Aslışah Alkoçlar MART KAPAĞINDA!
Göz kamaştıran güzelliği, Yeşilçam’ın efsanesi Hülya Koçyiğit’e olan inanılmaz benzerliği ve muhteşem enerjisiyle objektiflerimizin karşısına geçen Aslışah Alkoçlar, iş ve özel hayatına dair sorduğumuz tüm sorulara içtenlikle yanıt verdi… Merakla okuyacağınız röportajı ve renkli kareleri sizlerle buluşturuyoruz…
Süper enerjinle çekimi eğlenceye dönüştürdün… Aslışah’ı anlat bize biraz?
22 Temmuz 1993 doğumluyum, liseyi İstanbul’da Mef’te okudum. Çok yaramaz bir öğrenciydim, disiplin cezalarıyla dolu bir dosyam vardı ama ders notlarım hep iyi olduğu için öğretmenler alttan alıyordu. Üniversiteyi Londra’da King College’da okudum. Geçen sene Business Management bölümünden mezun oldum, onu da dereceyle bitirdim. Biraz fazla çalışkan bir öğrenciydim. Şimdi de yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
Peki Londra’dan döndükten sonra Türkiye’ye kolay adapte olabildin mi?
Çok kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. Çünkü, uzun zaman tek başına yaşadıktan sonra tekrar ailenle yaşamak pek kolay olmuyor. Ne de olsa yalnızlığa alışıyosunuz… Ama ailemden yana çok şanslıyım, çünkü onlarla arkadaş gibiyiz. Tabii arkadaşlarım da buraya hızlıca adapte olmamda çok yardımcı oldular. Beni bir gün bile yalnız bırakmıyorlar ama aklım tabii ki hep Londra’da…
Oradayken Türkiye’nin en çok nelerini özlüyordun?
Tabii ki yemeklerini ve pazar günkü aile kahvaltılarımızı…
Fakat anladığım kadarıyla şimdi de Londra’yı çok özlüyorsun…
Evet.. Hem de her gün özlüyorum. Ama mezun olduğumdan beri hiç gitmedi, çünkü gidecek olursam tek yön bileti alırım…
Alkoçlar Yönetim Kurulu Üyesi olarak nasıl bir iş hayatın, ne tür sorumlulukların var?
Çok aktif bir görevim yok, ayda bir gerçekleşen yönetim kurulu toplantılarında fikirlerimi beyan ediyorum.
Eğitimini aldığın meslek alanından memnun musun? Yoksa baßka bir bölümde okumuş olmak ister miydin?
İşletme eğitimi aldım, bu çok geniş kapsamlı ve biliyorum ki bu eğitim hayatın her alanında bana yardımcı olacak ama yine de en büyük pişmanlığım hukuk okumamış olmam…
Annen ve anneannen gibi oyuncu olmayı düşünmedin mi hiç?
Düşünmedim çünkü, anneannemin setlerinde büyüdüm ve çok zor bir çalışma ortamı olduğunu gördüm. Bunun dışında, şöhret günlük hayatınızı da çok etkilediği için bu meslekten uzak durmaya karar verdim.
Oyunculuk teklifi alıyor musun peki? Nasıl roller teklif ediliyor?
Oyunculuk teklifi alıyorum, hatta geçenlerde yapımcı bir arkadaşımla daha yeni bunun konusu geçti. Benim her türlü rolü oynayabileceğimi, çünkü mimiklerimin çok güçlü olduğunu söyledi.
Alaçatı’da kendine ait bir otel girişimin olmuştu, devamı nasıl gelişti?
Beş sene boyunca işlettim orayı ama Türkiye’ye temelli dönmeden önce devrettim.
Bizim tanıdığımız kadarıyla enerjik, arkadaş canlısı ve sürekli güleryüzlü bir yapın var… Sen nasıl özetlersin kişiliğini?
Ben de kendimi tam olarak böyle özetlerdim aslında… Ben mutlu bir insanım, güne enerjik ve pozitif başlıyorum. Tabii ki gün içerisinde benim de enerjimin düştüğü oluyor ama hemen toparlıyorum… Yıldızım düşük olmadığı için insanların negatif enerjilerinden pek etkilendiğimi düşünmüyorum. Kendime ait bir dünyam ve arkadaşlarım var çünkü…
En sevmediğin özelliklerin neler?
Telefonumu açmama huyum…
Peki fiziksel olarak bakarsak en çok beğendiğin ve beğenmediğin yerlerin?
Bacaklarım uzun olduğu için çok şanslıyım, ne kadar kilo alırsam alayım çok belli olmuyor. Ama yanaklarımı beğenmediğimi söyleyebilirim, çünkü kilo aldığımda hemen yanaklarım şişiyor.
Stil ikonu olarak öne çıkan isimlerden birisin… Giyim tarzını nasıl özetlersin?
Sezon trendlerini kendime yakıştırdığım sürece kullanmaya çalışıyorum. Bu sene korse, file çorap, terlik modaydı, ben de bunları sade stilime olabildiğince eklemeye çalışıyorum. Kombin konusunda çok risk almayı, fazla desen kullanmayı çok sevmiyorum. Onun yerine renklerle ve tonlarla oynamayı daha çok seviyorum.
En çok beğendiğin stil ikonları?
Yabancılardan; Olivia Palermo, Mira Duma, Lena Perminova, Türk olarak da; Ece Sükan ve Aslı Abbasoğlu.
İstanbul’da yapmaktan en çok keyif aldığın aktiviteler?
Sahilde yürüyüş yapmayı çok severim.
Klasik bir günün nasıl geçiyor?
Sabah sahilde yürüyüş yaparım, daha sonra da pilatese giderim. Öğlen ise, arkadaşlarımla yemek yedikten sonra iş durumuma göre şirkete giderim, çekimim varsa çekime giderim. Akşamüstü de yine hafif bir cardio yapar ve eve dönerim.
Formunu nasıl koruyorsun? Günde kaç gün, kaç saat, hangi sporları yapıyorsun?
Düzenli cardio, functional training ve pilates ağırlıklı olarak haftada beş gün spor yapıyorum. Enerjime bağlı olarak bazen günde iki hatta üç antrenman bile yapabiliyorum.
Anneannene benzetiyor musun sen de kendini?
Hem de çok benzetiyorum! İnşallah yaş aldıkça da güzelleşirim onun gibi ve daha da çok benzerim…
3 nesil olarak her zaman merak edilen ve örnek gösterilenler arasındasınız… Anneannen, annen, ablan ve sen aynı frekanslarda mısınız, ortak zevkleriniz neler?
Çok doğru, gerçekten hepimiz aynı frekanstayız, birbirimizle en yakın arkadaş ve sırdaşız. Dörtlü olarak, babam ve dedem olmadan çok sık tatilimiz olur, çok güleriz birlikte… Anneannem çok kitap okur, ben ve ablam pek okumayız o yüzden genelde anneanneme onları özetletiriz. Çok şanslıyım ki, birbirimizin en yakın arkadaşları gibiyiz ve birlikte zaman geçirmekten çok keyif alırız.
Neslişah ile iki kardeş olarak fiziksel yönden hiç benzemiyorsunuz ama karakterleriniz benziyor mu?
Karakterlerimizin benzediği noktalar var; ikimizin de enerjisi yüksek, ikimiz de komiğiz, gülmeyi çok severiz, ses tonlarımız ve mimiklerimiz aynı, hatta çoğunlukla olaylara verdiğimiz tepkiler bile aynı.
Sana yapılmasından asla hoşlanmadığın şey nedir?
Yalan söylenmesi.
Yakın dönemde gerçekleştirmeyi planladığın projelerinden bahseder misin biraz?
Öncelikle, yüksek lisans eğitimi almayı düşünüyorum. Onun dışında da, stil, spor ve sağlıklı yaşam ile ilgili bir iş yapmayı düşünüyorum ama daha fikir aşamasında olduğu için detaylandıramıyorum.
Vee tabii ki aşk… Ne ifade ediyor senini için aşk?
Aşk çok güzel bir duygu ve hayatı biriyle paylaşabilmek çok önemli.
Aşık olunca nasıl biri oluyorsun?
Aslında çok değişmiyorum. Belki daha enerjik oluyor olabilirim.
Karşındaki kişinin sana en çok ne yapmasından etkilenir ve ona aşık olursun? Hayatına girecek olan erkek için belli kriterlerin var mı? Ya da ne yaparsa bir anda soğumana sebep olur?
Düşünceli ve romantik olması her kadını etkilediği gibi beni de etkiler tabii ki… Özel hissettirilmek çok önemli ama bunun dışında belli bir kriterim yok. Herkesin karşısına iyi niyetli insanlar çıkmasını ümit ediyorum. Bunun yanında, yalana kesinlikle tahammülüm yok, en büyük soğuma sebebim olabilir.
Hakan Sabancı ile olan ilişkinizin bitişi basında çok ses getirdi. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun, neden bitti?
Elle tutulur bir sebebi yok açıkçası… İkimizin de yaşları küçük, bir noktada ayrı hedefler veya istekler var… Bunlar bizi ayrı noktalara getirdi ama ikimiz de bu süreci her genç gibi atlattık.
Şu an aşık mısın?
Şu an kimseye aşık değilim.
Daha çok gençsin ama bir yandan da annen, ablan, anneannen hep genç yaşlarda evlendiler. Senin var mı evlilik hayallerin veya planların?
Benim yok öyle bir planım… Hayat bu, tabii ki ne olacağı belli olmuyor ama ben okumayı ve farklı ülkelerde yaşamayı çok seviyorum. O yüzden ileriye dönük hedeflerim daha çok bu yönde.
Evlendiğin zaman nasıl bir eş olursun?
Bilemiyorum tabii ama iyi bir kız arkadaş olduğumu düşünerek oradan yola çıkarsam iyi bir eş de olurum gibi düşünüyorum. Ben birlikte olduğum kişinin en yakın arkadaşı ve sırdaşı da oluyorum, bu da ilişkinin dinamiği için çok önemli bence…
Son olarak Kadınlar Günü’ne özel olarak tüm kadınlarımıza buradan ne mesaj göndermek istersin?
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.