Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu, kadınların iş hayatındaki yerini kendi sektöründen örnekler vererek değerlendiriyor.

Almış olduğu cesur kararların ardından hayallerine yaklaşarak başarısını kutlayan ve Patiswiss markasının kurucusu Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu, kadınların iş hayatındaki yerini kendi sektöründen örnekler vererek değerlendiriyor.

Kendinizden bahseder misiniz? 

Başkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümü mezunuyum. Kariyerime, savunma sanayi sektörünün önde gelen firmalarından birinde elektrik ve elektronik mühendisi olarak başladım. Hikâyemin temelinde ise otuz beş yılda aldığım en cesurca inisiyatiflerim yer alıyor. İnisiyatiflerle dolu bir hayatım var. Onlar sayesinde her geçen gün büyüyen hayallerime yaklaştım. Şu an girişimcisi ve kurucusu olduğum Patiswiss’in yönetim kurulu başkanıyım. Çok çalıştım ve çokça inisiyatifler aldım; çalışmaya da devam ediyorum. Bulunduğum her yerde inovatif işler ortaya koydum; kendimi geliştirmeye, okumaya ve eğitime her zaman tutkulu biriyim.

Vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Vazgeçemediğim prensiplerimin en başında kesinlikle mükemmeliyetçilik gelir. Sonrasında aileme, yaptığım işi en iyi yapsam da hiç bitmeyeceğini bildiğim için kesinlikle aileme ayırdığım zamanı kaçırmamak, bulunduğum coğrafyaya bir şeyler katmak için uğraşmak, sürekli projeler geliştirmek, yenilikçilik, farkındalık kazandırmak için var gücümle çalışmak; asla vazgeçmediğim prensiplerim arasında.

Kadınların iş hayatındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? İş hayatına yeni atılan kadınlar için tavsiyeleriniz nelerdir?

Son yıllarda ülkemizdeki kadınların iş hayatındaki yeri ve öneminin gitgide artış gösterdiğini söylemek ve bundan büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim; ancak, hâlâ ülkemizde birçok kadın, iş hayatında çeşitli zorluklarla karşılaşabiliyor. Bunların başında cinsiyet temelli ayrımcılık, eşitsizlik ve fırsat eşitliği gibi konular geliyor. Türkiye’deki kadınlar, iş hayatında güçlü ve etkili bir rol oynamak için çok büyük mücadele veriyorlar. Tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye’deki kadınlar iş hayatında önemli başarılar elde ediyor ve güçlü bir şekilde ilerliyorlar. Kadın girişimciler, liderler ve profesyoneller, iş dünyasında etkili bir şekilde varlık gösteriyorlar ve pozitif değişimlere öncülük ediyorlar. Patiswiss de bu öncülüğün ülkemizdeki en somut markasıdır diyebilirim. Kadın istihdamında yakaladığımız yüzde yetmiş oran ile başka firmalara ve işletmelere örnek olurken, bünyemizde çalışan kadınlar ile küresel çapta başarı hikâyeleri yazmaya devam ediyoruz. İş hayatına yeni katılan kadınlara tavsiyem hiç vazgeçmemeleri.  Eğer dışarıdan gelen çok sert baskılara dayanırlarsa, yolun sonu güzel.

Çağdaş kadını tanımlar mısınız? Çağdaş kadın hangi özelliklere sahip olmalı?

Çağdaş kadın; zorluklarına meydan okuyan, kendi yolunu çizen ve kendi hikâyesini yazan bir güç kaynağıdır. Toplumsal beklentilere sırt çevirip kendi gerçekliğini inşa eder, cesaretle öne çıkar. Eğitim ve kariyerle ilgili hedefleri, tutkuları ve kendi benliği için mücadele ederken, empatiyle çevresine de ışık saçar. İlişkilerinde dürüst, bağımsız ve özgür bir duruş sergileyerek başkalarına ilham kaynağı olur. Eşitlik ve adalet için durmaksızın mücadele ederken farklılıkları bir zenginlik olarak kabul eder ve çeşitli bakış açılarından güç verir.

Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklar ile karşılaşıyor? Kendi sektörünüzde yaşadığınız deneyimlerden ve gözlemlerden bahsedebilir misiniz?

Çalışan kadınlar, iş hayatında bir dizi zorlukla karşılaşabilmektedir. Bu zorluklar arasında cinsiyet ayrımcılığı ön planda olabilir; erkek egemen sektörlerde kadınların yükselme konusunda karşılaştığı engeller ve liderlik pozisyonlarına ulaşma mücadelesi öne çıkabilir. Ayrıca, gıda sektörünün yoğun ve esnek çalışma saatleri, iş ve özel hayat dengesini kurmakta zorlanan kadınlar için bir diğer zorluk olabilir.

Fırsat eşitsizliği de gözlemlenen bir diğer durumdur. Kadınlar, erkek meslektaşlarına kıyasla yüksek pozisyonlara yükselmekte daha fazla çaba sarf etmek durumunda kalabilirler. Ayrıca, gıda sektöründe çalışan kadınlar, iş yerlerindeki cinsiyetle ilgili stereotipler ve algılarla mücadele edebilirler.

Taciz ve mobbing gibi olumsuz davranışlar, çalışma ortamlarını zehirleyebilir ve kadınların motivasyonlarını olumsuz etkileyebilir; ancak, tüm bu zorluklara rağmen birçok kadın, gıda sektöründe başarılı kariyerlere imza atmaktadır. Kadınların iş dünyasındaki güçlü liderlik özellikleri, sektöre değerli katkılarda bulunmalarını sağlamaktadır.

 İş ve sosyal hayat arasındaki dengeyi nasıl koruyorsunuz?

Hayatımın bu döneminde iş ve sosyal hayat arasında denge kurmak benim için gerçekten önemli. Her gün, işime odaklanırken aynı zamanda kendime, oğluma, eşime, aileme zaman ayırmaya özen gösteriyorum. Belirli zamanlarda kısa molalar vermek, hobilerime vakit ayırmak ve sevdiklerimle kaliteli zaman geçirmek benim için dengeyi sağlamanın anahtarı. Hayatın tadını çıkarabiliyorum. Hem hayatı da kaçırmamış oluyorsunuz, çünkü benim kadar yoğun çalışanlar biliyor ki iş asla bitmeyecek.

Çalışmanın ve üretmenin size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?

Hayatımın bu evresinde çalışmanın ve üretmenin bana kattığı çok özel şeyler var. İş hayatında başarılı bir kadın olma yolculuğumda birçok değerli deneyim yaşadım. Bu süreç, beni sadece iş dünyasında başarılı kılmakla kalmadı, aynı zamanda içsel bir güç ve motivasyon kaynağı haline getirdi. Her zorluk, kendimi daha yakından tanımama ve potansiyelimin sınırlarını keşfetmeme olanak tanıdı. İşte bu benim için çalışmanın ve üretmenin en özel tarafıdır. Kadına en çok üretmek yakışıyor.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünya genelinde ne gibi bir farkındalık yaratıyor? Sizin bugün için özel bir mesajınız var mı?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; kadınların hak ettikleri değeri görmesi, eşit fırsatlara sahip olması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bir hatırlatıcıdır. Kadınların güçlendirilmesi ve desteklenmesi sadece onlar değil, toplumun genel refahı için de son derece önemlidir. Hepimiz, kadınların seslerini duyurabilecekleri bir dünya için çalışmalı ve kadınların karşılaştıkları her türlü ayrımcılığa ve adaletsizliğe karşı mücadele etmeliyiz. Kadınların başarıları, toplumun genel başarısını şekillendirir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınların seslerini yükseltmeye, hakları için mücadele etmeye ve toplumsal değişim için bir arada durmaya var gücümüzle devam etmeliyiz.