Rising Leaders Academy Türkiye’de Yeni Bir Ekol
Elif Özmenek Çarmıklı’nın kurucusu olduğu, Türkiye’de yeni bir ekol yaratmak için yola çıkan RLA (Rising Leaders Academy), okul sistemi dışında çocuklara “CV Building” yani kendilerini kariyerlerine hazırlama konusunda destek veriyor. Mentörlük sistemini yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirten Çarmıklı, bir akademisyen olarak çocukların erken yaştan itibaren CV’lerini oluşturmalarını çok önemsiyor.
RLA sistemini biraz anlatabilir misiniz?
RLA, Türkiye’nin en kapsamlı mentörlük sistemi. Buranın mantığını kavrayabilmek için öncellikle iki kavramın iyi anlaşılması gerekiyor. Birincisi liderlik kavramı. Liderliği çoğu zaman birilerini yönetmek gibi algılıyoruz. Oysaki en önemli liderlik kendi hayatına doğru kararlarla yön verebilmektir. Biz liderliği RLA’da böyle tanımlıyoruz. İkincisi de kariyer kavramı. Kariyeri de çoğu zaman meslek ile karıştırıyoruz. New York Post, Amerikalı iki bin aileyle yapılan bir araştırmaya yer vermişti geçen sene. O araştırma sonuçlarına göre ailelerin yüzde elli altısı, çocuklarının kariyer planlamasına beş buçuk yaşında başlıyormuş. Bu şu demek aslında; erken yaşta çocuklarının bireysel markalaşmalarına önem veriyorlar. Biz de kariyeri tam olarak böyle tanımlıyoruz. Erken yaştan başlayarak bir kişinin kendi markasını inşa etmesi RLA’nın en büyük hedefi. Dolayısıyla biz, bir çocuğun ilkokuldan başlayarak liseyi bitirene kadar okul dışında kendisini gerçekleştirebilmesi için hem bir ekosistem sunuyoruz hem de ailelere çocukları için özgün ve sıra dışı bir CV oluşturmalarında destek veriyoruz.
Çocuğun kendi hikâyesini yazması; kendi ihtiyaçlarını fark etmesini, sorunları tanımlamasını ve sorunlardan etkilenenlerle empati yapmasını, çözüm önerileri geliştirmesini ve değişim fırsatlarını yakalamasını sağlar. Her şeyden önce kendini nasıl değiştireceğini ve nasıl daha iyi bir duruma getireceğini öğrenmesini ve bunu yaşamının her alanında kullanmasını sağlar. Bu; çocuklara, hangi mesleği seçerse seçsinler aslında kariyerlerini üzerine inşa ettikleri güçlü becerileri elde etmelerini sağlar.
“Çocuklara okul dışında kendilerini gerçekleştirebilmeleri için bir ekosistem sunuyoruz.” dediniz. Nedir bu ekosistem tam olarak?
Dünyanın en iyi üniversitelerinin kabul şartlarına baktığımızda, akademik başarının tek başına asla yeterli olmadığını görüyoruz. Her bir okulun en başta “Çocuğun özgün bir hikâyesi var mı, küresel vatandaşlık bilinci yüksek mi? Sosyal sorumluluk projelerinde yer almış mı? Aldıysa bunu ne kadar süre devam ettirmiş? Liderlik becerileri gelişmiş mi? Gelişmişse bunu nasıl kullanmış?” gibi birçok soruyu temel aldığını görüyoruz. Onun ötesinde iş dünyasının en çok takip edilen Forbes dergisinin zaman zaman işverenlerle yaptığı anketler var. Onlarda da görüyoruz ki işverenler, işe alırken güçlü CV’lere öncelik veriyorlar. Yani aslında onlar da aynı kriterlere bakıyorlar.
Güçlü bir CV oluşturmak yıllar süren bir çalışma. Bana en sık gelen sorulardan biri “İlkokul, mentörlük sistemi için erken değil mi?”. Hayır, değil! Hem aileler hem çocuklar hem de okullar, lisenin son yıllarında koşuşturma içinde bir CV güçlendirme çalışmasına giriyorlar. Oysaki özellikle işverenler okul sisteminde çocuğun yaptığını hangi üniversiteden mezun olduğu kertesinde değerlendiriyor. Asıl bakılan, bir bireyin okul dışında nasıl bir varlık sergilediği. Başarabilmek, bir alışkanlık ve süreklilik gerektiriyor. Biz, çocukların bu mantaliteyi ne kadar erken oturtursa o kadar başarılı olacağına inanıyoruz. RLA ekosisteminde; özel ile devlet kurum ve kuruşlarıyla iş birlikleri yapıyoruz, Design for Change (Değişim için Tasarım) gibi dünyanın en büyük çocuk hareketiyle beraber çalışıyoruz, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleriyle iş birliği yaparak yerelden küresel bir ekosistemde çocuğun bireysel potansiyelini keşfetmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ulusal ve uluslararası yarışmalara katılarak, akademik makaleler yazarak ya da araştırma gruplarına dâhil olarak, toplum hizmeti yaparak, sivil alanda gönüllülük faaliyetlerinde bulunarak geniş bir yelpazede yer almasını ve kendini en iyi hissettiği yeri bulmasını destekliyoruz. Böylelikle çocuk gerek üniversite başvuru süreçlerinde gerek üniversitede okurken gerekse sonrasında kendi hikâyesini yazan birinin güveni ve becerileri ile hayattaki yerini alıyor.
Mentörlük sisteminde aile nerede yer alıyor?
Mentörlük sisteminin en güçlü yanı; ebeveyni, çocuğun kariyer tasarımı sürecine aktif birer paydaş olarak dâhil ediyor olması. Ailenin beklentilerini anlamak, ihtiyaçlarını ve koşullarını bu sürece doğru bir şekilde entegre etmek; onların üzerlerindeki yoğun baskıyı hafifletmeyi sağlıyor. Böylece ebeveyn ve çocuk, iş birliği içinde bu süreci inşa ettikleri bir deneyim elde ediyorlar. Amacımız çocuğa başından sonuna kadar dengeli bir süreç sağlamak, bunun için aile desteği en önemli unsur. Zaman zaman kırılmalar, iniş çıkışlar olsa da bu sistem çocuğun ve ebeveynlerin en az yorulacağı biçimde ilerletiliyor. Çocukların okul dışındaki alanlarda potansiyelini ortaya koyması, pek çok yaşamsal becerisini deneyime dayalı olarak geliştirmesi akademik başarılarını etkilediği gibi ebeveynin kaygılarını da azaltıyor. Şöyle demekte hiç sakınca yok: Başarı tesadüfle değil, tasarımla gelir. Tasarımın en önemli ayaklarından biri de ailedir.
Peki, RLA sadece Ankara’dan mı öğrenci kabul ediyor?
Hayır, biz Türkiye’nin her yeriyle çalışıyoruz. Şu anda Adana’dan, Mersin’den, İstanbul’dan, Aydın’dan öğrencilerimiz var.
Ekosisteminiz içindeki, dünyanın en büyük küresel çocuk hareketi Design for Change’ten (DFC) bahsettiniz. Bir DFC Türkiye temsilcisi olarak bunu biraz anlatır mısınız?
Design for Change yani Değişim için Tasarım yetmişten fazla ülkede, yirmi sekiz binden fazla okulun, iki milyondan fazla çocuğun katıldığı, dünyanın en büyük küresel çocuk inisiyatifi. DFC’nin temel mantığı, çocukların doğduklarında var olan “yapabilirim” duygusunu ileri yaşlarda da desteklemek. Ekosistemimizin uluslararası bir ayağının olması çok önemli. Kurucumuz Kiran Bir Sethi çok değerli bir eğitimci ve tasarımcı. Kurduğu Riverside Okulu 2023 yılında inovasyon kategorisinde dünyanın en iyi okulu seçildi. Kiran, kurduğu okulun yanı sıra 2009 yılında bir de çocuk hareketi başlatıyor, çünkü o da aynı bizim gibi çocuğunun sınırının sadece okul olmaması gerektiği inancında bir isim. Yollarımız kesişti ve biz de RLA olarak, DFC Türkiye’yi destekliyoruz.
Mesela şimdi on üç öğrenciden oluşan DFC Türkiye Öğrenci Konseyimiz var. Konsey öğrencilerimizin her birisi “yapabilirim” diyen gençler. Bu senenin sonunda onlar tasarım odaklı düşünerek sosyal veya çevresel bir soruna cevap bulacaklar. DFC Kidocan Youtube kanalı, çocuklarla çocuklar için yapılandırılan bir haber kanalı. Orada çalışacak, CV’lerini güçlendirmek isteyen çocuklar arıyoruz. Ağustos ayında DFC Romanya ile Erasmus+ programı çerçevesinde bir değişim programına katılacak öğrencilerimiz. Bu çok değerli iş birliği bizim RLA mentörlük sistemimizi hem çok güçlendiriyor hem de nasıl çocuklar yetiştirmek istediğimize dair bize önemli bir yol gösteriyor. Çocukların başarıyı tesadüfle değil, tasarımla getirmesini hedefleyen bir yol bu.
RLA’ya katılmak isteyen öğrencilere ve velilere neler tavsiye edersiniz?
Biz Türkiye’de yeni bir ekol yaratmak için kurulduk. Aileler matematik, yabancı dil gibi kursların ihtiyacının farkındalar; ancak, bu süreçte bir mentörün ne kadar önemli olduğu fikri henüz ülkemizde çok yaygın değil. Aileler tarafından hep akılda kalması gereken şey, eğitim yolculuğunun uzun ve zorlu bir yol ve yolculuk olduğu. Dünya çapında tanınan bir medya devi, televizyon sunucusu, yapımcı, oyuncu ve hayırsever olan Oprah Winfrey’in söylediği gibi “Bir mentör, içindeki umudu görmeni sağlayan kişidir.”. Aile, çocuk ve mentörün beraber çalışması, hem yolu hem de yolculuğu bambaşka ve eşsiz bir hale getirir.