Doç. Dr. Ayçağ Yorgancı – Pelvik Taban Sağlığının Önemi
Doç. Dr. Ayçağ Yorgancı, kadınlarda çok yaygın görülen bir sağlık problemine MAG Okurları için ışık tutuyor.
Kadınlarda idrar kaçırma toplumda ne kadar yaygın görülüyor? Genelde hangi yaş gruplarında karşılaşılıyor?
İdrar kaçırma, kadınlarda sanıldığından çok daha yaygın görülen bir sağlık problemidir. Kadınların büyük bir kısmı yaşamlarının bir döneminde idrar kaçırma şikâyeti yaşar. Öyle ki, bazı toplum çalışmaları yirmi yaş üstü kadınların yaklaşık yarısında farklı türlerde idrar kaçırma epizodlarının görülebileceğini bildirmektedir. Bu nedenle modern tıpta idrar kaçırma artık “sessiz epidemi” olarak adlandırılmaktadır.
Kadınlarda erkeklere göre çok daha sık görülmesinin temel nedeni kadın anatomisi, gebelik, doğum ve menopoz gibi yaşam dönemleridir. Özellikle vajinal doğumlar sırasında pelvik taban yapıları gerilebilir veya zayıflayabilir. Menopoz sonrası dönemde ise östrojenin azalmasına bağlı olarak idrar yolu ve vajinal dokularda incelme ortaya çıkar; bu da idrar kaçırma riskini artırır. Yaş açısından bakıldığında idrar kaçırma yalnızca ileri yaş sorunu değildir.
- 20’li ve 30’lu yaşlar: Genellikle doğum sonrası dönemde görülür.
- 40 ila 50 yaş arası: Hem stres tipi hem de sıkışma tipi kaçırmanın belirginleştiği dönemdir.
- Menopoz ve sonrası: Doku elastikiyetinin azalması, pelvik taban desteğinin zayıflaması nedeniyle risk en yüksek seviyeye çıkar.
Toplumda utanılan bir konu olduğu için birçok kadın, şikâyetini dile getirmez; bu nedenle gerçek oranların bildirilenlerden bile yüksek olabileceği düşünülmektedir.
İdrar kaçırma problemi hangi türlere ayrılır ve bu türlerin sebepleri nelerdir?
İdrar kaçırma tek bir sorundan ibaret değildir; farklı mekanizmalara bağlı birden fazla alt tipi vardır. Bu alt tiplerin doğru ayırt edilmesi tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
Stres tipi idrar kaçırma: En sık görülen tiptir. Öksürme, hapşırma, gülme, merdiven çıkma, ağır kaldırma gibi karın içi basıncını artıran aktivitelerde idrar sızması olur. Temel nedeni pelvik taban kaslarının zayıflığı veya üretra çevresindeki destek dokularının gevşemesidir. Nedenleri: Vajinal doğum, menopoz, sigara nedeniyle kronik öksürük, obezite, ağır iş yapmak, bağ dokusunun genetik olarak zayıf olması.
Sıkışma tipi idrar kaçırma (Aşırı aktif mesane): Ani ve güçlü bir sıkışma hissiyle birlikte tuvalete yetişemeden idrar kaçmasıdır. Bazı kadınlar sık sık tuvalete gitme, gece uyanma (noktüri) şikâyetleriyle gelir. Nedenleri: Mesane kasının aşırı çalışması, idrar yolu enfeksiyonları, nörolojik hastalıklar (MS, Parkinson), menopoz, mesane irritasyonuna yol açan gıdalar (kafein, asitli içecekler, baharat).
Karma tip idrar kaçırma: Hem stres hem sıkışma belirtilerinin birlikte görüldüğü en zorlu tiplerden biridir. Özellikle menopoz sonrası dönemde sıktır.
Taşma tipi idrar kaçırma: Mesanenin yeterince boşalamaması sonucu sürekli damlama şeklinde idrar sızmasıdır. Nedenleri: Mesane çıkışında tıkanıklık, sinirsel iletim bozuklukları, diyabete bağlı sinir hasarı, bazı ilaçlar.
Fonksiyonel idrar kaçırma: Kişinin fiziksel veya bilişsel engeller nedeniyle tuvalete zamanında ulaşamaması sonucu oluşur. Demans, ileri artrit veya hareket kısıtlılıklarında görülebilir.
Kadınlarda en sık stres, sıkışma ve karma tip idrar kaçırma görülür. Her bir tipin tedavisi farklı olduğundan, doğru sınıflandırma son derece kritik önem taşır.
Pelvik taban kaslarının bu durumdaki rolü nedir? Zayıflaması nelere yol açabilir?
Pelvik taban kasları, pelvisin adeta “hamak” görevi gören ana destek yapılarıdır. Mesaneyi, üretrayı, rahmi ve bağırsakları yerinde tutar. İdrar kaçırmanın mekanizmasında bu kasların gücü ve refleks yanıtı çok önemli rol oynar. Pelvik taban kasları güçlü olduğunda; mesane boynu ve üretra doğru şekilde kapanır, ani hareketlerde idrar torbası yukarıdan desteklenir, karın içi basıncı arttığında üretrayı sabitleyerek idrar kaçırmayı engeller. Kaslar zayıfladığında ise; en sık stres tipi idrar kaçırma ortaya çıkar. Öksürme, hapşırma, gülme gibi basit hareketlerde bile kaçırma görülebilir. Pelvik organ prolapsusu (rahim, mesane ve bağırsak sarkması) gelişebilir. Tuvalete yetişme hissi artar, sık idrara çıkma ve mesane kontrolünde bozulmalar olur. Zayıflatan faktörler: Çok sayıda vajinal doğum, iri bebek doğurmak, menopoz, kronik kabızlık, ağır spor ve ağırlık kaldırma, obezite, sigaraya bağlı kronik öksürük. Bu nedenle idrar kaçırma tedavisinin temelinde pelvik taban kaslarını güçlendirmek yer alır.
Cerrahi dışı hangi tedavi seçenekleri mevcut?
Kadınlarda idrar kaçırmanın önemli bir kısmı cerrahi olmayan yöntemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Modern kılavuzlar tedavinin ilk basamağının her zaman konservatif yöntemler olduğunu vurgular.
Pelvik taban egzersizleri (Kegel): Stres tipi idrar kaçırmanın en etkili tedavilerinden biridir. Düzenli ve doğru teknikle yapıldığında başarı oranları çok yüksektir. Fizyoterapistler tarafından verilen biofeedback veya elektriksel stimülasyon yöntemi, kasın doğru çalışmasını öğreterek başarıyı artırır.
Mesane eğitimi: Özellikle sıkışma tipi inkontinansta etkilidir. Tuvalet aralıklarının yavaş yavaş uzatılması, sıkışma geldiğinde nefes ve gevşeme teknikleriyle idrarı tutma, sıvı yönetimi gibi yöntemleri içerir.
Yaşam tarzı değişiklikleri: Kilo vermek (obezite en büyük risk faktörlerinden biridir), kafein, çay, kahve, gazlı içecekler, alkol ve baharatlı gıdaları azaltmak, kabızlığı önlemek, sigara bırakmak, akşam sıvı tüketimini ayarlamak. Bu basit değişiklikler bile birçok hastada belirgin iyileşme sağlar.
Lokal östrojen tedavisi: Menopoz sonrası vajinal dokuların incelmesi nedeniyle idrar kaçırma artabilir. Vajinal östrojen kremleri veya tabletleri, dokuların elastikiyetini düzelterek semptomları hafifletebilir.
İlaç tedavileri: Özellikle sıkışma tipi inkontinansta kullanılır. Bu ilaçlar mesanenin aşırı kasılmasını azaltır.
Vajinal pessary veya destek cihazları: Pelvik organ sarkmasına bağlı idrar kaçırmada etkili olabilir. Cerrahi istemeyen veya uygun olmayan hastalar için iyi bir alternatiftir.
İleri seçenekler (cerrahi olmayan müdahaleler): Botulinum toksini enjeksiyonları, tibial sinir veya sakral sinir stimülasyonu (nöromodülasyon). Özellikle ilaca dirençli aşırı aktif mesanede başarı şansı yüksektir.
Kadınların pelvik taban sağlığını korumak için günlük yaşamlarında nelere dikkat etmesi gerekir?
Pelvik tabanı güçlü tutmak, idrar kaçırmayı önlemenin ve tedavi etmenin en önemli adımlarındandır. Günlük hayatta uygulanabilecek basit ama etkili öneriler şunlardır:
Pelvik taban egzersizlerini günlük rutine eklemek: Günde birkaç set Kegel egzersizi yapmak kasları güçlendirir. Doğru teknikle yapmak çok önemlidir; yanlış yapıldığında etkisi azalır.
Sağlıklı kilo aralığında kalmak: Fazla kilo, pelvik taban üzerine sürekli baskı yapar. Az miktarda kilo kaybı bile belirgin iyileşme sağlar.
Kabızlığı önlemek: Zorlanarak tuvalete çıkmak pelvik tabanı zayıflatır. Lifli beslenmek, bol su içmek ve hareketli bir yaşam kabızlığı azaltır.
Kafein ve irritan gıdaları sınırlamak: Kahve, çay, gazlı içecekler, alkol ve acılı baharatlar mesaneyi uyarır.
Sigara içmemek: Kronik öksürük idrar kaçırmanın en önemli tetikleyicilerindendir.
Aşırı ağır kaldırmaktan ve yüksek darbe içeren sporlardan kaçınmak: Özellikle zıplama, koşu veya ağırlık kaldırma gibi aktiviteler pelvik tabana baskıyı artırabilir. Gerekirse fizyoterapistten teknik destek alınabilir.
Düzenli fiziksel aktivite: Yürüyüş, yüzme ve pilates pelvik tabanı koruyan ideal sporlardır.
Şikâyetler başladıysa ertelememek: Erken dönemde önlem almak, ileride daha ağır sorunların önüne geçer.
İdrar kaçırma yaygın ama konuşulmayan bir sorun; doğru değerlendirme ile çoğu vakada yaşam kalitesini geri kazanmak mümkün. İyi bir başlangıç: Semptom günlüğü tutmak, yaşam tarzı değişiklikleri ve pelvik taban egzersizleri — ardından uzmanla uygun konservatif/ilaçlı ya da gerekirse daha ileri yaklaşımlar tartışılır.