TD-Sign Mimarlık İç Mimaride Renk Kullanımı
TD-Sign Mimarlık kurucusu Anıl Can Özdemir renk kullanımı ve aydınlatmanın mimari ve tasarımdaki etkilerini MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Firmanızdan ve verdiğiniz hizmetlerden de bahsederek kendinizi tanıtır mısınız?
TD-Sign Mimarlık ailesi olarak tecrübe ve yeteneklerimizi yansıtan özgün iç mekân tasarımları yaratıyoruz. Tek kişinin perspektifi değil, ekip olarak fikirlerimizi harmanlayıp en ideal tasarımı ortaya koyma prensibiyle çalışıyoruz. Tabii her proje bizim için özel bir süreçten geçiyor. Odak noktamız, müşterimizin hayalini ona en uygun şekilde kendi vizyonumuzla beraber üç boyutlu tasarım görsellerine dökmek. Yani dizayn bizim işimiz ama her şey önce müşteriyi anlamakla başlıyor. Farklı bütçe skalalarına sahip projelerimizde ayrım yapmaksızın aynı özveriyle doğru yönlendirmelerde bulunarak, iç mekânı bir deneyim haline getiriyoruz. Sektörde sıklıkla yapılan hataları tekrarlamamak için, ergonomi ilkelerini gözden kaçırmadan tasarımlarımızı sunmaya özen gösteriyoruz. Tasarımlarımızın hepsini Türkiye koşullarında bulunabilir, uygulanabilir bir şekilde yapıyoruz ve atölyelerimizde özel tasarımları imal edebiliyoruz.
Mimaride renk kullanımına değinir misiniz? Dikkat edilmesi gereken faktörler nelerdir? Yaşam alanlarındaki renk kullanımı, kişileri nasıl etkiliyor?
Yaşam alanlarında odak duvar haricindeki genel yüzeylerimizde daha çok sıcak ve açık tonlar kullanırız. Bunun dışında kontrast ve hareket katmak amacıyla kullandığımız diğer renkleri ya odak duvarımızda ya da değiştirilmesi güç olmayan aksesuarlarda kullanmayı tercih ediyoruz. Fazla hareketli ya da fazla soğuk ve yorucu algılanan iç mekânlarda uzun dönem vakit geçirmek kişileri sıkabilir. Bunun yanı sıra ticari alanlarda veya ofis gibi toplu kullanım alanlarında nispeten daha soğuk veya daha canlı renklerle tasarım yapmayı tercih edebiliyoruz. Kullandığımız renkler arasındaki uyum da bu noktada çok önemlidir. Örneğin; mavi veya lacivert gibi çok soğuk renkler kullandığımızda, yanında çok sıcak ahşap renkleri veya turuncu gibi çok sıcak lake renkler seçmeye çalışıyoruz.
Bir salon tasarımında mobilya, boya ve dekorasyonlarda hangi renkleri sıklıkla tercih ediyorsunuz? Danışanlarınızın tercihi hangi yönde oluyor?
Müşterilerimizin isteği doğrultusunda genellikle sıcak ve toprak tonlarını kullanıyoruz. Bu renkler insanlara her zaman rahatlama ve dinginlik verirken aynı zamanda da hiçbir zaman modası geçmiyor. Bir diğer avantajı ise; bu gibi temel renkleri mekânın genelinde kullanmak, aksesuarlarda daha dinamik ve canlı renkler kullanmamızı kolaylaştırıyor.
Salon tasarımındaki en önemli noktalar nelerdir?
Öncelikle odak noktamızın ne olacağına karar verip yerleşim planımızı ona göre düzenlemeliyiz. Örneğin; çoğu evde olduğu gibi odak noktası televizyon mu, yoksa bir şömine mi ya da dışarıdaki manzara mı ön planda olmalı, buna karar vermeliyiz. Daha sonra ise mekânı kaç kişi kullanacak, sadece misafir mi ağırlanacak yoksa bu salon evin günlük yaşantısında da devamlı kullanılmak istenen bir mekân mı olacak… gibi sorulara cevap vermeliyiz. Odamızın büyüklüğüne göre mekânı ergonomik bir şekilde kendi tarzımızı yansıtarak nasıl kullanabiliriz, bunları düşünmeliyiz.
Aydınlatma ve renk kullanımı mekânın atmosferini nasıl etkiliyor?
Aydınlatma ve renk çeşitliliğinden faydalanarak aynı mekânı bambaşka bir kimliğe dönüştürebiliriz. Bunun için birden fazla aydınlatma kaynağı kullanarak ortamda istediğimiz ambiyansı elde edebiliriz. Aynı zamanda kullandığımız aydınlatmaların renkleriyle de oynayarak farklı ışık oyunları yapabiliriz. Bunun yanı sıra mekânlarda canlı ve birbirine zıt renkler kullanmak ortamı her zaman daha dinamik gösterirken, pastel ve tonsürton renk paletlerini tercih etmek daha sakin ve dingin bir ortam sunar. Aynı renk tonlarını kullandığımız bir mekânda, vurgulamak istediğimiz bir noktayı ya da objeyi zıt bir renkle kombinlemek ise buradaki odağı arttıracaktır.