BAŞARILI MODACI GÜLNUR ATEŞ
Merhaba.. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Bilgi Üniversitesi Avrupa Birliği İlişkileri bölümünde eğitim görürken İstanbul Moda Akademisi ile tanıştım. Bir sene marka yönetimi okuduktan sonra yapmak istediğim işin artık bu olduğuna emindim. Daha sonra yine İMA’ da eğitimime devam ederek 2 senelik Moda Tasarım programı bitirdim. Daha sonra Moda Tasarım kariyerime Nişantaşı’ nda açtığım showroomumla başlamış bulundum.
Moda ne ifade ediyor sizler için? Ne zaman ilgi duymaya başladınız?
Bir parçamın her zaman modaya ait olduğunu biliyordum, daha anaokuluna giderken kendi kıyafetlerimi tasarladım büyüdüğümde de bu değişmedi, uluslararası ilişkiler okurken derslerde kendimi çizim yaparken bulurdum. Uluslararası ilişkilerden moda tasarıma geçiş yapmak biraz radikal bir karar gibi gözükse de şimdi dönüp baktığımda aslında her şey olması gerektiği gibi olmuş. Moda tasarıma geçmeden önce de bir senelik marka yönetimi geçmişim oldu.. Ve düşününce sıfırdan bir şey yaratıyorsanız birçok alanda ve konuda bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Markanızın finansıyla, kimliğiyle, uluslararası alanlarda ki yazışmalar olsun birçok şeyle sizin ilgilenmeniz gerekiyor dolayısıyla uluslararası ilişkilerden aldığım eğitim ve marka yönetimi moda tasarımı eğitimiyle birleşince bunların hepsiyle ilgilenmek çok daha kolay oluyor.
Moda tasarımı konusunda yetenekli olduğunuzu nasıl fark ettiniz?
Moda benim için her zaman bir tutkuydu… Tabii ki bu moda tasarım konusunda yetenekli olacağınız anlamına gelmeyebilir…Her zaman görsel zekâmın daha kuvvetli olduğunu biliyordum ama buda tek başına yeterli bir sebep değildi… Moda tasarım konusunda yetenekli olduğumu Marka Yönetimi dersleri almaya başladığımda hissettim önce…kendimi ait hissettiğim ve olmam gereken yerdeyim hissini yaşadığım ilk yer burasıydı.. Moda ve tasarım ile ilgili fikirlerin zihnimde dönmeye başladığı ve o fikirleri hayata geçirmek için can atmaya başladığım yer.. Bu eğitim biter bitmez kendimi Moda tasarımı bölümüne başlamış buldum zaten.. Gerçekten yetenekli olduğumu hissettiğim ilk an ise zihninizde canlandırdığınız şeyi gerçek hayata geçirdiğinizde insanların onu alıp giymek istemesiyle başlar bence.. Benim için böyle olmuştu.
Ünlü isimlerden müşterileriniz var mı? Kimler?
Ebru Gündeş, ÖzgeUlusoy , Çağla Şikel , İvana Sert, Deniz Akkaya, Burcu Güneş,ChloeOrtaç, Esin Övet, Sibel Arna, Sema Öztürk, Azra Akın, Ziynet Sali.
Ürün yelpazeniz ve koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?
Ürün yelpazemiz 3 kategoriye ayrılmış durumda…Couture dediğimiz tamamen el işçiliği ile yapılan gece kıyafetleri için ayrı bir koleksiyon çalışırken… Kokteyl tarzı şık davetlerde, yemeklerde, söz ve nişan gibi organizasyonlarda daha çok tercih edilen hazır giyime yakın ama yine Couture ün etkilerini taşıyan koleksiyonumuz ayrı bir line olarak çalışılıyor… Son olarak artık günlük giyimde yeni markamız Gigii’s ile el atmış bulunmaktayız… Yani bir sezonda 3 farklı koleksiyon çıkardığımızı düşünürsek ürün yelpazemiz oldukça geniş diyebiliriz.
Koleksiyonlarınız arasında sizin için en özel olan koleksiyon ve parça hangisi?
Her koleksiyonumun benim için ayrı bir önemi ve değeri var tabikide ama ilk koleksiyonum “powerdressing” benimle ve işimde benimsediğim ideolojiyle ilgili çok şeyi anlatıyor ve ilk olması da en büyük etkenlerinden biri tabii ki… Benim için en özel koleksiyon parçam ilk desenli gömlek çalışmamız oldu çünkü bir gecede mail yağmuruna tutulduğumuz ertesi gün telefonlarımızın susmadığı sonrasında kafamı çevirdiğim her yerde ve Türkiye’ninbirçok yerinde taklitlerinin satılmaya başladığını gördüğüm parçamızdır ne demişler sonuçta “taklit ediliyorsan başarmışsın demektir”
Markanızın tarzını nasıl tanımlarsınız?
Markamızı feminen, gösterişli, fark edilen, güçlü ve iddialı kelimeleriyle tanımlayabilirim.
Tasarımlarınızda ilham kaynağınız neler oluyor?
Tasarımlarım yaratırken bana en çok ilham veren şey Dönem kadınları ve o dönemlerde gerçekleşen moda devrimlerine öncülük etmiş kadınlar. Beni en çok etkileyen şey o dönemin trenleri değil tabi ki de duruşları ve taşıdıkları ideoloji her devrimde olduğu gibi her birinin altında büyük bir hikaye var aslında bunları okuyup da ilham almamak mümkün değil. Bana göre, bir kıyafetten fazlası benim var orda. 10 senede bir modanın tekerrür ettiğini düşünürsek olayın kaynağından ilham almayı tercih ederim tabii ki.
2016 yılında hangi ürünleriniz favori olacak?
Bu okadar ön görülemez ve değişken bir şey ki bunu kestirmek inanın çok zor bazen bir şeyi çok beğenerek yaparsınız ama pek ilgi görmez bazende çok emin olmadan bir şey çıkarırsınız ortaya ve patlar gider inanamazsınız… O yüzden buna biz değil tüketici karar verebilir sadece
Sevgililer Günü’nde, nasıl bir kombin seçilmeli, nasıl bir tarz oluşturulmalı?
Sevgililer gününde tercih edeceğimiz kombin tabii yapacağımız programla uyum içinde olmalı… Şık bir akşam yemeği ise kendini riske atmadan güzel gözükmek isteyenler mini ya midi boy vücudu saran bir elbise ile hem çekici hem aşırıya kaçmadan şık gözükebilirler bu kombinlerini güzel kırmızı bir ruj ile bütünleyebilirler.
Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Kişiye özel tasarımlar ve dikim yapmaktayız. Bu bir gece elbisesi de olabilir, günlük bir kıyafette, müşterimizi memnun ve mutlu görmek bize işimizi daha da çok sevdiriyor.
Yurt dışı çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz biraz da?
İlk olarak Paris’ de “ShowroomMosque” fuarına katılmıştık. Daha sonrasında yine Paris’ de dünyanın en büyük fuarlarından ilki olan “Who’sNext” fuarına katıldık. Rusya’nın en büyük fuarı olan “CPM Moscow” fuarına katıldık. Son olarak Paris’deSeine nehri üzerinde muhteşem bir defilemiz oldu. Şimdi sırada Ortadoğu projelerimiz var.
Röportajımızı sonlandırırken yakın dönem proje ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Yakın dönemdeki projelerimiz arasında yeni defileler yer alıyor.. Nasıl bir konsept içinde olacağı görüşmelerimiz devam ettiği için şimdilik sürpriz… Onun dışında yurtdışı çakışmalarımızda devam etmekte yeni projelerle karışınızda olacağız yine pek yakında.
