Londra’da Bir Türk Modacı
İngiltere moda sektöründe başarılı işlere imza atan ve Lady Gaga’dan Kylie Minoque’ye kadar dünyaca ünlü birçok ismi giydirerek adını tüm dünyaya duyuran Moda Tasarımcısı Zeynep Kartal’ın kariyer yolculuğundan gerçekleştirdiği defilelere, sürdürülebilir moda koleksiyonundan yakın zamanda çıkaracağı parfüm markasına kadar merak edilen her şeyi MAG okurları ile paylaştığı özel röportajımız sizlerle…
Cherly Cole’dan Lady Gaga’ya kadar dünyaca ünlü birçok ismin kıyafetlerinde sizin imzanızı görüyoruz. Ancak Zeynep Kartal’ı daha yakından tanımak isteriz. Bize kendinizden ve kariyer serüveninizden bahsedebilir misiniz?
Küçük yaşlarımdan itibaren içimde taşıdığım tasarım tutkusunun kariyerimle ilgili yol haritamı çizmemde büyük bir etkisi oldu. Sonrasında ise aldığım moda eğitiminin ardından neredeyse on dokuz yıl bir fiil Türkiye’de bu alanda çalıştım. Eşimin işleri nedeniyle yönümüzü İngiltere’ye çevirdik. 2004 yılında Manchester’a yerleştim. Zamanımı verimli bir şekilde değerlendirmek ve buradaki moda dünyasını daha iyi tanımak adına tekrar moda eğitimi aldım. Süreç sonunda ise eğitim aldığım okuldan öğretmen olmam için bir teklif geldi. Onun yerine eşimin de manevi desteğini alarak Zeynep Kartal markasının filizlenmesi adına ilk adımlarımı atmış oldum. Manchester iki büyük futbol kulübüyle ünlü bir şehir dolayısıyla dünyaca ünlü futbolcuların yaşadığı bir yer. Haute couture tasarımlarım, ünlü futbolcuların eşleri tarafından giyilmeye başlayınca başkaları tarafından da giderek artan bir ilgi görmeye başladı. Bu zaman zarfında Vogue Fashion Night Out etkinliğinde özel bir defile düzenledim ve moda şovum İngiliz basını ile moda otoriteleri tarafından büyük ilgi gördü. Böylelikle serüvenim başlamış oldu. Aslında Zeynep Kartal markası; reklamsız, tanıtımsız, organik bir şekilde doğdu ve büyüdü.
Bugüne kadar düzenlediğiniz defilelerden ve kıyafet tasarımını gerçekleştirdiğiniz ünlülerden söz edebilir misiniz?
Kariyerime pek çok defilenin yanında ülkemizin İngiltere’deki tanıtımına destek olacak birçok özel organizasyon ekledim. Gerçekleştirdiğim her sosyal sorumluluk projesinde “bu içeriğin ülkeme nasıl bir katkısı olur?” sorusunu düşündüm. Türkiye’ye, aileme ve topraklarıma duyduğum özlem duygusu, en büyük itici güçlerimden birisi oldu. Sosyal sorumluluk projelerinin her biri benim için çok ayrı bir değer taşıyor. Kariyerime baktığımda hem ulusal hem de uluslararası platformlarda pek çok anlamlı projeye imza atmak büyük bir mutluluk. İngiliz futbolcu David Beckham ile beraber situs ambiguous rahatsızlığıyla mücadele eden on dokuz yaşındaki Kirsty Howard için düzenlediğim defilenin yanında İngiltere tarihinde ilk kez Parlamento Binası’nda defile gerçekleştiren moda tasarımcısı unvanını taşıyorum. Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı din ve etnik kökenlere mensup halkların giyimlerini anlatan “Elbise-i Osmaniyye” sergisini düzenledim. Türkiye’de yaşayan mülteci çocuklar için Londra’da bir defile gerçekleştirdim. Defilede, İngiliz futbolcuların eşleri podyumda yürüdü. Yine Londra Moda Haftası kapsamında 1800’lü yıllarda Avrupa’dan Anadolu’ya seyahat eden en önemli gravür sanatçılarından olan Thomas Allom’un İstanbul Gravürleri adlı sergisini, İngiltere’de düzenleyerek ardından defilemi gerçekleştirdim. 72’nci Cannes Film Festivali- 2019, Türk Günü Resepsiyonu’nda sürdürülebilirlik temalı özel bir defile ile tasarımlarımı sergiledim. Lady Gaga, Kylie Minoque, Winnie Harlow, Alex Gerard, Coleen Rooney, Tess Daily, Britain Got Talent’ın ünlü jüri üyesi Amanda Holden, ünlü oyuncu ve söz yazarı Jessica Taylor ve ünlü İngiliz model Victoria Hervey Michelle gibi isimlerle çalışmalarımı sürdürüyorum. Halen BBC Televizyonu’na resmi kırmızı halı tasarımcısı olarak destek veriyorum. Bir moda tasarımcısı olarak çalıştığınız bir ismin tekrar sizin kapınızı çalması harika bir his. Bugüne dek pek çok ünlü ismi giydirdim ve hepsiyle çalışmak ayrı bir zevkti.
Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Tasarımlarınızda yaratmak istediğiniz çağrışım nedir?
Haute couture söz konusu olduğunda trend takip etmekten daha çok giydiğiniz modern tasarımı nasıl taşıdığınız çok önemli. Tarzımı gerçekçi olarak tanımlıyorum. Hikâyelerimi ve tasarımlarımı bu yönde işliyorum. Doğal kumaşlarla beraber tasarımlarıma şekil veriyor, kişinin giydiğinde kendini en rahat hissedeceği tasarımlara hayat veriyorum.
Sürdürülebilir modaya yönelmenizdeki amaç nedir?
Buradaki ana gündem maddem, duyarlılık ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için bu iyilik hareketinin bir parçası olmaktı. Aslında uzun yıllardır doğal kumaşlarla tasarımlarımı hazırlıyor ve bununla beraber uluslararası platformlarda gerçekleştirilen sürdürülebilirlik üzerine yapılan çalışmaları yakından takip ediyordum. Pek çok farklı içeriğin yer aldığı panellere ve eğitimlere katılma fırsatım oldu. Son dönemlerde ağırlıklı olarak sürdürülebilir kumaşlardan koleksiyonlarımı hazırladım. Zeynep Kartal 2021 Pre-Fall koleksiyonumda Türkiye’nin son derece başarılı bir süreç izlediği Sıfır Atık Projesi’nden ilham aldım. Koleksiyonumun tamamını çevreye karşı duyarlı geri dönüştürülmüş kumaşlardan tasarladım. Günün her anı rahatlıkla şehir hayatında tercih edilen tasarımlarımın renk kolajını ise grinin orijinal tonları, sıcak sarılar ve gül kurusunun özgün renk yansımaları oluşturuyor. Keskin çizgilere sahip büyük düğmeli kruvaze ceket ve pantolon takımlar, ipekten tek omuz detaylı üstler, kendinden çizgili kumaşlarla tasarladığım tulumlar ve elbiseler koleksiyonumda yerini alıyor. Bu tasarımlarımı kalite ile beraber ulaşılabilir fiyat politikasıyla da moda severlere sunmak için gün sayıyorum.
Yakın zamanda Maldivler’de çekimini gerçekleştirdiğiniz yeni parfüm koleksiyonunuzdan bahsedebilir misiniz?
Global çapta yaşadığımız pandemi dönemi moda sektörünü de farklı bir şekilde etkiledi. İnsanlarla beraber kalabalıkta olmayı, fiziksel defile yapmayı çok özledim. Karantina döneminde tasarımlarıma ağırlık verdim, kumaşlar üzerinde çalıştım. Ayrıca moda dünyasının ayrılmaz bir parçası olan kozmetik dünyasında da keyifli bir iş birliğine imza attım. Duyuları etkileyen her şey benim için önemli. Bu bazen bir parfümün tınısı bazen de bir çiçek kokusunun bıraktığı muhteşem his oluyor, size ilham veriyor. Bundan yola çıkarak, Rose & Caramel by Zeynep Kartal adını taşıyan parfümümü tutkunların beğenisine sunmaya hazırlanıyorum. Şişe tasarımından içeriklerine tamamıyla Zeynep Kartal kadınını yansıtmak istedim. Tabii ki formülümde Türk gülünün enfes esintisini unutmadım. Parfüm tasarımımın ana notalarında vanilya, kaşmir ve beyaz misk bulunuyor. Odunsu notalarında yer aldığı zengin içerikte kalp notasında bergamot, liçi meyvesi, hindistan cevizi, alt notalarında ise zambak ve şakayık yer alıyor. Geleneksel içerikleri modernize ettiğimi ve özel anlara eşlik edecek bir parfüm tasarımı yaptığıma inanıyorum. Parfümün çekimlerini ise Maldivler’de yaptık, benim için çok heyecan verici bir süreç oldu.
Son olarak Zeynep Kartal’ın ileriye yönelik hedeflerini ve gerçekleştirmeyi planladığı tasarımlarını öğrenebilir miyiz?
Hedefler ve umutlar hiçbir zaman bitmiyor. Özellikle sürdürülebilirlik kavramını sıkça tasarımlarıma yansıtmaya devam edeceğim ve bu şekilde farklı projelerle kariyer yolculuğumda ilerlemeyi planlıyorum. Bu sene çok farklı sürprizlerle moda tutkunlarının yanlarında olmaya devam edeceğim.