Zozan Alınbay Mimarlık Danışmanlık Rahatlık ve Şıklığın Birleşimi
Kendi ismiyle kurduğu mimarlık ve danışmanlık firmasında mimari proje ve iç dekorasyon tasarımları yapıp bunların uygulamasını gerçekleştiren Zozan Alınbay, tarzını ve projelerinin hayata geçme sürecini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden ve verdiğiniz hizmetlerden bahsederek başlar mısınız?
Diyarbakır doğumluyum. Üç kardeşli küçük ama bir o kadar da güçlü bağlara sahip bir ailenin ortanca çocuğu, yaşamı boyunca hayal kurmayı sevip bu hayaller doğrultusunda ilerleyen, çalışmayı hayatının odağında tutan bir insanım. Dicle Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümü mezunuyum. On yıllık mesleki serüvenime, Diyarbakır Havalimanı projesinde kontrolör olarak başladım. Daha sonra beş yıl, inşaat malzemeleri sektöründe çalıştım. Ardından iki yıllık müşavirlik serüvenimde restorasyon projesinde çalışma olanağı buldum. Bu süre zarfında proje, iç mekân tasarım danışmanlıkları ve uygulama işleri yapan güzel bir beşli ekibin içinde kendimi buldum. Onların desteklerini alarak yoluma kendi ofisimde devam etmeye karar verdim.
Mimari proje, iç dekorasyon tasarımları yapıp bu tasarımların; uygulama ve kontrollük deneyimimle gerçeğe dönüştürülmesini sağlıyorum. Aynı zamanda büyüme odaklı çalışan firmaların kurumsal tasarımları konusunda danışmanlık hizmeti vererek marka kimliklerinin oluşmasında destek sağlıyorum. Şu an üç farklı marka ile anlaşmamız bulunmakta olup yurt içi ve yurt dışı tüm şubelerinin tasarım ve uygulama aşamasında onlara destek vermekteyim. Bunlar dışında birçok villa, konut, ofis, fabrika tasarımı yapıp uygulama ekibimle anahtar teslim üstlenerek tasarımda kullandığım aksesuarlarına kadar tamamlıyor, müşteri kullanımına sunuyorum.
Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? İlham aldığınız tasarımcı ya da mimarlardan örnekler verir misiniz?
Benim tarzım; çizimlerimde de, hayatımın diğer alanlarında da aynı çizgileri bulabileceğiniz, rahat bir uyumluluğa rastlayacağız ve aynı zamanda şık detayların olduğu bir kombinasyondan oluşuyor. Modern çizgileri şık klasik detaylarla kombinlemeyi seviyorum. Pirinç ve “gold” detaylar, tasarımlarımda kullanmayı sevdiğim şık dokunuşlarımı oluşturuyor. Bütün tasarımlarımda ahengin içinde parlayan bir renk tonu kullanmanın en güzel, canlı yanım olduğunu düşünüyorum.
Sevdiğim ve örnek aldığım tasarımcı ve mimarlar özellikle Karim Rashid ve Zaha Hadid. Kalemlerindeki hareketlilikler, mimariye kattıkları ritim hoşuma gidiyor.
Proje aşamasında öncelikleriniz neler? Bu aşamada en çok hangi alanlara dikkat ediyorsunuz?
Önceliğim; mekânın bulunduğu konum, müşterimin istekleri, mekânın doğal havalandırma ve aydınlatmadan en iyi derecede verim alabilme ve benim onlara katabileceğim, uzun soluklu etkisini devam ettirecek deneyim ve bilgilerim, yaptığım her bir projenin özgün olması doğrultusunda işlev ile fonksiyonun bir bütün oluşturabilmesi, yapılan tasarımın doğal malzemelerle minimum enerji sarfiyatı kullanılarak canlılık kazanması.
Sizce bir projeyi mimari açıdan başarılı kılan özellikler neler?
Sahip olduğu tüm özellikleri kullanabiliyorsa, olumsuz faktörleri olumluya çeviren tasarım detayları oluşturulabilmişse ve son kullanıcının memnuniyet derecesi yüksek ise o projeyi başarılı sayabiliriz. Aynı zamanda çağın gereklerine göre esnekliği var ise ve estetik açısından bulunduğu konuma bir kimlik değeri katmışsa bence başarılı bir projedir.
Projelerinizin hayata geçme sürecinden bahseder misiniz?
Müşterilerimle öncelikle bir tanışma sürecimiz oluyor. Onlarla hayatlarını sürdürdükleri, rahat oldukları mekânlarda bir araya gelir, onlar hakkında fikirler edinmeye çalışırım. İyi bir sohbet arkadaşı olmamın faydasını kullanıyorum diyebilirim. Bu tanışma sürecinden sonra kendimle bir süre baş başa kalır, eskiz çalışmaları yaparım. Bilmediğim bir alanda yapılacak bir projem varsa öncelikle o alanlar için bir arşiv taraması yapar, mekân gezileri düzenler, dikkatimi vermem gereken nüansları belirleyerek tüm bunları birleştiririm ve projelendirme sürecim başlar. Genelde projelerimi, çok fazla revizeye gerek kalmadan sonlandırmayı severim.