkıyı birleştirmek bize keyif veriyor ve video ile beraber güzel bir enerji halini alıyor, bu da karşı tarafta pozitif bir enerjiye dönüşüyor diye düşünüyorum.
Şu an bir albüm hazırlığınız var mı? Nasıl bir süreçten geçiyorsunuz?
Eren Halıcı: Şu an böyle bir hazırlığımız ve düşüncemiz yok ama istiyoruz. Aslında hepimizin de istediği ve hayali olan şey bu.
Kendinize ait şarkılarınız var mı? Şu anda üzerinde çalıştığınız en azından albüm fikri oluştuğunda bunun ile çıkarız dediğiniz bir şarkı var mı?
Alara Canay: Kendimize ait parçalarımız var ama açıkçası hiç onlar üzerinde çalışmadık.
Ege Çakır: Elimizde olanlar şu an insanlara sunduğumuz tarzdan çok daha farklı. Şu an sunduklarımız biraz daha eğlenceye yönelik ama elimizde olanların sanatsal kısmı biraz daha ağır basıyor. Daha çok hiçbir şeyi düşünmeden kendi istediklerimizi yaptığımız projeler.
Gelecek projeleriniz nelerdir? Pandemi sürecinden geçiyoruz, içinde bulunduğunuz sektör açısından da oldukça zor bir zaman. Bundan sonraki dönem için hayalleriniz neler?
Eren Halıcı: Şu dönem geçtikten sonra canlı çalmayı çok özledik, çok istiyoruz. Ama genel olarak hiçbir zaman net bir plan ile yola çıkmış bir grup değiliz. Kendi eğlendiğimiz şeyi yaparken insanların da hoşuna gitmesi ile devam eden bir grup olduk ama değişimlere açığız tabii.
Ankaralı bir grup olarak çıktınız ama çok kısa zamanda tüm Türkiye sizi bilir hale geldi. Tepkiler nasıl? Nasıl değerlendiriyorsunuz? İnsanlar sizi neden sevdi?
Eren Halıcı: Onu biz de çok merak ediyoruz. Yaptığımız şey ile bir arada eğleniyoruz aslında. Kayıtlarımızın ve videolarımızın eli yüzü düzgün olsun diye özen göstermeye çalışıyoruz. Bir şekilde izlenebilir dinlenebilir bir şey ortaya çıkarıp bir yandan da eğleniyor olduktan sonra galiba insanlar bizim ile bir ortak nokta buldular.
Alara Canay: Bir yandan da bizim ile iletişime geçen herkes siz bir şeyleri oldurmaya çalışmıyorsunuz olduğunuz gibisiniz, insanlar sizi bu yüzden seviyor ve beğeniyor gibi geri dönüşler yapıyorlar.
Popülerliğiniz arttıkça sizi şaşırtan, acaba dedirten bir şey ya da yaşadığınız enteresan bir şey oldu mu? Bir televizyon programına da katıldınız çünkü…
Ege Çakır: Birkaç kez canlı yayınlara çok sevdiğimiz ve çok takip ettiğimiz kişiler dahil oldu. Hiç planlamadığımız ve beklemediğimiz bir şekilde canlı yayına dahil olup, her zaman buradayım ne zaman ne isterseniz bana ulaşabilirsiniz diyen insanlar oldu. Bu bizi çok şaşırttı. Bittikten sonra bile nasıl olduğunu çok sorguladık.
Özellikle pandemi sürecinde sosyal medyanın sektöre çok fazla etkisi oldu. Siz de sosyal medyanın o gücünü kullanarak isminizi ve sesinizi duyuruyorsunuz. Sosyal medyanın, mesleki keşifler anlamında etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ege Çakır: Tamamen meslek haline gelen bir şey artık. Yeni de değil son beş, on yılın ürünü. Artık her şey buradan dönüyor. Aslında biz buna yeni adapte oluyoruz ve geç kaldık. Hep sahnedeydik, eğleniyorduk. Şimdi sahneye çıkamıyoruz o yüzden Alaa vesilesi ile olaylar bu şekilde gelişti. Biz de olay buradaymış dedik.
Bundan sonrası için sizi dinleyenlere neler söylemek istersiniz bizim aracılığımız ile?
Doruk Petekkaya: Ben konserlerde görüşürüz demek isterim.
Eren Halıcı: Ben de, onlar da üretip paylaşsınlar, biz de onları dinleyelim demek isterim
Pandemi süreci ile müzik sektörü çok fazla zarar gördü özellikle sizin gibi performans sergileyen sanatçılar için. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ege Çakır: Bu süreçte meslektaşlarımız müzisyenler, sesçiler, ışıkçılar, barcılar ile beraber çalışıyoruz. Ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bir şekilde nasıl ayakta kalacağız onu düşünürken bizim de sosyal medya tarafımız gelişti. Yeni ihtimaller geliştirmeye çalışıyoruz ama çok kötü durumda olan insanlar var. Müziği bırakıp başka sektörlere yönelen müzisyenler var.
Doruk Petekkaya: Müzik sektörü küçük ya da bir kenara atılacak bir sektör değil. Bu dönemin çözüm yolu nedir şu an onu da bilmiyorum. Sadece müzik de değil bütün sanat camiası etkilenmiş durumda. Belki sanat camiası daha fazla etki altında kalmış olabilir ama herkes zaten şu an zorlu bir süreçten geçiyor. Umarım kısa süre içinde düzelir.
Siz izleyen meslektaşlarınıza bir mesaj iletmek isteseniz ne iletirdiniz?
Ege Çakır: Şu an hayatta kalmak için kesin müzik dışında bir şey yapmak gerekiyor. Çok üzücü aslında böyle bir mesaj iletmek zorunda olmak ama ben böyle olduğunu düşünüyorum.
Sizin grupta aslında farklı çok sayıda meslek var; öğretmenlik, mühendislik gibi. Kendi mesleklerinizi yapmayı düşünüyor musunuz? Böyle bir süreçten de etkilendiğiniz için bunu aslında bizzat yaşayan farklı meslek gruplarından insanlar olduğunuzu düşünerek soruyorum.
Alara Canay: Açıkcası bir süredir yapıyorum zaten. Uğraşıyorum yani bir kurumda öğretmenlik yapıyorum. Ama kesinlikle oradan da tam olarak emeğimin karşılığını aldığımı düşünmüyorum. Bir şekilde tutunmak için ona ihtiyacım var.
Eren Halıcı: Ben de aynı şekilde bir meslek daha yapıyorum. Hoş benim tuzum kuru ama bu duruma dair üzüntümü azaltmıyor tabii bu.