ECNP Jewellery Çağdaş Mücevher Tasarımı
1989 yılında bir araya gelerek kurdukları atölye ile tasarımlarına başlayan Ela Cindoruk ve Nazan Pak, tasarım felsefelerini ve ilham kaynaklarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Tasarımlarınızı ne kadar süredir alıcılarıyla buluşturuyorsunuz?
ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünde okurken arkadaşlığımız başladı. Daha sonra 1989 yılında İstanbul’da buluştuk ve birlikte bir atölye kurarak başladık. Başlangıçta sadece atölyemiz vardı, yılda bir iki sergi açıyorduk. 1993 yılında ise atölyemize galeri eklendi. İşlerimizi tasarlamaya, üretmeye ve sergilemeye devam ediyoruz.
Koleksiyonlarınızı hazırlarken ilhamınız nereden geliyor? Tasarımlarınızda kullanacağınız materyallere nasıl karar veriyorsunuz?
Günlük hayatta karşımıza çıkan çok çeşitli şeylerden ilham alabiliyoruz; gezdiğimiz bir sergiden, rastladığımız bir bitkiye kadar. Hayatın içinde karşılaştığımız her şey gün geliyor bir fikrin çıkış noktası olabiliyor. Bir önceki tasarımımız bir sonrasına da fikir veriyor. Ayrıca yeni malzemeler, yeni teknikler de ilham kaynağı olabiliyor. Hiçbir zaman malzeme kısıtımız olmadı, bir fikri en iyi ifade edecek malzeme ne ise onu kullanıyoruz, o malzeme ve tekniğinin getirdiği kısıtlar ya da olanaklar tasarımlarımıza zenginlik katıyor.
Mücevher tasarımlarınızda sadelik ön planda duruyor. Tasarım felsefeniz nedir? “Çağdaş mücevher tasarımı” kavramını biraz açar mısınız?
Zaman içerisinde, elinizdeki malzemeyi doğasına en uygun şekilde kullanmayı öğreniyorsunuz. Farklı malzemelerle, geleneksel ya da yeni teknikleri deneyerek, karıştırarak çalışıyoruz çoğunlukla. Geleneksel malzemeleri mutlak değer kabul etmeyen, deneysel ve yenilikçi tavrımız ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı eğitiminin bir sonucu. Aldığımız eğitim, mücevher tasarımına farklı yaklaşmamızı sağladı. Çağdaş mücevherde sanat ve zanaat iç içe, sanat olmadan zanaat tekrardan öteye gidemiyor. Fikirlerin, yeni bir teknik veya eski tekniklerin yeni bir fikirle, yeni bir malzemeyle harmanlanması gerek. Çağdaş mücevher; fikirlerin özgürleşmesi, onu ifade edecek en doğru malzemeyi ve tekniği en iyi şekilde bir araya getirmektir.
Özet olarak, çağdaş mücevherin salt malzeme ve işçilikten, yatırım aracı, statü sembolü, moda eşlikçisi rollerinden öte, kendini ifade biçimi olduğunu, çağdaş sanatın bir dalı, üstelik beden ile birlikte gezebildiği için insanlar ile sürekli etkileşim içinde olduğunu söyleyebiliriz.
Mücevherleriniz, insanlara nasıl bir değer katıyor sizce?
Bizim işlerimizi severek kullandıklarını, taktıklarını ve kendilerini mutlu ettiklerini görüp duymaktan çok mutlu oluyoruz.