© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Estetik Cerrahi ile İlgili Yanlışlar ve Doğruları

Estetik Cerrahi ile İlgili Yanlışlar ve Doğruları

Prof.Dr.Mustafa Şengezer 1951 yılında Niğde’de doğdu. İlkokulu Niğde’de Orta ve Lise öğrenimini ise Konya Maarif Kolejinde tamamladı. 1970 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Daha sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisinde Genel Cerrahi ve ardından Plastik Cerrahi uzmanlık eğitimini  tamamlayarak GATA  Plastik Cerrahi Ana Bilim dalında Yrd.Doçent,Doçent ve  Profesör Akademik ünvanlarını aldı.Uzun yıllar GATA Plastik Cerrahi’de Ana Bilim Dalı Başkanlığını sürdürdükten sonra yaklaşık 2 yıl önce bu görevinden ayrıldı. Halen muayenehanesinde serbest hekim olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Prof.Dr.Mustafa Şengezer bilimsel kariyeri sırasında 2 yıl süreyle Amerika’da Kentucky Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümünde üst eğitim aldı. Bunun yanı sıra daha kısa sürelerle Almanya,Finlandiya ve Amerika/Miami de Estetik ve Plastik Cerrahinin farklı konularında eğitimler aldı. Meslek yaşamı içinde sayısız Ulusal ve Uluslararası Kongrelerde bildiriler sundu ve konferanslar verdi. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde halen konferanslar vermeye devam etmektedir. Türk Plastik Cerrahi dergisinin 4 yıldan beri editörlük görevini başarı ile sürdürmekte olan Dr.Mustafa Şengezer’in Uluslararası saygın  Plastik cerrahi dergilerinde 110 civarında yabancı dilde yazılmış makalesi ile yutiçinde yayınlanan 60 civarında makalesi vardır.

Estetik amaçlı yapılan girişimlerin  başarısı elde edilecek sonuçların nedenli doğal görünümlü olduğu ile çok yakından ilgilidir. Asıl amaç yapılan girişim ne olursa olsun diğer insanlar tarafından algılanmamasıdır ve hiçbir zaman estetik prosedürler hafife alınmamalıdır. Kozmetik cerrahi ancak doğru amaçlara hizmet ettiği sürece yaşamı değiştiren bir deneyim olabilir.Plastik cerrahın hastasına yapılacak girişim konusunda doğru kararı verebilmesi başarıyı getirir. Hekim nedenli donanımlı olursa olsun yapılacak girişim konusunda yanlış karar veriyor ise başarıyı yakalaması söz konusu olamaz.

Burun ameliyatı sonrası  iyileşme sürecinde hastayı neler bekler?

Burun ameliyatı hastada görselliği en çok öne çıkaran estetik ameliyatlardan biridir. Ameliyattan yaklaşık 3 ay sonra hasta ve yakınlarının burun ameliyatı ile ilgili girişimi unutmaları gerekir. Bu da kuşkusuz hastanın yeni burununun yüzünün hatlarını bütünleyen çok doğal görünümlü olmasıyla olanaklıdır. Hastalarımızın en çok merak ettikleri konu ameliyattan sonra burunlarında düşme olup olmayacağıdır. Doğru tekniklerde yapılan bir ameliyattan sonra burundaki şişlerin kaybolmasında sonra ortaya çıkabilecek burunda düşme kesinlikle söz konusu değildir. Hastalarımız burun ameliyatlarından sonra yaklaşık 3 hafta sonra gözlük takabilirler, 3 hafta sonra havuza girebilirler.Burun ameliyatlarından sonra güneşe çıkmalarında hiçbir sakınca yoktur. Başarıyla gerçekleştirlen bir burun ameliyatından sonra solunum ile ilgili sorunlar yaşayan hastalar doğru hekime ulaşamayan kişilerdir.

Meme büyütme ve meme küçültme ameliyatları sonrasında  iyileşme süreci nasıldır?

Başarılı meme büyütme operasyonlarında sonra hastalarda tanımlanamayacak ölçüde özgüven kazancı olur. Hastaların bu girişimden sonra gerçek mutluluğu yakalayabilmeleri için kullanılacak protezin seçimi, protezin  kas altına mı  veya meme altına mı konulacağı, protezin  konulacağı yuvanın nedenli özenle hazırlandığı gibi bir çok faktör önemlidir. Operasyon sonrası memelerde sertleşme (kapsül) oluşmaması amacıyla alınması gereken önlemlerin yerine getirilmesi çok önemlidir. Bu tür operasyonların doğru hekimlerce yapılmasından sonra ağrı, kol hareketlerinde kısıtlılık, ve özel destekleyici sütyenlerin kullanılması kesinlikle söz konusu değildir. Meme büyütme operasyonları süt vermeyi kesinlikle engellemez. Meme küçültme ameliyatlarında ise; hastalar ameliyat sonrası %80 olasılıkla  süt verebilirler. Meme küçültme ameliyatlarından sonra da kol hareketlerinde de kısıtlılık olmaz . Hastalarla  yeni memenin büyüklüğü konusunda ameliyat öncesi çok dikkatli bir görüşme yapılmalıdır. Bu tür ameliyatlar hastaları büyük memelerden kaynaklanan  tüm sıkıntılarından  kurtaracağı gibi onlara çok önemli özgüven kazandırır.

Liposuctıon ameliyatlarında başarı kriterleri nelerdir?

Bilindiği gibi liposuctıon operasyonları zayıflamaya yönelik değildir. Yalnızca vücudu biçimlendirmek amacıyla yapılır ve vücudun belirli bölgelerinde toplanan  yağ birikimlerini ortadan kaldırır. Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan birisi liposuctıon ameliyatından sonra kilo alındığında yeniden o birikimlerinin oluşup oluşmayacağıdır. Liposuctıon sırasında çok fazla miktarda yağ hücresi vücuttan uzaklaştırıldığı için söz konusu yörelerde tekrar birikme olmaz.Liposuctıon operasyonu planlayan hastaların en çok korktukları konu liposuctıon yapılan yörelerde  oluşabilecek çukurlar ve tümsekliklerdir. Bu durum ancak deneyimsiz hekimlerce yapılan özensiz girişimler sonucunda ortaya çıkabilir. Doğru ellerde 3-4 mm çapındaki kanüllerle yapılan operasyonlar sonucu böylesine bir risk kesinlikle söz konusu değildir. Ayrıca bu tür operasyonlardan sonra emboli nedeniyle ölümler olabileceği konusunda çok yanlış düşünceler vardır. Aslında emboli riski yalnızca liposuctıon için değil her operasyon için söz konudur ve pek çok nadir bir komplikasyondur. Liposuctıon operasyonlarında 3 ile 4 litre arasında yağ çekilmesi idealdir. Sorumsuz hekimlerce bu sınırların aşılması emboli riskini ortaya çıkarır. Bu nedenle bu girişimin yaptırılacağı doğru hekimin seçilmesi çok önemlidir. İnce kanüllerle yapılan operasyonlar sonucunda morluklar ve ağrı söz konusu değildir.

Botox ve dolgu maddelerinin uygulama alanları nelerdir?

Botox uygulaması günümüzde kırışık tedavisi olarak adlandırdığımız kozmetik amaçlı olarak, avuç içi, ayak altı, koltuk altı bölgelerinde  aşırı terleme problemine somut çözüm getirmesi nedeniyel çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğru noktalara doğru dozlarda uygulandığında son derece başarılı sonuçlar vermektedir.Hastalarda, donuk, anlamsız yüz ifadelerine neden olmadıkları gibi çok aydınlık, genç görünümlü,kırışıklardan tümüyle arındırılmış ve hastayı çok iyi hissettiren sonuçlar elde  edilebilir. Dolgu maddelerinde burun çizgileri, ağız köşeleri, yanaklar gibi yörelere uygulandığında çok iyi sonuçlar vermektedir. Bu amaçla kullanılan birçok dolgu maddeleri vardır. Bu maddelerin kimileri 8 ile 10 ay arasında kalıcı olabilen geçici dolgulardır. Ayrıca yaşam boyu etkili kalıcı dolgu maddeleri de vardır. Tabiki hastalara kendi yağ dokularıda dolgu maddesi olarak uygulanabilir. Hangi hasta için hangi tür dolgu maddesinin kullanılması gerektiğini plastik cerrahınız belirleyecektir. Ancak bu tür uygulamaların doğal görünümün elde edilebilmesi, kalıcılık sürelerinin uzun olabilmesi için mutlaka doğru ellerde yapılması  gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır.

Genelde yaptığınız ameliyatlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yüz, alın ve boyun germe,kaş kaldırma,göz kapakları, göz torbaları alınması, estetik amaçlı burun düzeltilmesi, meme büyütülmesi ve küçültülmesi, karın germe, liposuctıon, baldırların kalınlaştırılması gibi estetik ameliyatların yanı sıra kepçe kulak düzeltilmesi, kulak kepçesi yokluğunda kulak kepçesinin yeniden yapılması, trafik kazalarına bağlı yüz ve diğer vücut yörelerindeki izlerin giderilmesi, yüz kemik kırıklarının onarılması,  vajina estetiği , penis uzatılması, ben ve cilt kanserlerinin alınması gibi operasyonlar yaptığımız girişimlerden bazılarıdır. Ayrıca dünyada  ilk kez çeşitli nedenlerde penislerini tamamen kaybetmiş hastalarda bacaktaki incik kemiği ve derisinden cinsel işlevi olan penis yapılması yöntemini icat ettim. Halen dünyada hiç penisi olmayıp penis yapılan ve bu penislerden doğan 11 çocuk vardır. Bu çocukların tümü Türkiyededir. Bu çocuklar tarafımda yapılan penislerden doğan çocuklardır. Ayrıca kadından erkeğe cinsiyet değiştirme isteğinde bulunan hastalarada penis yapmaktayım.

Estetik ameliyat için yaş önemlimidir? Ameliyatlar her mevsimde yapılabilirmi?

Bu konuda kesin kriterler yoktur. Bu durum kişiden kişiye, kişinin kalıtsal özelliklerine, yaşına, cildindeki dış faktörler nedeniyle yıpranma sürecine, cildinin yapısına ve bir dizi değişik nedenlere göre farklılıklar gösterir.Ancak 45 yaşlarına doğru yüzde yer çekiminin ilk etkileri görülmeye başlar .Bu yaşlarda yüzde yapılacak çene altı liposuctıon’ı, burun- dudak çizgilerine,dudak köşelerine,yanaklara uygulanacak değişik dolgu maddeleri gibi küçük girişimlerle  hastalar daha genç ve daha çekici görünüme kavuşturulabilir. Ancak daha ileri yaşlarda yüz germe, boyun germe,alın germe ve göz çevresi ameliyatlarıyla hastalar sonsuz mutlu edilebilir. Birçok estetik ameliyatlar her mevsimde rahatlıkla yapılabilir. Burun ameliyatlarından sonra hastanın güneş görmemesi gibi bir kural yoktur. Estetik ameliyatlarda ameliyata ait izler ameliyatına göre değişik biçimlerde gizlenir. Bu nedenle güneşin olumsuz etkisi yoktur. Ancak yüze yapılacak dermabrazyon(zımpara) gibi ameliyatlar sonbahar ve kış aylarında yapılmalıdır.

Yazar Hakkında /

Yazarımız hakkında kısa özgeçmişi çok yakında sayfamızda olacaktır.

Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.