Kemana ve Müziğe Aşık Bir Sanatçı
Canan Anderson
Başarılı sahne performans sanatçısı Canan Anderson müzik hayatının başarılı hikayesini, projelerini ve yeni çıkaracağı albümü hakkında bilinmeyenleri bizlerle paylaşıyor…
Sizi yakından tanıyabilir miyiz?
Kendimi ilk etapta; Amerikalı bir baba ile Türk bir anneye sahip, İtalya (Vicenza) doğumlu, kemana ve müziğe aşık bir sanatçı olarak tanımlayabilirim. İnsanın kendisini yorumlaması çok güçtür; ancak benim için herkese ve her şeye karşı sevgi esastır. Saygı ve empati şarttır. İşimde son derece disiplinliyimdir; benimle beraber olan ekibimden de bunu beklerim. Çocuklara ve hayvanlara dayanamam. İşimden dolayı çok istesem de maalesef eve kedi, köpek vs. alamıyorum ama doğayla iç içe olmak vazgeçilmezimdir.
Müzik tutkunuz nasıl başladı? Ailenizde size bu konuda yol gösteren birileri oldu mu?
Ben henüz beş yaşlarındayken bir gün evde avaz avaz şarkı söylerken annemin bir arkadaşı anneme; ileri düzeyde bir müzik kulağım olduğunu ve konservatuvarda tanıdığı bir keman öğretmeni olduğunu söylüyor. O anı gayet iyi hatırlıyorum… Annem bana doğru geldi ve ”Canan, keman çalmak ister misin?” diye sordu. Ben de tereddütsüz ”Evet” dedim. Hiçbir şeyin tesadüf olduğuna inanmıyorum. Keman benim kaderim…
Şu anda hayatınızda müziğin yeri nerede?
Benim için müziksiz bir hayat olamaz, kimse için de olmamalı diye düşünüyorum. Yaşamımdaki en önemli şey, her şeyden önce oğlum. Oğlum iyi olduktan sonra ardından elbette müzik ve kemanım gelir.
Türkiye’de keman çalıp şarkı söyleyen biri olarak müzik dünyasında yerinizi nerede görüyorsunuz?
”Türkiye’den inovasyon manzaraları” isimli kitapta müziğimle Türkiye’ye yeni bir soluk getirdiğim yazıyordu. Bu benim için oldukça onur verici… Sahne performans sanatçısı olduğum için albümden çok beni sahnede seyredenler büyüleniyorlar. Bu karşılıklı bir alışveriş… Ben kemanıma, performanslarıma ve seyircime aşığım. Yapmacık olmadan içimdeki tüm sevgimle, samimiyetimle oradayım. İstediğin kadar magazinsel ol, paralar saçıp bir yerlere gelmeye çalış, bir yere kadar. İleride unutulmaya mahkumsun. Zannederim ki; benim farklılığım doğu ile batıyı farklı bir tarzla birleştirmem ve sadece kendim olmam.
Yeni albümünüz ne zaman çıkacak? Bu albüm için kimlerle çalışacaksınız?
Henüz üzerinde çalışıyoruz. 4+2 şarkıdan oluşan bir albüm çalışmam var. Burada dört parçayı benim kemanımdan dinlerken diğer iki parçayı hayranlarıma jest yapmak amaçlı sesimden dinleyecekler. Eski klasik Türk müziği parçaları olacak. İçinde süprizlerim de olacak :))
Oğlunuz da müziğe oldukça ilgili ve bu alanda başarılı… Sizinle birlikte birçok ortama giriyor… O da kariyerini müzisyenlik yolunda mı ilerletecek?
Tufan sanat aşığı bir çocuk ve oldukça yaratıcı. Daha önce keman çaldı, bateri öğrenmeye çalıştı, fotoğraf görseli çok iyi. Müzisyen olacağını zannetmiyorum ama müziği kesin hobi olarak yapacaktır.
Yurt dışında ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Konserlerimin yanı sıra Almanya ve Amerika’da bazı önemli kontaklarım var. Üzerinde çalıştığım projem iyice oturduktan sonra onlarla irtibata geçip bu projeyi yurt dışına da taşımayı planlıyorum.
Gelecek dönem hedef ve projelerinizden bahseder misiniz? Eurovision’a gitmek gibi bir isteğiniz var mı mesela?
Dünya standartlarında ülkemi gururla temsil edebileceğim, hem Türkiye’de hem de dünyada konserler verebileceğim bir projem var. Bu projemin ilk adımlarını, 7 Kasım’da Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde sanat yönetmenliğini Arda Aydoğan’nın, müzik prodüktörlüğünü Tevfik Akbaşlı’nın gerçekleştireceği Canan Anderson Müzikal SHOW’umla atıyorum. İzleyicilerimi, dünyaca ünlü parçaların yanı sıra Türk enstrümanlarının da olacağı batı ve doğunun nasıl harmanlandığına şahit olacakları bir konser bekliyor.
Eurovision ise bence müzikten çok siyasetin ön planda olduğu bir mecraydı ve hala da öyle… Yine de eğer teklif gelirse düşünürüm.