Doç. Dr. İbrahim Sakçak Obeziteye Son
Obezitesi olan bireylerin hem kendilerini sosyal yaşamdan soyutlaması hem de sağlık sorunlarıyla hayatına kalitesiz bir şekilde devam etmesi, ruhsal ve bedensel iyiliklerini olumsuz etkiliyor. “Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için obeziteye son!” diyen Doç. Dr. İbrahim Sakçak, obezite cerrahisinin kolaylığından bahsediyor.
Sağlıklı ve mutlu yaşam için ruhsal ve bedensel iyilik olması gerekir. Bunun ilk koşullarından birisi ise fazla kilolardan kurtulmaktır. Kilo alındıkça sağlığın da olumsuz etkileneceği bilimsel bir gerecektir. Obezite sorunu yaşayan kişilerde sağlıklı bireylere göre daha sık oranda hipertansiyon, tip 2 diabetes mellitus, horlama ve uyku apne sendromu, reflü özofajit, eklem ağrıları ve artroz (kireçlenme), lomber disk hernisi, polikistik over sendromu ve infertilite sorunları yanında ruhsal yönden depresyon görülmektedir. Tüm bu sağlık sorunları fazla kiloları verince ya tamamen ortadan kalkmakta ya da gerilemektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki obez bireylerde normal kilolu kişilere göre ortalama yaşam süreleri on ila on beş yıl kısalmaktadır. Bir başka gerçek ise; obezite sadece yaşam süresini kısaltmakla kalmamakta, aynı zamanda yaşam kalitesini de düşürmektedir. İstediği kıyafeti giyemediği veya giydiği kıyafet bedenine uygun olmayan birey sırf bu yüzden sosyal yaşamdan kendini soyutlayabilmektedir. Evden dışarı çıkmak istemeyen birey adeta bir tecrit hayatı sürebilmektedir. Bu durum bireyin psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Çareyi antidepresan ilaç kullanımında bulmaya çalışan kişiler haline gelebilmektedirler.
Toplumda bilinenin aksine obezite sadece kilolu olma hali değil; hastalıkların eşlik ettiği bir sendromdur. Obeziteye otuz iki farklı hastalık eşlik edebilmektedir. Bu hastalıklar zaten büyük sağlık problemi yaşayan kişiyi daha da içinden çıkılması güç problemler yumağına sevk edebilmektedir.
Oysaki; tüm bunların günümüzde uzman ellerde çözümü var ve sanıldığından da konforlu bir süreçle birey adeta bütün prangalarından kurtulmuşçasına mutlu, başarılı, öz güvenli ve tam bir sağlıklılık halinde yeni bir yaşama adım atabilmektedir. Bu mucizevi çözümün adı obezite cerrahisidir.
Obezite cerrahisi; yaklaşık yirmi yıldır yaygın olarak uygulanmaya başlandı; ancak, elli yıldır bilinen bir yöntemdir. Gittikçe artan sıklıkta uygulanmasının bir sebebi, obezitenin yaygınlaşması yanında bilgi, tecrübe ve teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla artmasıdır. Önceki yıllarda dört ya da beş saat süren mide küçültme ve mide bypass ameliyatları, günümüzde bir saatten kısa sürede gerçekleştirilmektedir. Ameliyatlarda hastanın konforunu olumsuz etkileyen, burundan sonda ve idrar sondası takılması uzun yıllardır uygulanmamaktadır. Son yıllarda ise dren kullanmadan ameliyatlarımızı yapıyoruz. Üstelik mide etrafına uygulanan blok anestezi ile adeta ağrısız ameliyatlar gerçekleşmektedir. Bu gelişmeler, ameliyatlara olan olumsuz bakış açısını büyük oranda azaltmıştır.
Öncelikle obezite ve fazla kiloların sadece bir görüntü sorunu olmayıp ciddi bir sağlık sorunu olduğunun kabul edilmesi gerekir, çünkü tedavinin ilk adımı, sorunu kabul etmekle başlar. Adeta görmezden gelmek veya yok saymakla sorun maalesef yok olmuyor. Geriye kalitesiz geçen yıllar kalıyor.
Obezite tedavisi konusunda büyük bir bilgi birikimi ve tecrübesi olan hekimler var. Bu kliniklerden birine başvurulduğunda detaylı olarak bilgilendirme yapılacaktır ve doğru bilinen yanlışları ortadan kaldırmak mümkün olabilecektir.
Sonuç olarak; obezite, ruhsal ve bedensel sağlığı tehdit eden önemli bir sağlık sorunudur. Bu sağlık sorununun en etkili ve kalıcı tedavisi, obezite cerrahisi ile sağlanmaktadır.