Minimal ve Sofistike Batts
Kendi tasarım diliyle koleksiyonlarını oluşturmaya devam eden Batts, üretim sürecindeki prensip ve değerleriyle öne çıkıyor. Minimal ve sofistike bir çizgiye sahip olan marka, doğanın büyüleyici sadeliğinden ilham alıyor.
Batts’ın kuruluşuna da değinerek kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle kendimi markanın önüne koymayı doğru bulmadım, bu sebeple kendimden çok kısıtlı bahsedeceğim. Unutulmamalı ki, tasarlanan koleksiyonlar, kalıplardan prova sürecine, ardından üretime kadar, birçok kişinin yıllara dayanan tecrübesinden besleniyor; o yüzden kendimi markanın önüne koymak bir yana kendimi bu süreçte emeği olan birçok insanın da önüne alamayacağım ama bir takım olarak ele alabilirim. Ben, 80’lerden bu yana yıllardır tekstil alanında faaliyet gösteren bir ailede büyüdüm ve ardından Istituto Marangoni Milano’da yüksek lisansımı yaptım. Bu da bana tekstilin bütün alanlarını deneyimleme fırsatı sundu. Bu sayede farklı perspektifler kazandım ve her noktadaki empati yeteneğimi üst noktaya taşıdım. Kuruluştan bahsedecek olursak, yüksek lisansım sonrası ülkeme döndüğümde ilk iş, markanın çalışmalarını hızlandırdım. Bu zaten ben daha Milano’dayken başlamış bir süreçti. Kumaş seçimlerinden tasarımlara, çok büyük bir hassasiyetle ilerlediğimiz için sonuca ulaşmak kolay olmuyor; bir ceket üzerinde bir ay durulabiliyor. 2024 yılının haziran ayında da ilk koleksiyonumuzla gün yüzüne çıktık.
Batts kendisini minimal ve sofistike bir çizgide ifade ediyor. Peki, siz tam olarak tasarım felsefenizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Öncelikle minimal ve sofistike bir çizgiyle, “old money” trendinin karıştırılması beni rahatsız ediyor, çünkü şu anda insanların “old money” olarak yorumladığı şey onyıllardır olan bir tasarım anlayışı, sadece sosyal medya araçları ile lanse edilen bir hayat tarzı karşılığında ortaya çıkmış bir tanım. Biz bu anlayışla hareket etmiyoruz. Biz, 2000’lerin parlak logolu ve gösterişli anlayışından uzak, daha sessiz bir tasarım dili benimsedik, sade ama etkileyici. Gereksiz detaylardan arınmış, ve doğadan ilham alan toprak tonlarının yoğun olarak kullanıldığı koleksiyonlar. Ayrıca moda her zaman kendini tekrar eder. Biz bu tekrarın içinde tasarımlarımızı oluşturuyoruz, geçmişin izleri ve geleceğin çizgisi içerisinde iki taraftan da besleniyoruz. Batts bütün trendlerden ve viral durumlardan arınmış bir şekilde, kendi tasarım diliyle koleksiyonlarını oluşturmaya devam edecek.
Tasarımlarınızın sürdürülebilirliği ve bu konunun önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Hem üretim sürecinde hem de kumaş seçimlerinde bunun yansımalarını görebilirsiniz. Öncelikle üretim sürecinde kumaş sarfını minimum seviyeye indirebilmek için çizimlerimizi özenle hazırlıyoruz ve tabii ki bir miktar oluşan sarfı ise geri dönüşüm tesislerinde değerlendiriyoruz. Şirket politikamız gereği, tüketimi her alanda minimum seviyede tutuyor, oluşabilecek her türlü israfın önüne geçiyoruz. Bu konuda başarılıyız, çünkü bunu maddi kaygılarla değil, doğaya ve dünyaya karşı bir sorumluluk olarak görüyor, büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz. Kumaş seçimlerinde ise tasarımlarımızın ve kalitenin yanında hassasiyetle yaklaştığımız başka bir konu var: İnsan sağlığı. Bu konu özelinde kumaş seçimlerimizi büyük oranda, sektör izin verdiği müddetçe %100 doğal malzemelerden yana yapıyoruz. Bu sayede hem insan sağlığını destekleyici kumaşlar kullanmış oluyoruz hem de bir fast fashion markasından uygun fiyata satın almış olduğunuz ürünün yerine yıllarca solmadan ve yıpranmadan dayanabilen ürünler ortaya çıkarmış oluyoruz. Pek değerli müşterilerimiz ise bu anlayışla alışveriş etiklerini geliştirdiklerinde hem kendilerine hem de doğaya yatırım yapmış oluyorlar.
Batts’ın yeni 2025 ilkbahar-yaz koleksiyonundaki öne çıkan parçalar, renkler, dikim ve tarz nedir?
Muhtemelen siz bu yazıyı okurken Batts, yeni koleksiyonu Mediterra SS25 ile Brandroom mağazalarında satışta olacak. Mart ayı içerisinde mağazalarda, nisan ayı ile birlikte web sitemizde satışa sunulacak. Batts’ın kendi tasarım diline sadık kalarak hazırladığımız bu koleksiyon doğanın renklerinden, Akdeniz’in ruhundan ilham alıyor. Mavi, yeşil, kahverengi ve tonları koleksiyonun ana renk paletini oluşturuyor. %100 keten, %100 tensel ve %100 organik pamuk kumaşların ön planda olduğu bir koleksiyon, özellikle öncelikle mağazalarda satışa sunmak istedik, çünkü var olan müşterilerimiz bizi yakından tanıyor; fakat yeni müşterilerimizin Batts’ın dokularını ve tasarım anlayışını yerinde deneyimlemesini ve burada aslında bahsedilen şeylere direkt olarak şahit olmasını istiyoruz.