Cecilia Krull Sihirli Şarkılar
La Casa De Papel dizisinin jeneriği “My Life Is Going On”u seslendiren ve tüm dünyada bir milyarın üzerinde dinlenen Cecilia Krull, 26 Şubat tarihinde CSO Ada Ankara Ana Salon’da müzikseverlerle buluşuyor. Yedi yaşındayken Disney filmlerinin şarkılarını seslendirerek kariyerine başlayan ve sonrasında Avrupa, Latin Amerika ve Orta Doğu’da pek çok festivalde sahne alarak oldukça beğeni toplayan Krull, MAG Okurları için merak edilenleri cevaplıyor…
La Casa De Papel için söylediğiniz şarkılarla tanınıyorsunuz. Geçmişe gitme şansınız olsa sinema tarihinde başka hangi filmlerin sesinizle anılmasını isterdiniz?
Sevdiğim o kadar çok film var ki… Benim için çok özel olan birçok film müziği hatırlıyorum. Örneğin; Romeo ve Juliet veya Titanik’te Celine Dion’un sıra dışı şarkısı My Heart Will Go On gibi. Bunlar bence sihirli şarkılar. Bir parfüm ya da güzel bir yemekten aldığınız lokma gibi size anıları çağrıştırıyor.
Kariyerinizin henüz başında bir milyardan fazla dinlenmeye ulaşan şarkılarınız var. Bu durum sonraki şarkılarınız için üzerinizde herhangi bir baskı oluşturuyor mu?
Kariyerimin ilk yıllarında yaşadığım başarı gerçekten benzersizdi. Bu kadar büyük bir başarı beklemiyordum. O çılgın rakamları gördükten sonra bu başarıyı bir daha asla elde edemeyeceğim gibi görünüyor ama yine de kendime inanıyorum. Çok çalışıyorum ve elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
2022’de son albümünüzün ilk teklisini çıkardınız. Bu şarkı hakkında neler söylersiniz? Şarkıyla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
“Out in Style” çılgın bir aşktan bahseden ve içinde bulunduğumuz zamanı anlatan bir şarkı! Şarkının Fransa başta olmak üzere dünyadaki başarısından çok mutluyum. İlk çıktığı anda büyük bir ses getirdi. Umarım daha çok insanla buluşmaya devam eder.
Çocukken Disney filmleri için profesyonel olarak şarkı söylemeye başladınız. Unutamadığınız bir film var mı?
Yedi yaşındayken Disney İspanya için şarkı söylemeye başladım. Yılbaşı şarkıları, gezi şarkıları, uyku şarkıları gibi birçok albümde söyledim. Benim için oyun gibiydi ve hepsi çok özeldi. Meslek hakkında çok şey öğrendim.
Caz dışında pop, groove ve soul tarzda şarkılar söylüyorsunuz. Her bir müzik türü sizin için ne ifade ediyor?
Her zaman sevdiğim şeyin şarkı söylemek ve kendi sesimle hikâyeler anlatmak olduğunu söylerim… Caz benim tutkum ve babamla evde günde yaklaşık sekiz saat piyano çalarak büyüdüm! O bir caz müzisyeni, bu yüzden benim geldiğim yer caz ama ben bir şarkıcıyım ve pek çok farklı türü ve tarzı seviyorum… Tek türde şarkılar söylemiyorum. Farklı sesleri ve müzik yapmanın yollarını keşfetmeyi seviyorum. Örneğin; yeni albümde elektronik tınılar da duyabilirsiniz.
Daha önce Türkiye’de bulundunuz. Önceki konserlerden aklınızda kalan hatıralarınız neler?
Türkiye dünyada en sevdiğim ülkelerden biri. Türkiye sihirli ve insanlarınız sürprizlerle dolu. Gerçekten Türkiye ile ilgili her şeyi seviyorum! Enerjiniz çok özel. Harika bir mizah anlayışı ve çok yetenekli insanlarınız var. Hele Türk mutfağı iştahımı açıyor. Tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum.
26 Şubat’ta Ankara’dasınız. İzleyicilerinize bir mesajınız var mı?
Henüz yayımlanmamış yeni şarkılarımı ilk kez Ankara’da söyleyeceğim. Tüm kalbimle en sevdiğiniz şarkılardan oluşan bir repertuvar hazırlıyorum. Daha önce Ankara’ya gelmiştim ve tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum. 26 Şubat’ta CSO Ada Ankara’ya tüm müzikseverleri bekliyorum.