Özlem Sügen Astroloji
Sizi tanıyabilir miyiz? 2-Astrolojiye ilginiz nasıl başladı ?
11 Mayıs 1973 İstanbul doğumluyum.
8 yaşındaydım, bir rahatsızlık nedeniyle bir süre hastane tedavisi görmem gerekiyordu. Takılan serumun bitmesi ve hemşirenin uzun süre gelmemesi
neticesinde kendi iğnemi kendimin çıkardığını, hemşirenin şaşkınlığını ve bu mesleğe duyduğum ilginin böyle başladığını hatırlıyorum.
Bir çocukluk hayalimi ailemin de desteği ile gerçekleştirmiştim. Hemodiyaliz bölümünde branş-eğitim hemşiresi olarak göreve devam ettim. Emekli olmama 3 yıl kaldığı halde bilgiyi tazelemek adına hala mesleki sınavlara giriyorum…
1995 yılından itibaren transit Plüton karşıt burcumda yolculuk yaparken natal Plüton ile olumlu açısı esnasında astrolojiye ilgi duymaya başladım. 1999 yılında ise kariyer evimdeki natal Jüpiter ile olumlu etkileşime geçtiğinde eşimle tanışmıştım fakat evlilik evinde ilerleyen Plüton’un bana hem astrolog bir eş hem de astroloji kariyeri getirebileceğini tahmin bile edemezdim. Vedik astrolojisinde natal Ketu mistik konularda yetenek veriyor ve seçkin bir yerde olması gerekiyor. Natal haritamda 3.evde ve yükselimde olduğu İkizler burcunda. Batıya baktığımızda Plüton-Venüs-MC arasında büyük üçgen var. Yine psişik konularda başarı veren Ay-Merkür-Rahu arasında da bir büyük üçgenim daha var. Yücel Sügen astroloji konusunda yeteneğimi fark etmişti ve ilk öğrencisi ben oldum. Numeroloji, Batı astrolojisi ve diğer sistemlerle birlikte Vedik astrolojisinde 2 yıl sonra kısmetse 20.yılımı dolduracağım…
Astroloji hayatlarınızı etkiledi mi? İnsanların hayatında nasıl bir rol oynuyor?
Elbette etkiliyor, etkilememesi mümkün mü? Olumlu anlamda etkilediği gibi olumsuz anlamda da etkilenebiliyoruz.
Benim de kimseden bir farkım olmadığına göre genel bir yanıt vermek isterim. Düşünün, natal haritanızda Satürn çok olumsuz bir konumda ve Vedic sistemde
3 ay sonra Satürn Dasa’ya gireceksiniz:) Bu kişi başıma neler gelecek korkusuyla yaşayabiliyor.
Astroloji Tanrının lisanıyla konuşabilmekse eğer, kader ile eş değerdir ve ben hiç kimsenin olumsuz transitlerini olumluya çevirebildiğine şahit olmadım. Özellikle Sadesati, Kandaka ve Asthama Satürn periyodları şayet yaşanan dasa’da olumuz ise oldukça zorlayabiliyor. Neden hastalanıyoruz, neden kaza geçiriyoruz, neden iflas ediyor yada mahkum ediliyoruz ve hatta neden ölüyoruz? Tüm bunlar transit halindeki gezegenlerin bir sonucudur. Birde önemli olan danışana bu olumsuz tabloyu ılımlı bir lisanla aktarabilmek.
İnsanları gerçekte tanımakla tanımamak arasındaki yolculukta tecrübe,bilinç ve farkındalık vazgeçilmezimizdir. Astroloji ‘ye uyarladığımızda kuralları koyan ve bozulmasına izin vermeyen Satürn bir anlamda adaleti de sağlamış olur. Satürn olmasa insanın insana neler yapabileceğini şöyle bir düşünmenizi istiyorum.
İşte astroloji farkındalık yaratmak adına mükemmel bir sistem. Özellikle bir Satürn retrosu bittiğinde farkındalık yaşayan bir kişi tecrübesini şöyle özetleyecektir; kendime zarar verecek eylemlerde bulunurken ben hep Seni suçladım, seni yargılarken seni kötülerken Senin tek emelin benim iyi olmamdı. Anlayamadım. Düşünemedim. İyiliği, doğruyu ve güzelliği kendimden, kötüyü, sıkıntıyı, yokluğu ve kayıplarımı Senden bildim. Oysaki Sen (Satürn) ne iyi bir dostmuşsun, ben ise ne kadar nankör…
Astrolojiyle ilgili bilinen yanlışlar nelerdir?
Astrolojinin felsefesinde var olan iyi zaman ve kötü zaman kuralını hiçbir zaman unutmayalım. Aslında bütün astroloji sistemi bundan ibarettir. İyi zamanda yapılan işler gelişir, büyür, fayda sağlar. Bu süreçte karşınıza çıkan kişilerde muhtemelen doğru insanlardır. Kötü zamanda başlatılan işler başarısız olur ve muhtemelen
karşınıza çıkan insanlar da başarısız olmanız için var gücüyle çalışacaklardır…
Birde günümüzde olmazsa olmazımız, arz talep haline gelen burç yorumları elbette yanıltıcıdır. Mesela 25 Mayıs’taki Yeni Ay fazında yükselen burcu Boğa olanlar için birçok makalede 2.ev konularını aktive edeceği yazılır. Halbuki bende bir yükselen Boğa’yım ve Yeni Ay benim 1.evimde gerçekleşmiş olacak. Natal haritanın ne söylediğine bakmak gerekir. Bu durumda bir sonraki burcu okumakta fayda var desem de konuya magazin amaçlı bakılması en doğrusudur…
Astrolojinin en önemli zafiyeti eğitim konusu. Şimdilerde medyumlar bile astroloji yada astrolog adı altında toplanmaya başladılar. Batı astrolojisinin magazinsel tarafı
buna çanak tutuyor olabilir ama Vedik Astrolojisi evde kendi kendinize birkaç kitap okuyarak öğrenebileceğiniz bir sistem değildir. 2012-2013 döneminde verdiğimiz eğitimin daha ilk aylarında ilişiği kesildiği halde, bu camiada isim yapmak için bizim öğrencimiz olduğu yalanına başvuranlar var. Vedik Astrolojisinin kaynağı Hindistan’dır. Mesleği gereği belirli aralıklarla birçok defa Hindistan’ da bulunmuş, orada eğitimlere katılmış ve Türkiye’de ilk Hint Astrolojisi kitabının yazarı olan Yücel Sügen’den yaklaşık 20 yıldır bire bir ders aldığım halde ben hala bu sistemi öğrenmekteyim. Bununla birlikte bu ülkede birkaç kitap okuyan Vedik Astrolog olabiliyor (!) Her konuda olduğu gibi astroloji alanında da maalesef bir yozlaşma söz konusu…
Bir de yurtdışından alınan eğitimlere değinmek istiyorum, yabancı dilde online Vedik astroloji eğitimi veren bu ülkelerde tabiri caizse “parayı bastıranın sertifika alabildiği” bir durum ortaya çıkıyor. Bu kursların bizdeki özel kolejlerden bir farkı olmamakla birlikte, orada online Vedik eğitimi görenlerin bizim kursta nasıl afalladıklarına birçok kez şahit oldum. Bizim online kursumuzda dahil olmak üzere diğer uzaktan eğitimleri yeterli bulmuyorum, her zaman bu işi yerinde öğrenmiş bir astrologdan birebir eğitim almak astroloji öğrenmenin en doğru yoludur. Ve ben bu konuda şanslı olduğumu
düşünüyorum.
En çok sorulan sorular para ve aşk ile ilgili oluyordur. Bu konularda ne söylemek istersiniz?
Evet doğru diyorsunuz, öncelik aşk ve evlilik sonrasında para iş ve kariyer konuları. Evlilik karakası Venüs ve 7.ev yerleşimi zarar görmüş bir haritada aşk ve evlilik konusu maalesef verimli olamıyor. Kişi özel hayatında mutlu değilse bu iş, kariyer ve sosyal ortamlara da yansıyor. Bu nedenle bu iki analiz konusu birbiriyle bağlantılı. Mutlulukla bağlantılı olan Venüs dışında özellikle Vedik astrolojisinde Ay burcunun önemi çok büyük. Astroloji ‘de mutluluk ve iç huzuru 4. Ev konusudur. 4.evde zararlı bir gezegen varsa veya yöneticisi zararlı bir burçta/evde yada zararlı bir gezegenle kavuşumda olursa, bu olumsuz etkileri bertaraf edecek Ay ve Venüs yerleşimi zarar görürse ve bunlara ilave olarak özellikle Amavasya Tithi doğumlu olan harita sahibi kişiler hem kendilerini hem de çevresindeki insanları bir şekilde mutsuz etmeyi başarabiliyorlar.
İlişkiler dendiğinde Magi astrolojisinden bahsetmeden olmaz.
Kadersel etkiler veren Vedik astrolojisinin fenomeni Ay Düğümlerinin (Rahu ve Ketu) eşleşim haritasındaki tersten kavuşumu çok güçlü bir uyum ve koparılmaz bir
bağ oluşturur. Bu benimle eşim arasında var olan bir açı, imkansızı olur kılan bir görünümdür. Bununla birlikte bu kadar mükemmel bir uyuma rağmen ortak haritada Satürn Çarpması var ise kadın ve erkek istemeseler de yollarını ayırabiliyorlar, bu Satürn çarpması bazen 2 yıl bir ayrılık, bazen de resmi bir boşanma ile sonuçlanabiliyor. Demem o ki Magi astroloji olmadan ilişki analizi yapılamaz. Ortak haritada var olan mükemmel karmik uyuma rağmen, çiftler ciddi bir ayrılık yaşıyorlarsa, ayrılık süresi önemli olmaksızın, altında yatan neden Satürn Çarpmasıdır.
Birçok farklı astrolojik yöntem kullanıyorsunuz. Bunlardan bahseder misiniz?
Bir analizde tüm astroloji sistemlerinin kullanılması analizi zenginleştirir, çok seslilik ve çeşitlilik her alanda her zaman iyidir. Bir astrolog bir alanda uzmanlaşsa bile bütün sistemleri özellikle Vedik astrolojisini bilmelidir. Ben analizlerimde Çin astrolojisi de dahil olmak üzere tüm sistemlere yer veriyorum. Özellikle ilişki ve evlilik konusunda geleneksel astrolojide Magi sisteminin üstünlüğü tartışılamaz. Vedik astrolojisinin de Magi’yi desteklediğini her zaman deneyimledik. Bir haritada ne kadar uyum olursa olsun bir ilişkinin (evliliğin) kalitesi ve ömrü ortak haritada var olan Satürn Çarpması kadardır. Satürn çarpması aradaki çok büyük aşka rağmen, huzursuzlukla kendini gösteren, onarılamaz yaralara neden olan, eşini çok sevmesine rağmen boşanma davası açan bir kadının mutlak kaderi olabiliyor.
Kendi yaralarını saramayan ama çevresine şifa dağıtan Chiron, Magi astrolojisinin Satürn kadar önemli bir elemanıdır. ilişkiyi başlatan, devam ettiren, sonlandıran Satürn ile adeta yarış halindedir.
Türkiye’nin geleceği ile ilgili neler söylersiniz?
Ülkemiz uzun bir zamandır zor bir süreçten geçiyor, zaman zaman bunları astrolojik yorumlarda yazıyoruz. Bunun devam edeceğini söylemek için aslında astrolog olmaya da lüzum yok. Biraz gazeteleri ve köşe yazarlarını takip eden biri kafasında bir durum değerlendirmesi yapabilir. 2017 Türkiye İngressus haritasında 12. evde Güneş, Mars ve Merkür stellium yapıyor. Bu harita Haziran ayı ve sonrasını kapsıyor. Demek ki kaos ve huzursuzluk Haziran’dan sonrada devam edecek. Güneş otorite konumundaki kişiler yani bizi yönetenleri, Mars şiddet ve agresyon içeren her türlü oluşumu, Merkür’ünde iletişim, basın yayın medya gibi konuları temsil ettiğinin düşünürsek mevcut olan sorunlar devam edecek hatta bir seviye artabilecek diyebilirim. Jüpiter ile Mars’ın olumsuz açısı işsizlik, ekonomi güvenlik ve hukuk konularında bozulmaların iyiden iyiye ayyuka çıkacağı zamanları göstermekte. Merkür 12.evde Güneş ile birlikte olduğundan iktidara yönelik sert eleştiriler devam edecek. 12. evin bu kadar etkilenmesi diplomatik ilişkilerdeki, cezaevlerindeki sorunları, terörist tehditlerini ve istihbarat konularında ki zayıflığımız ortaya serecektir. Ağustos ayında 2 tutulma yaşayacağız. Birinde T.C haritasında 8.ev diğer tutulmada 3.ev konuları aktive olacak. 8.ev yaşayacağımız krizleri ne kadar iyi yönetebildiğimizi gösterir. 3.ev konularında akla ilk gelen sınır komşularımızdır. Mültecilerde ülkemizi işsizlik ve ekonomi konusunda zorlamaya devam edecek. 21 Ağustos’taki Aslan burcundaki Güneş tutulması bu anlamda çok önemli. 11 Ağustos 1999 yılındaki Güneş tutulması yine Aslan burcunda olmuştu. 17 Ağustos’ta yıkıcı bir deprem yaşandı. Böyle bir risk Ağustos’taki Güneş tutulmasında da mevcut. Bu tutulma sonraki 1 yıl için ülkemiz adına köklü değişimlerin mesajını vermekte. Detaylar için 9 Nisan’da yazdığımız Referandum Sonrası Türkiye yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.astromistik.com/Astrogundem.htm
Dünya ile ilgili öngörüleriniz…
Bunun için ülkelerin kuruluş haritalarına göre yorum yapmak en doğrusudur ama genel olarak siyasi huzursuzluk bir çok ülkeyi etkisi altına alacaktır. 2017 yılında tüm dünyada özgürlük ile bağlılık arasında dengelerin değişeceği karmik bir yıl olacak. Karmanın yılında tüm gezegen dizilimleri birbirine karşıt olan konularla özdeşleşecek ve karmanın lordu Satürn tüm iyi niyetli girişimleri mükâfatlandıracak, kötü niyetleri ise cezalandıracaktır. Satürn geri giderken bizleri pratik bir bakış açısıyla kültürel yapımızı ve inançlarımızı geliştirmeye, ahlaki kuralları pekiştirmeye, adalet duygumuzu sorgulamaya, empati duygumuzu güçlendirmeye ve zihnimizi açmaya çağırıyor. ABD başkanı Trump’ın haritası bariz bir şekilde “yapacakları öngörülemeyen bir insan” profili yansıtmakta. Önceliği elbette ki ABD nin ekonomik menfaatleri olacaktır.
Bir kişiye baktığınızda burcunu, hayatını; fiziksel özelliklerinden, tavırlarından anlamak mümkün mü?
Aslına bakarsanız çok ta mümkün değil ama bazılarının fiziksel özellikleri ve belirgin mizaçları ip ucu verebilir. Mesela, uzun yüzlü bir kadın eğer zayıf bir bedene sahipse yükselen İkizler burcu olma ihtimali vardır. Aynı şey Merkür’ün yükselenle ilişkisinde de olabilmekte. Kemiksi bir yapıda görünen biri Oğlak özelliklerinde olabilir yada Satürn yükseleni etkiliyordur.
Satürn yükselen burçta çoğunlukla zayıf ve kemikli bir beden verir. Genellikle kısa boylu erkek ve kadınlarda, ayakları ve elleri küçük olanlarda yükselen Yengeç burcu etkisi görüyoruz yada Ay yükselenle ilişkide olabiliyor. Bu tasvirler tabi batı astrolojisinde yer alır, Vedik daha çok ruhanidir.
Atatürk’ün de haritasını çıkartmıştınız. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Atatürk’ün doğum haritasında Vedik Astroloji stajımı yaptım dersem abartmış olmam. Tarih kronolojisine baktığımızda gerçeğe en yakın harita bizim tespit ettiğimiz doğum bilgilerine göre çıkarılmış haritadır. Bu konuda çok fazla spekülatif haberler çıktı ve ileriki zamanlarda da çıkacaktır. Prof. Dr. Afet İnan’ın Atatürk’ün annesinden duyduğu üzere doğum gününün bir ilkbahar günü hatta bunun Mayıs ayına tesadüf ettiğini söylemiş. Atatürk’te annesinden işittiğine göre bir bahar mevsiminde doğmuş olduğunu hatırlayıp bu tarih neden 19 Mayıs olmasın? demiş…
Atatürk Güneş burcu Boğa, yükselen burcu Aslan olarak tam bir asker karakterini yansıtmaktadır…
*Haritanın detaylarını merak edenler sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirler.
Mevcut kitaplarınızdan bahseder misiniz?
Eşim Yücel Sügen’in ilk kitabı 1992 yılında basılmış batı astrolojisine ait kitaptır. Hint astrolojisinde Türkiye’de ilk Türkçe kaynak 1996 yılında Mistik Hint Astrolojisi adında yazmış ve defalarca baskıya girmiştir. 2012-2013 yılında ortaklaşa verdiğimiz eğitim ile birlikte buradaki tüm bilgiler Temel Seviye ve İleri Seviye Vedik olarak e-kitap formatında hazırladık.
Ayrıca eşimin 2016 yılının Mart ayında “Teos Tanrıların Horoskopu” isimli mitolojik roman tadında bir kitabı çıktı. Daha önce kaleme aldığı “Kırmızı Çizgili Ekvator” ve “Karanlık Güçler” adlı romanları vardır.
*Bize ait sosyal medya hesapları:
www.facebook.com/Astromistik
Tweets by Astromistik
https://www.instagram.com/ozlem_sugen_astromistik/
www.astromistik.com