Prof. Dr. K. Turgay Akgül İdrar Kaçırma!
Modern tıbbın pek çok hastalıkta önemli başarılar elde ettiğini belirten Prof. Dr. Turgay Akgül, idrar kaçırmanın sebeplerini detaylandırarak çözümlerine ışık tutuyor.
İdrar kaçırma, belki de insanlık tarihi kadar eski bir hastalıktır ve bilinen en eski tıp kitabı olan Ebers Papirüsü’nde (MÖ 1500) idrar kaçırmanın pedlerle tedavisinden bahsedilmektedir. Tarihsel olarak, idrar kaçırma yüzyıllardır belgelenmiştir ve zaman içinde bu konu ile ilgili çeşitli tedavi yöntemleri denenmiştir. Eski uygarlıklarda tedaviler genellikle; bitkisel ilaçlar, diyet ayarlamaları ve değişik fiziksel egzersiz biçimlerini içeriyordu. Tıbbi bilgi ve teknolojideki ilerlemelerle birlikte ilaçlar, fizik tedavi, cerrahi müdahaleler ve idrar kaçırma pedleri ile kateterler gibi yardımcı cihazlar da dahil olmak üzere daha etkili tedaviler mevcut hale gelmiştir.
Son yıllarda pelvik taban egzersizlerinin, yaşam tarzı değişikliklerinin ve davranışsal terapilerin idrar kaçırmayı iyileştirmedeki önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Ayrıca, araştırma ve tıbbi gelişmeler; farklı idrar kaçırma türleri için daha hedefe yönelik ve etkili tedavilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaya devam etmektedir.
Stres tipte idrar kaçırma; mesaneye baskı veya stres uygulayan fiziksel aktiviteler ya da hareketler sırasında istemsiz idrar kaçağı ile karakterize bir idrar kaçırma türüdür. Öksürme, hapşırma, gülme, ağır nesneleri kaldırma veya egzersiz gibi aktiviteler sırasında ortaya çıkabilir. Bu durum kadınlarda, özellikle doğumdan sonra ve menopoz döneminde daha yaygındır ancak, erkekleri de etkileyebilir.
Stres tipte idrar kaçırmanın birincil nedeni, mesaneyi kontrol eden pelvik taban kaslarının zayıflaması veya hasar görmesidir. Bu kasların zayıflamasına katkıda bulunabilecek ve stres idrar kaçırma riskini artırabilecek faktörler vardır. Hamilelik ve doğum, pelvik bölgedeki kaslar ve dokuların gerilerek hasar görmesine yol açabilir ve bu da stres tipte idrar kaçırmaya yol açabilir. Yaşlanma, pelvik bölgedeki kasları ve dokuları zayıflatır. Menopoz ise östrojen seviyelerinde bir düşüş oluşturarak pelvik taban kaslarını zayıflatabilir ve stres tipte idrar kaçırma riskini artırabilir. Obezite veya aşırı kilo, mesane ve pelvik taban kasları üzerinde ek baskı oluşturarak onları daha zayıf ve sızıntıya daha duyarlı hale getirebilir. Kronik öksürme veya hapşırma yapabilen kronik bronşit veya alerji gibi kronik durumlar pelvik kaslarını zorlayabilir ve stres tipte idrar kaçırmaya katkıda bulunabilir. Bazen nörolojik bozukluklar mesane kontrolünü etkileyebilir ve idrar kaçırmaya yol açabilir.
Stres tipte idrar kaçırma için tedavi seçenekleri arasında; pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri), davranış değişiklikleri (mesane eğitimi), yaşam tarzı değişiklikleri (kilo verme, mesaneyi tahriş eden maddelerden kaçınma), pesser gibi cihazlar ve daha ciddi olgularda ameliyat yer alabilir.
Son yıllarda ameliyatsız tedavi yöntemi özellikle hafif ve orta dereceli olgularda uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin ortak noktası mesaneye bir destek yapısı oluşturmak ve bu yapıyı güçlendirmektir. Bu amaçla kullanılan yöntemler arasında vajinal laser ve vajinal lalis yöntemleri başı çekmektedir. Vajinal laser yönteminde vajen içine dışardan lazer uygulanarak kas yapısının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Vajinal lalis ise daha doğal bir tedavidir ve şok dalgaları ile kişinin kendi vücudunun iyileştirici özelliğinden faydalanılmaktadır. Umut veren tedavi olarak yerini almıştır.
Kişinin özel koşullarına ve durumun ciddiyetine göre stres idrar kaçırmanın kapsamlı bir değerlendirmesi ve uygun tedavisi için uzman doktora başvurması çok önemlidir. Modern tıbbın şu an için her türlü idrar kaçırmada önemli başarılar elde ettiğini unutmayalım.