Mutlu Çocuklar için Mutlu Adımlar Anaokulu
Ebeveynler genel olarak, çocukların kahkahalarıyla ve gözyaşlarıyla duygudan duyguya koşarlar. Çocuğumuz bize bakıp gülümsediğinde kendimizi bütün dünyaya kafa tutabilecek kadar güçlü hissederiz. Hatta “Çocuğumuz mutlu bir çocuk” diye düşünür gururlanırız… Oysa unutmamamız gereken şey çocuğun gülüşünün mutluluğunun, gözyaşlarının da mutsuzluğun göstergesi olmadığıdır. Önemli olan kahkaha ve gözyaşının ötesini görebilmektir. Hayat bir duygu seli ve selde hem mutluluk hem de üzüntü yer almaktadır. Gerçekten sağlıklı gelişmiş bir çocuk, kendi yaş gurubunun hissedebilmesi gereken tüm duyguları hissedip, hisleri hakkında fikir yürütebilen çocuktur.
Çocuklar arasındaki karakter farklılığı bizleri yanıltabilir. Bazı çocuklar doğası gereği neşeli ve dışa dönükken, diğerleri sessiz duygulu ve içe dönük olabilirler. Bu durum, ikinci gruptaki çocukların birinci gruptaki çocuklardan daha mutlu oldukları anlamına gelmez.
Mutlu çocuğu tanımak gerekirse,
Derin ve özel ilişkiler kurabilen,
Pek çok farklı duyguyu (kızgınlık, öfke, acı, sevinç, yakınlık, ayrılık, sahiplenme vb.) tadıp, değişik deneyimler yaşamış olan,
3,5 yaşına geldiğinde duygularını dile getiren,
4 yaşına geldiğinde ise perspektif kazanmış ve duygularını paylaşabilmeyi öğrenmiş olandır.
Pek çok çocuk bu özellikleri zaman içerisinde kazansa da bütün çocuklar zaman zaman yardıma ihtiyaç duyarlar. Eğer çocuğumuza doğru zamanda ve doğru şekilde yardım edebilirsek, onun sadece bu dönemde değil, tüm ömrü boyunca mutlu olmasını sağlayabiliriz.
Başarı çocuk için bir mutluluk kaynağı olduğundan, onlara sürekli yeni hedefler gösterilmeli ve başarabilmeleri için destek olunmalıdır. Ancak bu şekilde çocuklarımız kendi çabalarıyla bir şeyler becerebilecekleri görür ve kendilerine güven kazanırlar.
Mutlu bir çocuk hisleriyle kabul gören de bir çocuk olduğu için empati gösterdiğimiz sürece empati duymayı da öğrenir. Aynı şekilde eğer duygu ve düşüncelerine anlayış gösterirseniz, kendini olduğu gibi kabul etmeyi de öğreneceklerdir.
Çocuklarımıza “kendini kaptırma” sürecini yaşama şansını sağlayalım. Biz büyükler bir işe konsantre olmuşken zamanın nasıl akıp geçtiğini fark edemeyiz. Çocuklarımızın da kendi zevkleri, uğraşları ve hobileri olursa hayata karşı bir o kadar tatminkar olurlar. Kendine yeten bir birey olması da onun mutlu bir kişi olmasına yardımcı olur.
Duygusal açıdan sağlıklı bir birey olmanın diğer bir önemli faktörü de iyimserliktir. Doğuştan pozitif olan çocuklar kötü olayların kalıcı olmadığını bilirler. Kötü giden şeyleri iyiye çevirebilme gücüne sahip olduklarını bilebilirler. Başarı ve başarısızlıklara karşı takınılan “bu benim başarım ya da bu benim başarısızlığım” tavrı mutlu olabilmek için gereken en önemli faktörlerden biridir. Çocuk bu şekilde başarılı olmanın kendi elinde olduğunu, uğraşırsa başaramayacağı ya da üstünden gelemeyeceği pek az şey olduğunu, kısacası mutluluğun kendi ellerinde olduğunu öğrenir.