Dr. Dt. Sezgi Şenol Gülümsemenin Gücü
Kurucu ortaklarından olduğu Dentalis diş kliniğinde hastalarını kabul eden Uzm. Dr. Dt. Sezgi Şenol, mesleğine olan sevgisini ve uzmanlık alanlarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Mesleki hikâyem, Dentalis ile birlikte 2009 yılında başladı. Güzel bir ekiple yola çıktık ve gülüş tasarımı, implant, ortodonti ve çocuk diş tedavileri derken diş hekimliğinin her alanında pek çok hastamızı tedavi ettik. Halen büyük bir keyifle ve daha geniş bir kadroyla işimizi sevgiyle sürdürüyoruz.
Şahsi düşüncem; kliniğimizin asıl ışıltısının, çocuk hastaları ekstra önemsemekle ortaya çıktığıdır. Çukurambar’da bulunan Dentalis diş kliniğimizde başladığımız bu yolculukta hayalim; çocukların, çocuk ruhlarına uygun, kendilerini iyi hissedebilecekleri bir mekân yaratmaktı, çünkü herkes ve her şey zaten yetişkinlere yeterince hitap ediyordu. İşte bu düşünceyle Dentalis’te biz bu pozitif algıyı yarattık, çocukların da ruhuna dokunabildik. Renkler, tablolar, oyunlar, oyuncaklar derken baktık ki kendi çocuk ruhumuza da iyi gelen bir mekân yaratmışız. Şu anda da içindeki çocuğu koruyan her bir yetişkine, gençlere ve çocuklara özel tedavilerimizle başarılı sonuçlar almaya devam ediyoruz. Çukurambar Dentalis’ten sonra Çayyolu’nda yine çocuklara yönelik keyifli işler yapma hayaliyle “Çocuk Dişçim” isimli muayenehanemi açtım.
Ben ve klinik ekibimiz için mesleki becerilerimizi ve akademik bilgimizi hastalarımızla ve iyi bir iletişimle taçlandırmak çok önemli. Malumunuz diş tedavisi genelde pek sevilmez, işte tüm çabamız bu noktada algıları değiştirmek için… Sihirli değneğimiz yok belki ama sihirli sözcüklerimiz var. Özellikle çocuk hastalarda tatlı bir söz, içten ve sıcak bir gülümseme çoğu zaman kalın duvarları aşıp çocuğun gönlüne girmemize yardımcı oluyor. Tabii ki bu durum yetişkinler için de geçerli. Bizim koltuklarımız terapi koltuğu gibidir; yeri gelir hastanızla ağlar, yeri gelir gülersiniz. Tedavilerin gerginliği hissedilmeden hem de…
Hastalarımıza olan bağlılığımız ve gülümsemenin gücü sadece hekimlikle ilgili değil, bence bu aynı zamanda bir insanlık görevi. Her bir hastanın yaşamında bir iz bırakmak, sadece mesleki bir başarı değil, aynı zamanda insan sevgisiyle dokunulan bir kalp meselesidir. Bu bağlılık ve gülümseme, sağlık hizmetlerini bir adım öteye taşıyarak insanların yaşamlarına dokunan anlamlı bir deneyim haline getiriyor.
Bana göre, hastaların bireysel ihtiyaçlarına ve beklentilerine odaklanmak, başarılı bir tedavide en önemli yöntemdir. Hastalarımızın yaşam tarzları, beklentileri, ruh halleri, genel sağlıkları, ne istedikleri benim için önemli. Bilimsel olarak doğru olan tedaviden taviz vermemek ancak, hastanın isteklerini de iyi anlayarak ilerlemek gerek.
Peki neler yapıyorum ben bu kliniklerde? Hem hekim hem de yönetici olarak görev yapıyorum. Bu nedenle oldukça yoğun bir tempom var. Mesleğimin hem zor hem de keyifli kısımlarını birlikte çözümlüyorum.
Mesleğinizin en zor kısmı ne derseniz, sürekli gelişen ve değişen teknoloji ve tedavi biçimlerine ayak uydurmak derim sanırım. Sürekli eğitim ve güncellenmek benim için hayatta vazgeçilmez bir unsur ama severek yapmama rağmen gerçekten, günümüzde teknolojiye ayak uydurmak için ciddi bir çaba gerekiyor ve sürekli eğitimlerle kendimizi geliştirmek zorundayız. Diş hekimliğinde 3D sistemler, kameralar, görüntüleme sistemleri, dijital iş akışı ve hasta takibi o kadar hız kazandı ki… Mesleğimin en keyifli kısmı sorarsanız, çok sayıda iyi insan tanıyabilmek ve insan biriktirmek derim.
Klinikte mesleki anlamda; genel anestezi ve altında yapılan diş tedavileri, çocuk diş hekimliği, koruyucu diş hekimliği, ağız-diş travmaları ve yaralanmalar, estetik diş hekimliği, diş beyazlatma, şeffaf plaklarla yapılan diş tedavileri özel olarak ilgilendiğim alanlar.
Son olarak aktarmak isterim ki bir diş hekimi olarak, mesleğimde hayal ettiğim pek çok şeyi keyifle gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum ama öğrenmek ve en iyiyi hedeflemek ömür boyu devam eden bir süreç bana göre. Bu sebeple daha çok yolumuz var, daha çok yapacağımız güzel işler var. Etik değerlere bağlı ve hasta odaklı bir yaklaşımla yürümeye devam edeceğim. Sizlerden de ricam; ağız ve diş sağlığının, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu unutmadan ağız ve diş bakımınızı ihmal etmemeniz ve düzenli olarak altı ayda bir diş hekiminizi ziyaret etmeniz.