Emel Uslu Atik, kendi ismiyle kurmuş olduğu vakfın faaliyet ve misyonundan da bahsederek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajını veriyor.
Birbirinden başarılı projeleriyle, hem sivil toplum alanında hem de bir iş kadını olarak adını sıklıkla duyuran Emel Uslu Atik, kendi ismiyle kurmuş olduğu vakfın faaliyet ve misyonundan da bahsederek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajını veriyor.
Gerek yazılı basında gerekse STK faaliyetlerinde, Ankaralı bir iş kadını olarak takip ediliyor ve hayranlıkla izleniyorsunuz. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Gaziantep’te doğdum. Yurt içi ve yurt dışı birçok projeye imza attım. Halen turizm sektöründe faaliyet göstermekteyim. İki çocuk annesiyim. Yoğun STK çalışmaları yanı sıra çok uzun yıllar Emel Uslu Atik olarak ülkemizin pek çok bölgesinde kadınlara, gençlere ve çocuklara eğitimler yoluyla destek verdim. İki yıl kadar önce bu çalışmaları bir vakıf çatısı altında toplama kararıyla EUA Eğitim, Uygulama ve Araştırma Vakfını kurdum.
Güçlü bir sivil toplumcusunuz. Hayatınızın her noktasında, yaptığınız her işte; aileye, kadına, çocuğa fayda sağlayacak bir durumdasınız. Bunun sizin hayatınıza katkıları oldu mu? Size neler kazandırdı?
Bütün iş yaşantım boyunca hep sivil toplum kuruluşlarıyla iç içe oldum. Bu ülkeye ve insanına sevdalıyım ben. Bu bakış açısıyla birçok STK’nin kuruluşunda ve yönetim kurulunda görev aldım. Sivil toplum, gönül işidir. Uzun yıllardır bireysel olarak yaptığım çalışmalara daha çok gönülle ve ele dokunmak için resmî bir yapılanmaya gittik sadece. Gönülden gönle kurulan bu köprülerle sevginin ortak lisanını yarattık. Gençlerden, çocuklardan, kadınlardan kurulu kocaman bir sevgi ailesiyiz artık biz. Bu yüzden bana kocaman bir aile kazandırdı vakfımız.
Başarı dolu bir iş yaşantınız var. Bunu, rol model olması açısından paylaşır mısınız?
Başarı hikâyemi gönüllere dokunarak, sevgi odaklı ve özveriyle çalışarak yazdım. Bana bu yolculukta destek olan sevgili eşime ve çocuklarıma minnettarım. Onların sevgisinden her zaman güç aldım, en büyük başarım, bu güzel ailenin bir parçası olmak diye gördüm hep.
Başarılı olmak için bir hedef belirlemek, bu hedefe odaklanmak ve kararlılıkla ilerlemek önemlidir. Hedeflerin net ve ölçülebilir olmasına önem vermek gerek. Zamanı ve enerjiyi doğru bir şekilde yönetebilmek için planlama yapmak, öncelikleri belirlemek önemli. Tabii, hedefe odaklanmak yalnızca bir başlangıçtır. Zorluklarla karşılaşıldığında pes etmemek, engellerle mücadele etmek ve sürekli ilerlemek bizi başarıya götüren adımlardır.
Kurucusu olduğunuz vakfın vizyon ve misyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Sivil toplumculuğun bence en güzel tarafı insanların belleklerinde ve yüreklerinde bıraktığınız izlerdir. O günlerde kurduğum duygusal temeller; “Emel Uslu Atik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Vakfı”nın kurulmasında etkin bir rol oynadı. Gönülden hizmet ettiğim bu yolda, çığ gibi büyüyerek birçok kadın ve çocuğa destek olmaya çalıştım.
Vakıf olarak; köy okullarını yeniden eğitim alınabilecek duruma getirdik ve derslikleri eğitim materyalleriyle donattık. Aslında hayatına dokunduğum yüzlerce öğrenci, ülkeme olan vefa borcum…
Eğitim almalarına olanak sağlayarak, iş sahası yarattığımız onlarca kadının artık meslek sahibi olması ve yetiştirdikleri çocukların da aynı onlar gibi kendilerine güvenen, mutlu bireyler haline geleceğini düşünmek büyük bir mutluluk veriyor bana. Göle atılan tek bir taşın oluşturduğu halkalar gibi, bu mutluluk da herkesi içine alıyor zamanla. İşte bu duygusal temeller, bugün vakfımızın altyapısını oluşturdu. Planlama yapmadık; tamamen gönülden bir araya geldik.
Biz, kadın ve çocuklara elimizden geldiği ölçüde destek verebildiğimiz kocaman bir EUA ailesiyiz… Vakfımızın çatısı altında daha çok çalışacağız. Atatürk ilkelerini kendime rehber edinmiş bir cumhuriyet kadını olarak bu yolda dinlenmeden yürüyeceğime söz verdim. Sözümü tutuyorum ve tutacağım.
Sihirli projeler yaratan bir sivil toplumcu, başarılı bir iş kadını, rol model oluşturmuş bir lider, çok iyi bir annesiniz. Sizin geleceğe dair hedef ve hayalleriniz neler?
Liderlik vasfı olan her insan gibi hedeflerimin ve hayallerimin ucu bucağı yok elbette. Bana göre lider olunmaz, lider doğulur. Vakfımızın çatısı altında, bana inanan gönül dostlarımla gerçekleştirdiğimiz her proje beni hedeflerime ve hayallerime bir adım daha yaklaştırmakta.
Bunca çalışma, koşuşturma ve yoğunluk arasında kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Ortalama dört ya da beş saat uyuyan, çokça düşünen, zamanını iyi yöneten biriyim. Aileme ayırdığım vakitler benim için çok önemli, çünkü onlar enerji kaynağım… Ailem, arkadaşlarım ve sosyal çevrem yakınımda olduğu sürece enerjimi alır, süratle ilerlerim. Onlarlayken hayatı yaşamayı seviyorum. Çocuklarımı her sabah okullarına yolcu ederim, ardından kahvemi içerken günümü planlarım. Zaman; sevgi ve planlama ile birlikteyse, benim için başarı kaçınılmazdır.
Vakfınız tarafından Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla pek çok etkinlik yapılmakta. Kadınlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Kadın olmak; merhamet, şefkat ve sevgi demek. Dünyayı yaşanılır kılan her şey kadının eseri. Tabiatın onlara verdiği içsel yetenekleri sevgiyle yansıtmaya devam etsinler. Kadın eli, kadın gözü, kadın gönlü her şeyi bambaşka yapar.
Son olarak; gençlere ve genç iş insanlarına iş yaşamlarda başarıyı yakalamaları için tavsiyeleriniz neler olur?
Mutlaka sevdiğiniz işi yapın; sevmediğiniz, sahiplenmediğiniz işlerde mutlu olamazsınız. Ekonomik daralma dönemlerinde her zaman bir B planınız olsun. En az bir STK’ye üye olun. Başarı odaklı olun ama hırsı azimle karıştırmayın. Parayı, şöhreti, makam ve mevkiyi, itibarı kazanmanın değil korumanın değerli olduğunu bilin. En önemlisi de ne yaparsanız yapın sevgiyle yapın. Sevgi dilinin hâkim olmadığı hiçbir iş uzun vadede başarılı olamaz.