“Marina Rinaldi” ile Herkes Çok Şık
Kilo problemi zaman zaman her kadının başa çıkamadığı en büyük sorunlarından ve kış geldiğinde, kalın kıyafetler raflara indiğinde bu durum daha da zorlaşıyor. Marina Rinaldi 40 beden üstü için tasarladığı ve birçok tarza hitap eden muhteşem kıyafetleriyle kilolu bayanların vazgeçilmezi… Kilolu bayanların da modaya uygun ve şık giyinmesini amaç edinen Marina Rinaldi’nin İmaj Direktörü Monica De Bellis ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. Bu kışın trendlerini konuştuk…
Marka ilk olarak ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?
Marina Rinaldi, 1980 yılında MaxMara Fashion Group’un kurucusu ve Marina Rinaldi’nin bugünkü Ceo’su Guido Rami tarafından 40 beden üzeri kadınlara hitap etmek üzere ortaya çıktı. Böylece moda sektöründe ilk kez 40 beden üstü kadınları “örtmek” için değil de “giydirmek” için büyük bir adım atılmış oldu. Markanın ortaya çıkma sebebi büyük beden kadınları modaya uygun bir şekilde giydirmekti. Bu tarihe kadar dünyanın hiçbir yerinde büyük beden kadının zevkine yönelik bir marka bulunmuyorken bu gelişme giyim tarihinde bir dönüm noktası oldu. Marina Rinaldi sonunda feminen ve modaya yönelik bu ihtiyaca bir çözüm buldu.
Ne zamandan beri Türkiye’de olan bir marka?
90’ların başından itibaren Türkiye’de bulunan Marina Rinaldi, 1997 yılında Dilasima Grup ile birlikte Türkiye’deki ilk mağazasını Nişantaşı’nda, ikinci mağazasını ise Kanyon’da açtı. Son olarak da Eylül 2011’de Ankara Filistin Caddesi’nde moda severlerle buluştu.
Marina Rinaldi’nin tarzı nedir?
Lüks modaya uygun, büyük beden kadınlar için tasarlanmış birçok tarz mevcut. Şık İtalyan zevki, spor, formel, deniz kıyafetleri, parti, tören kıyafetleri, günlük ve hafta sonu giyilebilecek kıyafetler gibi…
Marina Rinaldi koleksiyonunda en çok neye önem veriyorsunuz? Tasarım, şıklık, sportiflik, zarafet gibi…
Biz her zaman trend renkleri ve yeni silüetleri, doğru kalıplar ile sunuyoruz. Bunu hayata geçirmek tahmin edildiği gibi çok da kolay değil, esas yaratıcılık da burada yatıyor.
Büyük bedenlerin de şık olabileceğini kanıtlayan ve muhteşem kıyafetler üreten bu markadan yola çıkarak birkaç ipucu istesek… Mesela büyük bedenlerde kiloların ön plana çıkmaması için yapılması gerekenler nelerdir?
Bazı öneriler:
•Vücutlarını iyi tanısınlar, bu konuda Marina Rinaldi’nin satış danışmanları memnuniyetle yardımcı oluyor.
•Neyin doğru olduğunu hissediyorlarsa onu seçsinler.
•Her zaman farklı kıyafetler denesinler, aynaya baksınlar ve sonra karar versinler.
•Hiçbir zaman çok fazla rengi bir arada kullanmasınlar, baştan aşağı ne tümüyle feminen ne de spor giyinsinler.
•Üst giyimi alt giyimle dengelemeye çalışsınlar. Desenli, ipek, maskülen uzun bir gömlek ile basit bir tayt veya jean ile ipek bir üst. Ayrıca baştan aşağı siyah, camel veya beyaz giyinmek çok zayıf gösterir.
2011 kış koleksiyonundan bahsetmek gerekirse markada ön plana çıkanlar neler?
Ön plana çıkanlar
•MINO projesi; 5 farklı kaz tüyü mont, hafif, sıcak, çıkarılabilir kapüşonlar ve kollar, feminen hissettiren kürk detayları, doğal renkler, Ekim’den Mart’a kadar giyilebilir.
•El dikimi double face (çift taraflı giyilebilen) camel mantolar.
•Elegan siyah kürk manto, modern ve trend.
•Botlarla giyilebilecek elbiseler.
•Triko; hafif ceket ve yeni yaka.
Size göre bu kışın renkleri ve öne çıkan aksesuarları neler olacak? Marina Rinaldi’den örnekler verebilir misiniz?
Baldır kısımları geniş tasarlanmış botlar, sezonun en ikonik aksesuarları, gün boyu giyilebilecek eldivenler Fransız şıklığını hissettirir nitelikte ve jeanlerle beraber giyilebilecek güzel kürk detayları mantoların veya trikoların üzerlerinde kullanılabiliyor.
Marina Rinaldi kadınlarını 2012 yazında neler bekliyor?
Elbiseler, elbiseler ve elbiseler… Diz boyundan daha uzun boya kadar birçok seçenek olacak. Çiçek desenli, pliseli turkuaz ve fuşya elbiseler, deniz elbiselerinde animal baskılar, doğal renklerde ipek elbiseler, hepsi hafif, yumuşak ve feminen.
Eklemek istedikleriniz neler?
20 yıldır Türkiye’deyiz ve gerçekten kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Sanatta, yemeklerimizde ve yaşam stillerimizde Türkiye ve İtalya arasında çok fazla benzerlikler görüyorum. Çok teşekkürler…
Röportaj: Birge Uzan