Özgürleştiren Tasarımlar
İç mekândan dışarıya akan tasarımlar, yenilebilir bahçeler, doğal malzemeler, dış mekân mutfaklar ve yaşamı açık alanlara yönelten özgürlük hissi. Çizgisel trendler bir yana yaşam alanlarımızda asıl üzerinde durulmaya başlanan kavramsal bir trend ön plana çıktı; o da kendi alanlarımızda “özgürlük”… Aslında bu yılın tüm çizgisel trendlerinin bu çerçeve etrafında toplandığını söylemek mümkün.
Dış mekân mutfak tasarımlarındaki estetik ve işlevsel zenginlik önceki yıllarla kıyaslanamaz bir noktaya geldi.
Teraslar, bahçeler, balkonlar hepsi pandemi döneminde amacından çok daha fazla anlam taşır hale geldi ve hatta her biri önemli birer ihtiyaç oldular. Hep üstünde durduğum sürdürebilirlik konusu bu alanda da benim vazgeçilmezim. Sürdürülebilirliği olan küçük bir botanik alanı bugün en minimal evlerde bile sağlamak mümkün. Daha geniş alanlara taşınıldığı zaman yenilebilir bir bahçe, bahçeden koparıp barbekünüzde pişirdikleriniz ve bu özel anları arkadaşlarınızla paylaşmanın keyfini başka pek az şey verebilir. Bir yandan da dış mekân mutfak tasarımlarındaki estetik ve işlevsel zenginlik önceki yıllarla kıyaslanamaz bir noktaya geldi. Barbeküler, pizza fırınları, geniş tezgâh alanları ve modüler mutfak gereçleri derken amatör şeflere profesyonel mutfak deneyimi yaşatan alanlar oldular. Dış mekân şömineleri, ateş çukurları, ısı lambaları özel alanlarımızı ve çekirdek sosyalleşme olanaklarını maksimum seviyeye çıkardı. Dış mekânlarda sürdürülebilir lüks için kişiselleştirilmiş sauna ve spa deneyimleri, özel tasarım küvetler, açık bar modülleri ve niceleriyle özel zevklerimizi kendi alanlarımızda yaşama imkânımız doğuyor.
Pandemi koşulları bizleri açık hava yaşam alanlarımıza yatırım yapmaya yöneltti.
Yaşam alanlarımızın daha fazla tadını çıkarmaya sevk eden pandemi koşulları bizleri açık hava yaşam alanlarımıza yatırım yapmaya yöneltti. İlham veren ofis alanları, happy- hour meraklıları, spor düşkünleri derken alışkanlıklarımızdaki değişkenlerle birlikte dış mekân mobilyaya olan merak da arttırdı. Pandemiyle bir süre daha hasbihal içinde olacağımızı öngördüğümüz bugünlerde bahçe ve balkonlarda sıcak havalarda olduğu gibi soğuk kış günleri için de açık alanları yaşanılabilir kılan dış mekân ürünlere daha fazla yatırım bekleniyor.
İç ve dış mekân mobilyalarının her noktasına entegre edilebilen yeni ve davetkar renk paletlerini sıklıkla göreceğiz.
Verandalarda sıklıkla iç mekândan dışarıya akan tasarımlar, kilimler, minderler, bitki ve kanepeler göreceğiz. Dış mekân mobilyada uzun yıllardır popüler olan minimalizm ve temiz modern çizgileri vurgulayan metal ve plastik malzemeler yerini çevre bilincinin de artmasıyla birlikte organik pamuk, yün, hasır, rattan taş ve seramik gibi doğal malzemelere bırakıyor. Her şeyde olduğu gibi iyi bakıldığı sürece endüstriyel malzemeler kadar sağlam kalacaklarına da şüphe yok. 2021 renk trendlerine geldiğimizde griler, buzul maviler yerini sıcak renk yoğunluğunun yüksek olduğu kahve, altın sarısı, turuncu ve zeytin yeşili gibi toprak renklerine bırakıyor. Soğuk renkler her ne kadar sakinleştirici bir etkiye sahip olsalar da misafirperver ve samimi hissettirmediklerini kabul etmek lazım. Beyazdan vazgeçmek bu sezonda söz konusu değil ancak iç ve dış mekan mobilyalarının her noktasına entegre edilebilen yeni ve davetkar renk paletlerini sıklıkla göreceğiz.