G Design Interior Studio Cubes Ankara’da Hukuk Ofisi Tasarımı
Cubes Ankara’da bir hukuk ofisi tasarlayan G Design Interior Studio kurucusu İç Mimar Gökçe Altunkaya Şahin; projeye dair tasarımdaki önceliklerini, malzeme ve renk seçimlerini, odak noktalarını MAG Okurları için anlatıyor…
Projeye başlarken nasıl bir vizyon geliştirdiniz? İlk adımlarınız nelerdi?
Ankara’nın en prestijli projelerinden biri olan Cubes projesinde kişiye özel ofislerin planlamasını yaparak başladık. Projeye başlarken yapacağımız iki ayrı ofis mekânının konseptini farklı tasarladık. Makam odası olarak kullanılacak alanı makamın ağırlığına uygun fonksiyonellikte, pastel tonlarda, gücü hissettirecek etkisiyle tasarladık. Diğer alanda ise; çalışanların ferah ve huzurlu bir çalışma ortamına sahip olarak, gün ışığını en iyi şekilde kullanabilecekleri keyifli bir mekân yarattık.
Projenin genel tasarım konseptini nasıl belirlediniz? Bu konseptte özellikle odaklandığınız unsurlar nelerdi?
Genel konseptimizi belirlerken firmanın kurumsal kimliği ana çıkış noktamızdı. Danışanımızın yaratmak istediği etkiyle birlikte, mekânın fiziki özelliklerini bir arada harmanladık. Şantiyeye adım attığım ilk andan itibaren algıladığım aydınlık ve ferahlık hissiyatını, gün ışığını en iyi şekilde kullanarak tasarımımıza aktardık. Cubes yapısının mimari değerlerinden kopmadan, titizlikle, en ince detayına kadar, firmanın oluşturmak istediği marka kimliğini yansıtacak bir ofis tasarladık.
Malzeme ve renk seçimlerinde nelere dikkat ettiniz? Hangi malzemeleri kullanmayı tercih ettiniz?
Hukuk sisteminin temel değerlerinden hareketle, hukuk kavramlarının mekânsal karşılıklarını bularak işe başladık. Bir hukuk ofisinin yansıtması gereken adalet, tarafsızlık, savunuculuk ve yol göstericilik gibi kavramları, mimari karşılıklarıyla, mekânın şeffaflığını vurgulayıp, sağlam ve ağır görünen malzemelerle oluşturduğumuz güçlü hacimlerde hayata geçirdik. Cam bölücüler kullanarak şeffaflığı sağlarken birtakım mekânsal elemanlar ve renk bölümlendirmeleriyle yol göstericiliğe odaklandık. Yumuşak ama kendini belli eden renk tercihleriyle, müvekkillere verilmesi gereken güven duygusunu başarıyla oluşturduk. Ofis alanında en belirgin renk, 2024 Pantone rengi olan “peach fuzz” oldu.
Projedeki çözüm ortağımız Akira Woodworks ekibiyle, mobilyaların malzeme kalitesinden ödün vermeden çalıştık. Ofisi, hem işlevsel hem de dayanıklı bir bütün içinde tasarlayarak en kullanışlı hale getirdik.
Bu projede sizi en çok gururlandıran detay veya bölüm hangisi?
İç mimar ve marka tasarımcısı olarak, kurumsal kimlikle birlikte marka değerini ve kendi tasarım ilkelerimizi koruyarak ilerlemek bizim için en hassas nokta oldu. Projeyi tamamlarken bu değerlere sadık kalmak ve mekânın akslarını referans alarak tasarım sürecini sürdürmek, hedeflerimiz arasındaydı. Ofis alanında hacimleri oluştururken hem mekânın akslarını hem de kendi tasarım izlerimizi takip etmek, mekânsal bütünlüğü sağladı ve bu süreç bizi iç mimar ve tasarımcı olarak tatmin etti.
Müşterimizin, her detayı bize güvenle bırakması ise bizim için ayrıca gurur verici bir unsurdu. Mekanik tesisattan donatılara, kırtasiye malzemelerinden klasörlere kadar her ayrıntıyla titizlikle ilgilenerek, tasarımı bir bütün olarak tamamladık ve yeni bir marka değeri yarattık.
Cesur ve genellikle hukuk ofislerinde tercih edilmeyen renk seçimlerimizle, hem bir hukuk ofisinin vermesi gereken ciddiyeti hem de modern bir ofis ortamını başarılı bir şekilde kullanıcılara sunmuş olduk. Bu sayede alışılmışın dışında bir yaklaşım sergileyerek, ofise hem yenilikçi hem de güven veren bir atmosfer kazandırdık.