Fazilet Dai, anne olarak çocuklarının büyümesinde oynadığı rolü anlattı.
Dai Wedding kurucusu Fazilet Dai, oğullarıyla yapmaktan keyif aldığı etkinlikleri ve anne olarak çocuklarının büyümesinde oynadığı rolü MAG Okurlarına aktarıyor…
Anneliği bir cümleyle anlatmanızı isteseydik neler söylerdiniz?
Anneliğin bir cümleye sığabileceğini düşünmüyorum ama kısaca “Günün birinde, içinde hissettiğin o eşsiz canlıyı sevginle, şefkatinle, hoş görünle, sabrınla, anlayışınla büyütmek ve büyümesine refakat etmek.” derdim.
Anne olmakla birlikte hayatınız nasıl bir değişime uğradı? Beklentileriniz doğrultusunda bir değişim mi oldu sizin için?
Hayatının her aşamasında aileyi her şeyden önde tutmuş bir birey olarak, anne olmakla ilgili de beklentilerim tamamıyla gerçekleşti. Uykusuz günleri ve geceleri saymazsak, sevgisi her şeyden ağır basan annelik duygusu bende hep coşku ve heyecan uyandırdı. Değişim konusuna gelince, tabii ki hayatımda yüz seksen derecelik bir değişim oldu. Ne de olsa artık günün yirmi dört saati ilgilenilmesi gereken, her zaman şefkatli yaklaşılacak küçük adamlarım olmuştu. Bazen işle ilgili önemli bir toplantıda sizi defalarca arayan iki küçük adamdan bahsediyorum. Herkesten izin isteyerek toplantınızı bölüyorsunuz ve telefondaki o küçük adam size sadece şunu diyor: “Anne, yarın okula gitmesem olur mu?”. Bence bu şahane bir duygu.
Şu anki çocukların en büyük avantajı nedir sizce?
Teknolojinin getirdiği imkânlarla dünyaya kolayca açılabilmeleri ve bilgiye çok hızlı ulaşmaları. Bizim çocukluğumuzda olmayan bir bilgi çağının içine doğmak ve burada yaşamak.
Çocuğunuzun ismine nasıl karar verdiniz? Bir hikâyesi var mı?
Her zaman çocuklarıma iki isim koymayı düşünmüştüm ve bu hayalimi de gerçekleştirdim. Büyük oğlumun ismi Mehmet Kuzey, küçük oğlumun ismi ise Erdem Bora. İsimlerinin koyulma hikâyesine gelince; her iki oğlumuzda da bir süre kararsızlık yaşadık. Büyük oğlumuzun Mehmet olan adını, eşimin babasından, Kuzey olan adını da benim bu ismi sevmemden dolayı koyduk. Küçük oğlumuzun adında da, “Fazilet” isminin eş anlamlısı olan “Erdem”i tercih ettik. İkinci ismi olan “Bora”yı da eşim çok istedi. Adlarıyla mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşasınlar umarım ki.
Çocuğunuzun kariyer planlamasına dahil olmayı düşünüyor musunuz? Yoksa kararı tamamen kendilerine mi bırakacaksınız?
Oğullarımın kariyer planlamasında tabii ki belli başlı yönlendirmeler yapmayı düşünüyorum ama diyebilirim ki hiçbir zaman onları sevmedikleri bir şeye zorla yönlendirmeyeceğim. Oğullarıyla vakit geçiren ve onların iç dünyalarını bilen bir anne olarak, içlerindeki potansiyelleri çok iyi analiz edebiliyorum. Örnek olarak; büyük oğlum Kuzey daha sanatçı ve yaratıcı bir ruha sahipken, küçük oğlum Erdem daha matematik düşünebiliyor ve teknolojiye meraklı. İşte bu farklılıklar ışığında, her anından zevk alacakları bir kariyerleri ve hayatları olsun istiyorum. Umarım, şansın gerekli olduğu anlarda da, karşılarına çıkan fırsatları görürler ve başarılı bir hayat geçirirler. İlk sorunuzda da söylediğim gibi, ben bir anne olarak kendimi, oğullarımın hayatlarının sahibi değil, sadece, ayaklarının üzerinde durana kadar ve istedikleri zaman başvurabilecekleri bir refakatçi olarak görüyorum ve oğullarımı da bu şekilde yönlendiriyorum. Onları çok seviyorum.
Beraber yapmaktan en çok keyif aldığınız aktiviteler neler?
Büyük oğlum Kuzey yemek yapmaktan inanılmaz keyif alıyor ve bulduğu tarifleri hayata geçirmeyi çok seviyor. Dünya mutfağından birçok yemeği birlikte yapıp sonra da afiyetle yiyoruz. Küçük oğlum Erdem ise; dünyayı anlamaya dönük soruları, bu sorulara cevaplar aramayı çok seviyor. Bu heyecanı da bizi felsefi sohbetlere yönlendiriyor.
Annenizden aldığınız ve sizin için önem taşıyan bir öğüt var mı?
Var tabii ki, bizi hayata hazırlayan annelerimizden öğüt gelmez mi? Annemin de bana birçok öğüdü olmuştur ama hiç unutmadığım sözü, “Kendi ayağının üzerinde dimdik dur kızım.”dır. Hatta çevremdeki tüm kadınlara da bunu bir yol haritası olarak sunarım. Biz bir kadın, bir anne olarak kendimize saygı duymazsak hiç kimseden bunu yapmasını bekleyemeyiz.
İleride çocuğunuzun sizinle aynı mesleği yapmasını ister miydiniz?
Arzu ederlerse ve zevk alırlarsa tabii ki yapsınlar isterim. Hatta belli bir aşamaya getirdiğim Dai Wedding markasını daha da ilerilere taşımaları, dünya çapında bir gelinlik markası olma yolculuğumuzun yeni kaptanları olmaları beni çok mutlu eder. Ama ne diyelim, kısmet. “Analar evlatlarının tahtını yaparmış, bahtını değil.” sözü sanırım her şeyi açıklıyor.
Bu süreçte evde birlikte yaptığınız aktiviteler neler? Nasıl geçiyor bir gününüz?
Kuzey’le genellikle yemek ve deneysel etkinlikler yapıyoruz, Erdem’le de çoğunlukla büyük büyük insanların bile cevap veremediği sorulara yanıtlar arayan sohbetler yapıyoruz. Tabii ki hep birlikte film seyretmeyi ve kitap okuma akşamları yapmayı da ihmal etmiyoruz. Ne yaparsak yapalım, yaptığımız faaliyetin değil de birlikte geçirilen zamanın kalitesi ile ilgileniyorum, onların fikirlerini ve davranışlarını çok önemsiyorum.
Anneler Günü mesajınızı paylaşır mısınız?
Evlatlarımızın sahibi değiliz; onları iyiye, doğruya ve güzele yönlendirecek, çevrelerine faydalı ve mutlu bireyler olarak yetişmelerini sağlayacak rehber ve refakatçileriz.