Fast Fine Dining
Yeni bir yemek stili olan “fast dining”in öncülerinden Basil’in kurucu ortakları Sercan Değirmenci ve Hasan Zafer Elcik; marka konseptlerini, sürdürülebilir yemek anlayışını ve gelecek projelerini MAG Okuyucuları için detaylarıyla anlatıyor.
Basil nedir? Verdiği hizmetleri ve amacını belirtir misiniz? Böyle bir konsept yaratma fikri nasıl oluştu?
Basil, sağlıklı ve pratik beslenmeyi günümüze entegre ederek fast-fine dining alanında öncü bir konumda olmayı hedefleyen, sürdürülebilirliği destekleyen, yerli üreticilerden organik ürünlerle kaseler ve dürümler oluşturan, karbon ayak izi düşük bir restoran olma amacını kendine benimsemiş ve bu yolda ilerleyen bir markadır. Hedefimizde karbon ayak izi yönünden nötr olabilmek için daha çok çalışmak var, aynı zamanda ortalama bir fast-food menüsüne kıyasla karbon ayak izimiz yüzde otuz daha az. Bu konsepti oluşturma fikrimiz ise piyasada sağlıklı fast-food yiyeceklerinin az olması ve organik ürün üretmek için önceden denediğimiz bir süreçte yerli üreticilerimizin yaşadığı zorlukları görmemizle gelişti.
Sağlıklı tabaklarınızın içeriğinden bahseder misiniz?
Tabaklarımızda ve dürümlerimizde yeşillik, tahıl grupları, protein grupları, sebze ve sos uyumunu ve dengesini önemseyerek her bir malzememizin tedarikinde karbon ayak izimizin düşük olmasını ve kalitesi yönünden de organik, lezzetli, yerli ve taze olmasını önemsiyoruz. Menümüzde vegan, vejetaryen, glütensiz ve et tüketen bireyler için de yemek opsiyonları bulundurarak herkesin ortak bir yerde yemek yiyebileceği bir alan oluşturmak istiyoruz. Şefimizin kendi hazırladığı kase ve dürüm seçenekleri haricinde müşterilerimize “kendi kaseni veya dürümünü kendin oluştur” gibi opsiyonlar da sunuyoruz.
Kullandığınız malzemeleri nasıl ve neye göre seçiyorsunuz?
Kullandığımız malzemelerde önceliğimiz organik ve yerli olması. Bizim için hem kadın hem de dezavantajlı konumdaki üreticiler çok önemli. Sürdürülebilir tarımsal yöntemlerle üretilmiş ürünlere ulaşıp küçük işletmeleri desteklemek, onların hayallerine ulaşabilmelerinde aracı olmak temel motivasyonumuz ve amacımızdır.
Sürdürülebilir lezzet kavramını biraz açar mısınız?
Mevsimsel beslenmeye uygun olarak içeriğimizi sürekli yeniliyoruz. Hasat takvimi üzerinden takiple çalışıyoruz. Mevsime bağlı içerik değişikliğimizde hassas bir dengeye göre hareket edip hem kalitemizden ödün vermiyor hem de müşterimizin sürdürülebilirliğe erişimini kısıtlamıyoruz. Tüm bunları düşünürken aldığımız hammaddenin nereden geldiğini de ayrıntılarıyla inceliyoruz.
Malzemeleri yerel çiftçi ve üreticilerden tedarik etmenin önemi ve katkısı nedir?
Malzemelerimizi yerel çiftçi ve üreticilerden tedarik ederek onların günümüzde sürekli değişen ekolojik sistemden dolayı yaşadığı sıkıntılarına, sürdürülebilir tarımı destekleyerek örnek oluşturmak ve Türkiye’de restoranların da yerel üreticilere destek olarak küçük işletmelerin hayallerini ve çalışma alanlarını büyütmelerine destek olmalarında bir rol model olmayı hedefliyoruz.
Gelecek projelerinizde neler var?
Büyüme hedefimiz var; ama büyüme hedefimiz sadece kâr amaçlı bir büyüme değil, çünkü bu şekilde bir büyümenin, girişimlerin insani tarafını öldürdüğünü düşünüyoruz. Sağlıklı büyüyerek, sağlam adımlarla ideal bir kültür oturtmaya çalışıyoruz. Dünyayı değiştireceksek, bunu yaparken başka şeyleri de yıkmadan, sistemde düzeltilebilecek her bir noktayı düzelterek ve düzeltmeye çabalayanları destekleyerek yapılacağını düşünüyoruz. Bu kültürü ülkemizde yaygınlaştıran girişimciler bizler olmak istiyoruz.