© Copyright 2018 Mag Medya
Başa Dön

Kerem Kaya – Gayrimenkulün Ötesinde Bir Vizyon

Kerem Kaya – Gayrimenkulün Ötesinde Bir Vizyon

 

Gayrimenkul sektöründe başarıyı yalnızca rakamlarla değil, insan hikâyeleriyle ölçen bir isim Kerem Kaya. Re/Max Tecrübe ve Tecrübe 2’nin kurucusu ve broker’ı olarak sektöre yön veren, danışmanlarının kariyer yolculuklarına rehberlik eden Kaya, aynı zamanda yatırım ve inşaat alanlarında faaliyet gösteren Kaya Yatırım AŞ’nin kurucusu, Kayanorm ve Monat Grup’un ise kurucu ortağı olarak iş dünyasında çok yönlü bir etki yaratıyor. Gayrimenkul dünyasının dönüşen dinamiklerini anlatan başarılı iş insanı, vizyoner bakışının ardındaki stratejik yaklaşımı MAG Okurlarıyla paylaşıyor.

 

Kısaca kendinizden bahsederek başlar mısınız? Çalışma alanlarınız nelerdir?

Gayrimenkul sektöründeki yolculuğum on sekiz yılı aşkın bir deneyimin ürünü. Re/Max Tecrübe ve Tecrübe 2’nin kurucusu ve broker’ı olarak, hem bireysel gayrimenkul danışmanlarının gelişimine öncülük ediyor hem de sektöre vizyon kazandıran projeler yürütüyorum.

 

Bunun yanı sıra, yatırım ve inşaat  alanlarında faaliyet gösteren Kaya Yatırım AŞ’nin kurucusu; Kayanorm AŞ ve Monat Grup AŞ’nin ise kurucu ortağı olarak bu şirketleri ortaklarımla birlikte aktif şekilde yönetiyor ve stratejik büyümelerini yönlendiriyoruz.

 

Tüm bu çalışmaların temel amacı, gayrimenkulü sadece bir taşınmaz olarak görmek değil, yaşam değerine, sürdürülebilir mimariye ve doğru konumlandırılmış geleceğe yönelik bir yatırım aracına dönüştürmek.

 

Kaya Yatırım, Kayanorm ve Monat Grup gibi farklı alanlardaki şirketlerinizle nasıl bir sinerji yaratıyorsunuz?

Bu şirketler birbirini tamamlayan bir yapı oluşturuyor. Her şirket kendi alanında derinlemesine uzmanlaşmış olsa da, birbirlerinden bağımsız hareket etmek yerine, ortak hedefler ve stratejiler doğrultusunda hareket ederek güçlü bir ekosistem oluşturuyoruz. Bu yaklaşım sayesinde sadece bireysel başarılar değil, aynı zamanda şirketler arası iş birliği ve bilgi paylaşımıyla daha geniş ve kalıcı başarılar yakalayabiliyoruz.

Bu yapıyı ben “dikey sinerji” olarak adlandırıyorum, çünkü her şirket, diğerlerinin güçlü yanlarını yukarı doğru taşıyarak kolektif bir büyüme sağlıyor. Yaratılan bu sinerji sayesinde iş süreçlerimiz daha verimli hâle geliyor. Kaynaklarımızı daha etkin kullanıyor, yenilikçi çözümler geliştiriyor ve pazar dinamiklerine hızlı adapte olabiliyoruz. Ayrıca, sürdürülebilir başarı için gereken çeviklik ve esneklik, bu dikey yapı sayesinde ortaya çıkıyor. Her şirketin uzmanlığı, diğer şirketlerin ihtiyaçlarına cevap veren çözümler sunarak rekabet avantajı sağlıyor.

 

Özetle, Kaya Yatırım, Kayanorm ve Monat Grup arasındaki sinerji, sadece bireysel şirketlerin yetkinliklerinin toplamından çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu üç şirket, birlikte hareket ederek güçlü, dayanıklı ve yenilikçi bir iş ağı yaratıyor. Böylece, hem sektördeki dalgalanmalara karşı daha dirençli oluyoruz hem de uzun vadede sürdürülebilir büyümeyi garanti altına alıyoruz.

 

Re/Max Tecrübe çatısı altında yürüttüğünüz çalışmalar, sektöre nasıl bir yenilik ve değer katıyor?

Re/Max Tecrübe, adından da anlaşılacağı gibi, gayrimenkul sektöründe “deneyim” kavramını merkeze alan bir vizyonla kurulmuş bir yapı. Bizim için başarı, sadece satış rakamları veya işlem hacmiyle ölçülmüyor; asıl odak noktamız, her bir danışmanın bireysel ve profesyonel gelişimini destekleyerek sektöre kalıcı bir değer katmak. Klasik emlak ofislerinin aksine, Re/Max Tecrübe’yi bir “liderlik merkezi” olarak konumlandırıyoruz.

Burada danışmanlarımız, koçluk metodolojileriyle tanışıyor, modern satış psikolojisini günlük iş süreçlerine entegre ediyor. Bu sayede, bir mülk satışı sadece ticari bir işlem olmaktan çıkıp, danışmanların kişisel hikâyelerini zenginleştiren bir öğrenme yolculuğuna dönüşüyor.

 

Teknolojiyi de insan temasını yok etmeden entegre ediyoruz. Bu yaklaşım, müşterilere “güvenilir bir rehber” hissi verirken, danışmanlara da duygusal tükenmeyi önleyen bir denge sağlıyor. Sonuçta, Re/Max Tecrübe sayesinde sektörde “insan odaklı” bir dönüşüm yaratıyoruz: Danışmanlarımız sadece satış yapmıyor, kariyerlerini dönüştürüyor; bu da sektöre daha etik, sürdürülebilir ve yenilikçi bir değer katıyor.

 

Bugüne kadar hayata geçirdiğiniz projeler arasında sizi en çok gururlandıran hangisi oldu?

En çok gururlandığım proje, Re/Max Tecrübe’nin kuruluş süreciydi, çünkü sıfırdan, tamamen değer odaklı bir kültür inşa ettik. Tecrübe ofisi, ilkeleri olan bir ofis. Bugün ofisimizdeki her bir danışman arkadaşım bu ilkeler çerçevesinde işini yapan ve aslında kendi markasını yaratan birer girişimci. Bu dönüşümü görmek, bana en büyük gururu yaşatıyor.

 

Ekip kurarken ve liderlik ederken en çok önem verdiğiniz değerler nelerdir?

Şeffaflık, güven ve gelişim. Bunlar bizim kültürümüzün temel taşları. Bir lider olarak en büyük görevimin, insanlara güvenli bir gelişim alanı yaratmak olduğuna inanıyorum.

Başarı zaten bu ortamın doğal sonucu oluyor. Ayrıca ekip içinde aidiyet duygusuna çok önem veririm, çünkü aidiyet varsa motivasyon vardır, motivasyon varsa sürdürülebilir başarı vardır.

 

Gayrimenkul sektöründe yatırımcılar için en büyük fırsatları nerede görüyorsunuz?

Türkiye, genç nüfusu ve dinamik şehirleşme yapısıyla hâlâ ciddi yatırım fırsatları sunuyor. Konutun ötesinde karma yaşam projeleri, yeşil bina konseptleri ve kısa dönem kiralama sistemleri önümüzdeki dönemin yıldız alanları olacak. Ayrıca proptech, yani gayrimenkul teknolojileri artık yatırımın yeni yüzü. Bugün “veri” klasik anlamda bir mülk kadar değerli hâle geldi. Yatırımcıların, bakış açısını bu yönde genişletmeleri, geleceğin kazananlarını belirleyecek.

 

Türkiye’de ve global pazarda gayrimenkul trendleri nasıl evriliyor, siz bu dönüşüme nasıl adapte oluyorsunuz?

Dünya genelinde gayrimenkul sektörü, hızla değişen dinamiklerle birlikte köklü bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşümü şekillendiren temel iki kavramın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik olduğunu görüyoruz. Eskiden yalnızca ev ya da ticari alan satın almak ön plandayken, günümüzde tüketiciler yaşam kalitesi, sağlıklı çevre ve kişisel denge gibi unsurları da satın alıyor. Bu da gayrimenkul sektöründe sadece fiziksel varlıkların değil, yaşam biçiminin ve deneyiminin de pazarlanmaya başladığını gösteriyor.

 

Dijitalleşme alanında dünyada; yapay zekâ, büyük veri analitiği ve dijital platformlar gayrimenkul süreçlerinin temelini oluşturuyor artık. Ev arama, değerlendirme, müşteri iletişimi ve satış sonrası hizmetler gibi aşamalar artık dijital ortama entegre ediliyor. Bu bağlamda, biz de yapay zekâ destekli veri analizlerini tüm operasyonlarımıza entegre ettik. Değişime direnmek yerine, onu yöneten tarafta olmayı seçtik. Bence zaten başarının sırrı da burada: Değişimi okumak değil, yön vermek.

 

Sürdürülebilirlik ise artık sadece bir moda değil, sektörün geleceğini belirleyen ana yapı taşı. Yeşil bina teknolojileri, enerji verimliliği, çevre dostu malzeme kullanımı ve doğal alanların korunması gibi unsurlar, günümüzde gayrimenkul geliştirme ve yatırımlarında öncelik hâline geldi. Çoğu yatırımcı, sürdürülebilir projeleri tercih ediyor.

 

Son olarak şöyle söyleyebilirim: Benim için gayrimenkul sadece bir yatırım aracı değil, yaşam değerini yükselten bir vizyon. Re/Max Tecrübe’nin hikâyesi de tam olarak bu vizyonun yansıması. İnsanı merkeze alan bir sistem, güvenle büyüyen bir ekip ve sürdürülebilir başarıya odaklı bir liderlik.

 

Yazar Hakkında /

2003 yılından bu yana, hedef kitlesi AB ve A+ olarak belirlenmiş bir çok baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG hayatın her alanında en iyi olmayı hedefleyen, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek, özel zevkleri olan ve hobileriyle yaşamını renklendiren, sosyal sorumluluklarının bilincinde olan, belirli kesimden kabul ettiği müşterilerine yıllardır sağlamış olduğu yüksek başarı grafiği ile doğru planlanmış bir büyüme ile sektöründeki hayatına devam etmektedir.

Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.