Ceren Yaldız “Her Zaman Daha Yükseğe”
Influencer ve sosyal medya fenomeni Ceren Yaldız milyonlarca takipçisiyle günlük yaşamını paylaşıyor, markalarla iş birliği yapıyor, ürünleri deneyimleyerek yorumluyor ve içerik üretiyor. Yeni projeleriyle ilgili ilk kez ipucu veren Yaldız, hakkında merak edilenleri MAG Okurları için yanıtlıyor.
Sosyal medyada içerik üretme fikriniz ilk ne zaman, nasıl ortaya çıkmıştı? Bu yolculuk boyunca sizi çok etkileyen ya da değiştiren bir an veya kişi oldu mu?
Küçükken hep oyuncu olmak isterdim. Sosyal medyayı da sürekli takip ederdim. Tabii o zamanlar okuluma devam ediyordum. Boş vakitlerimde içerikleri takip ediyordum. Zaman öyle geçip gitti. YouTube videolarını sık sık izlerdim. Instagram ve TikTok hesaplarım da vardı ama içerik üretmiyordum o zamanlar. Sonra bir gün video izlerken “Ben izleyici değil, içerik üreten taraf olmak istiyorum!” dedim ve bu yolculuğum o cümleden sonra başlamış oldu. On dört yaşlarındayken YouTube videoları çekmeye başladım. O zamanlar hiç kitlem yoktu ve videolarım da hiç izlenmiyordu. Aslında izlenip izlenmemesi umurumda değildi, ben içerik üretmeyi seviyordum. Kamera önünde çok rahattım. Video çekerken büyük hevesle çekerdim. Hatta montaj programı öğrendim, YouTube videolarımı kendim çekip montajını yaparak yüklerdim. O günlerde Bursa’da yaşıyordum ve okuluma devam ediyordum. Sosyal medya ile ilgilenen kimseyi tanımıyordum. Kısa videolar çekerdim ama bunları herkese açık bir şekilde yayımlamazdım. Sonra bir gün kısa videolarımı Instagram ve TikTok hesaplarımda paylaşmaya başladım. Ne olduysa, aslında kısa videolardan sonra oldu. Bir sabah, takipçi sayımın deli gibi arttığını gördüm. Kısa videolarım milyonlarca izlenmeye ulaştı. Kitlem oluşmaya başlıyordu. Sonrasında YouTube’da makyajlı sohbet içerikleri paylaşmaya başladım. Uzun videolarım da artık milyonlarca izleniyordu. İstanbul’a on altı yaşımda taşınma kararı aldım. Evet, biraz erken bir yaş. Hayata biraz erken atıldım diyebilirim. İstanbul’a taşınmak hayatımı değiştiren ve beni daha da geliştiren anlardan oldu sanırım.
Sosyal medya hesaplarınızda milyonlarca takipçiniz var. Bu durumun olumlu ve olumsuz getirileri oluyordur mutlaka. Başınıza gelen en ilginç ama keyifli olay neydi?
Sosyal medyaya ilk başladığım zamanlar çektiğim bir “story”yi izledim geçenlerde. Videoda şöyle diyorum: “Hedeflerimden biri, bir milyon takipçi sayısına ulaşmak.” Şimdi dönüp baktığımda TikTok’ta 9.9 milyon, Instagram’da 1.8 milyon, YouTube hesabımda 2.1 milyon takipçim var. Aslında kitleme takipçi demeyi çok sevmiyorum; sadece anlaşılabilir olması için bu şekilde aktardım. Yıllardır onlarla hayatımı paylaşıyorum ve onlarla birlikte büyüdüm. Şu an yirmi iki yaşındayım ve beni on dört yaşımdan beri takip eden insanlar var. Yıllardır sosyal medyada olduğum için birçok olay yaşadım. Birçok tecrübe kazandım. Hiçbir zaman herkesi mutlu edemezsiniz, çünkü herkesin yaşam stili, düşünce yapısı farklıdır. Sosyal medyada daha çok kendin gibi olmalı ve insanlara kendini, düşüncelerini açmalısın. Samimi bir şekilde düşüncelerini açtığında zaten herkes anlayışla karşılıyor. Yüksek takipçi sayımın kötü yanları elbet var ama iyi yanları çok daha ağır basıyor. Her zaman “iyi ki” dedim ve her zaman buraya ait hissettim. Kötü olaylara tecrübe olarak bakmaya başladıktan sonra daha da mutlu oldum. Size benden tavsiye: Tüm bunlara tecrübe olarak bakarsanız, işte alın size mutluluğun sırrı!
Klasik bir gününüz nasıl geçiyor?
Benim bir buçuk yaşında bir oğlum var. Bunu söyleyerek başladım, çünkü klasik bir günümü anlatacağım sizlere. Oğlum Atlas ile birlikte saat 7 ya da 8 gibi uyanırız. Eşim genelde geceleri bilgisayardan çalıştığı için öğlen 1 gibi uyanır. Hemen Atlas’ın kahvaltısını ve kendi kahvaltımı hazırlıyorum. Sonrasında biraz oyun oynuyoruz. Atlas öğlen uykusuna yattığında ben de hemen geceden hazırladığım içeriklerimi çekmeye başlıyorum; ama zaten depoladığım içeriklerim varsa, Atlas’ı dadısına bırakıp gitmem gereken toplantılara yetişiyorum. Tabii bunları yaparken sosyal medya hesaplarıma günlük neler yaptığımı gösteriyorum. İşim çok yoğun olduğunda bazen sosyal medya hesaplarıma girmeyi ve story paylaşmayı unutuyorum… Trendleri takip ederim her zaman; merak ettiğim ürünleri hemen alır, videolarımda denerim. Haftamı kesinlikle planlarım; ama bizim işimizde her zaman planlar değişiklik gösterebilir; mesela aniden bir iş birliği çekmem gerekebilir ya da gitmem gereken bir toplantı çıkabilir.
Genç yaşınızda bu kadar büyük bir kitleye hitap etmek nasıl bir his? Yorucu yanlarından nasıl sıyrılıyorsunuz?
Yıllardır sosyal medyada olduğum için burası benim hayatımın bir parçası oldu artık. İnsanlar beni dışarıda gördüklerinde yanıma geliyor ve ben de onları zaten tanıyormuşum gibi hissediyorum. Yorucu yanları sorusuna da çok kısa bir cevap vermek istiyorum: Her zaman olayların güzel yönlerine odaklanıyorum…
Eğer bir gün boyunca bir kişiyle yer değiştirecek olsaydınız, kimi seçerdiniz?
Kesinlikle Selena Gomez. Küçüklüğüm onun şarkılarıyla geçti…
Hayatınızdaki en büyük aşkı anlatan bir roman yazacak olsanız, bu hikâye nasıl başlardı ve en çarpıcı sahne ne olurdu?
Eşimle beş yıldır tanışıyoruz, iki yıldır evliyiz. Hep evleneceğim kişiyi merak ederdim. Aslında burnumun dibindeymiş, haberim yokmuş. Bunu söylüyorum, çünkü tanıştığımız zamanlar hiç sevgili olmadık. Yani arkadaş bile değildik. Sadece ortamda birbirimizi gördüğümüzde -sosyal medyadan dolayı tanışıyorduk- selam veriyorduk. İki yıl önce bir gün yine karşılaştık ve bu sefer uzun uzun sohbet etmeye başladık. İşte sonra evlendik. Onun gibi biriyle olmaktan çok mutluyum. “İyi ki” bu kararı vermişiz diyorum. Bence bu hikâyenin en çarpıcı yanı yıllardır tanışıyor olmak ve aklımın ucundan bile geçmeyen biriyle evlenmek. Ne dersiniz, bizim hikayemizden bir roman çıkar mı?
Yeni projeleriniz olacak mı?
Ben “Her zaman daha yükseğe!” diyen biriydim. Hâlâ öyleyim; yıllardır hiçbir gün “Ben oldum, artık tamam, bu kadar yeter.” demedim. Planlarım gerçekleşmeden kimseye bahsetmek istemiyorum genelde ama sizi kırmayayım: Sevdiğim markalarla çalışmaya devam ediyorum. Videolar çekmeye devam ediyorum. Oyunculukla ilgili birkaç planım var.