Op. Dr. Sezin Oral Yıldız – Doğurganlık Yaşı Gerçekten 35’te mi Biter?
Doğurganlık yaşının sanıldığı gibi tek bir sayıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sezin Oral Yıldız, biyolojik yaş ve bireysel faktörlerin belirleyici rolüne dikkat çekerek, kadınların biyolojik saatini nasıl okuyabileceğini MAG Okurları için anlatıyor.
Yumurtalarımızla Doğarız
Kadınlar, doğduklarında yaklaşık bir iki milyon yumurtayla dünyaya gelirler. Ergenlik dönemine gelindiğinde bu sayı üç yüz bine düşer ve üreme yılları boyunca sadece üç yüz ila dört yüz yumurta olgunlaşarak yumurtlamada görev alır. Yani yumurtalık rezervi, doğumla birlikte azalmaya başlayan doğal bir kaynak gibidir. Bu azalma her kadında farklı hızda olur; genetik yapı, yaşam tarzı, stres, sigara ve çevresel etkenler önemli rol oynar.
35 Yaş Efsanesi Nereden Geliyor?
Tıp literatüründe otuz beş yaş, doğurganlıkta istatistiksel olarak belirgin bir düşüşün başladığı dönemdir; ancak bu, her kadın için geçerli katı bir sınır değildir. Bazı kadınlar kırk yaşında hâlâ düzenli yumurtlarken, bazıları otuz yaşında rezerv kaybı yaşayabilir. Bu nedenle yaş, doğurganlığın tek belirleyicisi değildir.
Biyolojik Yaşınızı Tanıyın
Modern tıpta artık her kadının kendi biyolojik doğurganlık haritası çıkarılabiliyor. Anti-Müllerian hormon (AMH), antral folikül sayısı (AFC) ve FSH düzeyi gibi testler sayesinde yumurtalık kapasitesi kişiye özel olarak değerlendirilebiliyor. Bu testler, “Benim doğurganlık rezervim ne durumda?” sorusuna bilimsel yanıt veriyor.
Kariyer ve Annelik Arasında Denge Kurmak
Günümüzde birçok kadın eğitim, kariyer ve kişisel hedefleri nedeniyle annelik planını erteliyor. Bu da, doğurganlık penceresinin biyolojik olarak kısıtlı olduğu gerçeğini göz ardı etme riskini artırıyor. Yumurtalık rezervi uygun olan kadınlarda yumurta dondurma (oosit kriyoprezervasyonu) işlemi, gelecekteki annelik hakkını korumak için etkili bir seçenek.
Yaşam Tarzı Her Şeydir
Doğurganlık sadece yaşla değil, genel sağlıkla da doğrudan ilişkilidir. Dengeli beslenme, ideal kilo, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve sigarasız yaşam doğurganlık kapasitesini olumlu etkiler. Ayrıca ileri yaşta gebelik planlayan kadınlar için düzenli kontroller ve kişisel takip büyük önem taşır.
Sonuç: 35 Bir Duvar Değil, Dönüm Noktasıdır
Otuz beş yaş, kadınlar için bir bitiş değil, farkındalık dönemidir. Doğurganlık yaşla birlikte azalsa da, bilgi, bilinç, bireysel farkındalık ve doğru tıbbi yönlendirmelerle bu süreci yönetmek mümkündür. Kadınlar yaşlarından çok, bedenlerini ne kadar tanıdıklarıyla doğurganlıklarını şekillendirirler.