Beren Gökyıldız, 23 Nisan’a Dair Düşüncelerini Anlattı.
Oyunculuk kariyeri boyunca yer aldığı yapımlardaki muhteşem performanslarıyla izleyenlerin gönlünde taht kuran çocuk oyuncu Beren Gökyıldız, ekran yolculuğunu ve 23 Nisana dair düşüncelerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Aslında seni birçok dizi ve filmdeki başarılı oyunculuğun ile tanıyoruz ama biraz daha yakından tanımak isteriz. Bize kendinden bahsedebilir misin?
On iki yaşındayım. Yedinci sınıfa gidiyorum. Şu sıralar yeni bir dizi projemizin çekimleri devam ettiği için hafta içi okula, hafta sonu sete gidiyorum. Arta kalan zamanım olursa -kar tatili, bayram, yılbaşı vb.- arkadaşlarımla vakit geçirmeye çalışıyorum.
Küçük yaşına rağmen, bulunduğun projelerde çok başarılı performanslar sergiledin. Bunun üzerine de birçok ödül aldın. Bu ödüller sana neler hissettiriyor?
Ödül almak, her insanı olduğu gibi beni de mutlu edip motivasyonumu arttırıyor. Verdiğim emeğin neticesinde takdir edilmek, anlatılamaz bir mutluluk duygusu. O zaman bütün emeklerimin karşılığını almış gibi hissediyorum.
Oyunculuk hakkında neler söylemek istersin? Zorlukları veya eğlenceli yanları neler?
Her meslekte olduğu gibi, bu mesleği yaparken de işini severek yapmak, zorluklara karşı dayanıklı olabilmenin ilk kuralı bence. Dışarıdan kolay görünmesine rağmen aslında çok zor bir meslek olduğunu düşünüyorum. İşin güzel ve eğlenceli yönü ise farklı mekânlarda çalışmak, yeni arkadaşlık ortamlarının olması ve her yeni projede kendini başka bir karakterde oynarken bulmak.
Kendini rollerine nasıl hazırlıyorsun? Daha öncesinde yaptığın hazırlıklar ya da rutinler var mı?
Aslında çok fazla kendimce hazırlıklar yapma taraftarı değilim. Genellikle yeni bir role veya karaktere hazırlanırken yönetmenlerimle diyalog halindeyim, yönetmenin de o karakterden beklentilerini dinleyerek ideal karakteri oturtmaya çalışıyorum.
Çalışmaktan en çok keyif aldığın oyuncu kimdi?
Böyle bir ayırım yapmam doğru olmaz bence. Buğra abim, Cansu ablam, Berkay abim, hepsinin yeri ayrı benim için.
En çok severek canlandırdığın karakter hangisiydi? Oynamayı çok istediğin bir rol var mı?
Genelde dram ağırlıklı dizilerde yer aldığım için açıkçası zevkle oynanacak roller olmasa bile rolümün hakkını vermek için elimden geleni yapmaya çalıştım. Güçlü, inatçı, esprili karakterleri oynamayı seviyorum. Bir müzikalde rol almayı çok isterim, ya da bir sitcom projesinde. Çünkü komediyi de çok seviyorum.
Sektördeki idollerin kimler?
İzlediğim her karakterden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Özellikle söyleyebileceğim bir isim yok. Ama Vahide Perçin gibi olabilmeyi isterim ileride.
Peki, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın öneminden bahsedebilir misin? Senin için bu kutlu gün ne anlam ifade ediyor?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş bir bayram olmasının yanında; bu kutlu günde çocukların yüzlerindeki kutlama heyecanını da, Atatürk’e olan sonsuz sevginin yansıması olarak değerlendiriyorum. Ailem de bu güne özellikle çok önem verdiği için 23 Nisan’ı doyasıya kutlamam ve yaşamam için o gün ne yapmak istersem beni kırmazlar. Hatta 23 Nisan’da setimin olmaması için baştan konuşurlar.
23 Nisan’ı nasıl kutlamak istersin?
23 Nisan’da okulumuzun etkinlikleri olur ve bu etkinliklere kesinlikle katılırım. Sonrasında ise arkadaşlarımla program yapar ve eğlenceli vakit geçirecek bir şeyler buluruz.
Tüm dünya çocuklarına vermek istediğin bir mesaj var mı?
En büyük dileğim; çocukların savaşlardan, açlıktan, yoksulluktan uzak, yüzlerinin hep güldüğü bir dünyada yaşamaları. Keşke bunun için elimden gelen bir şey olsa.
Son olarak, ileriye yönelik hayallerinden bahsedebilir misin? Örneğin; kendini 10 yıl sonra nerede görüyorsun?
Oyunculuğu seviyorum aslında. Bu yönde bir kariyer planlaması yapmayı düşünüyorum. Ama zamanın insana ne getireceği bilinmiyor. O yüzden çok fazla ileriye dönük plan yapmak istemiyorum. Şu an mutluyum. Önemli olan bu benim için.