Boyun Fıtığında Tedavi Süreci
Kendi ismiyle kurduğu kliniğinde hastalarını kabul eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın; boyun fıtığının nedenleri ve belirtilerine değinerek, bu alanda uyguladığı fizyoterapi çalışmalarını ve tedavi yöntemlerini MAG Okurlarına anlatıyor.
Eğitim hayatınız, geçmişiniz ve kendinizden biraz bahseder misiniz?
Evli ve iki çocuk annesiyim. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2000 yılında mezun oldum. Fakülte yıllarım boyunca yaz aylarında, Avrupa’daki çeşitli hastanelerde çalışarak edindiğim tecrübe ve gözlemler bana uzun vadede ne yapmak ve nasıl hizmet vermek istediğime dair fikir sahibi olmamı sağladı. Uzmanlık eğitimimi aldığım Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinin referans hastane olması da hasta çeşitliliğini görmem açısından çok etkili oldu. Sonrasında uzunca yıllar Güven Hastanesi ve Ankara Acıbadem Hastanesinde uzman doktor ve mesul müdür olarak çalıştım. 2020 ocak ayından itibaren kendi kliniğimde hizmet vermeye devam ediyorum.
Uzmanlık alanlarınız neler? Verdiğiniz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?
Kas iskelet sistemini ilgilendiren tüm hastalıklar ilgi alanıma girmektedir. Biraz daha açmak gerekirse; bel ve boyun fıtıkları, kireçlenmeler, fibromiyalji, sinir sıkışmaları, postür bozuklukları, kemik erimesi, çeşitli eklem rahatsızlıkları, huzursuz bacak sendromu, denge bozuklukları, skolyoz gibi birçok hastalığı ekibimle beraber değerlendirip tedavi ediyoruz. Manuel tedavi ile çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Gerektiğinde nöral terapi, PRP, proloterapi, eklem içi enjeksiyonlar, kuru iğne gibi çeşitli girişimsel tedaviler ile ağrıları kontrol altına alıyoruz. Diğer bir tedavi başlığımız ise tabii ki de rehabilitasyon tedavileri. Rehabilitasyon; inme sonrasında, kırık ya da çeşitli ortopedik ameliyatlar sonrasında doku iyileşmesini hızlandırmak, esnekliği arttırmak, kasları kuvvetlendirmek, hastayı bir an önce günlük yaşam hareketlerinde bağımsız hale getirebilmek için yaptığımız kombine bir tedavidir.
Boyun fıtığı neden oluşur? Belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konulur?
Boyun fıtığı; yaşam alışkanlıkları, travmalar ya da genetik aktarım nedeniyle ortaya çıkabilen, yarattığı şiddetli ağrılarla yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Uzun süreli masa başı çalışma, cep telefonu kullanımı sırasında yanlış pozisyonlamalar, yoğun stres, fiziksek olarak yanlış ya da ters bir hareket yapma, hareketsiz yaşam, yanlış beslenme sonucunda zaman içerişindeki aşınmaların ve yıpranmaların etkisiyle omurgalar arasındaki diskin yapısı deforme olur ve disk, omuriliğe doğru taşıp fıtıklaşabilir. Fıtığa bağlı gelişen ağrılarda boyun ağrısının yanı sıra sırta, kürek kemiğine, omuza, ense köküne ve parmak ucuna kadar yayılan ağrılar görülebilir. Ağrı dışında, ilerlemiş fıtıklarda sıkışan sinirin işlevine bağlı olarak kolların ve parmakların belli bölgelerinde uyuşukluk, karıncalanma, güç kaybı, yürüme güçlükleri ortaya çıkabilir. Her boyun ağrısı, boyun fıtığı ile ilişkili değildir. Boyun fıtığı teşhisi koyabilmek için öncelikli olarak detaylı bir hasta öyküsü ve fizik muayene gerekir. Boyun fıtığından şüphelenilmesi durumunda MR görüntüleme yapılır. MR’ın ardından bazı durumlarda elektriksel bir test olan elektromiyografi (EMG) yöntemi ile sinir tutumu olup olmadığına bakılır. Bilgisayarlı tomografi ve röntgenler de tanı koyma noktasında yardımcı olan görüntüleme yöntemleridir.
Hangi durumlarda ameliyata başvurulur? Boyun fıtığı ameliyatı sonrası, fıtığın tekrarlama olasılığı var mıdır? Operasyon sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
İlaç tedavisi, gerektiğinde boyunluk, fizik tedavi uygulamaları, algolojik tedaviler, kas kuvvetlendirici egzersizlere rağmen şikayetler geçmiyorsa ameliyat gündeme gelebilir. Ameliyat kararı alınmasındaki en önemli husus, tüm konservatif tedavi yöntemlerine rağmen kolda, elde ve/veya parmaklarda güçsüzlük, ince motor hareketleri yapmada zorlanma gibi ilerleyen nörolojik bir bulgu olmasıdır. Ameliyat sonrası boyun fıtıklarının, yüzde on ila on beş oranında tekrarlandığı da gözlemlenmiştir. Operasyon sonrası bazı hususlara dikkat etmezsek bu olasılığı arttırmış oluruz. Örneğin; uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçınılmalıdır. Ortopedik yastık kullanmak önemlidir. Kuş tüyü, elyaf gibi maddelerden yapılmış yastıklar boyun sağlığı için uygun değildir. Uzun süreli okumada boynu bükerek değil, kitap yüksekliğini uygun bir seviyede ayarlayarak ve göz hareketleri ile okuma yapılmalıdır. Özellikle bilgisayar kullanırken ekran göz hizasında olmalı, ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır. Başlangıçta yürüyüş, yüzme gibi spor etkinlikleri idealdir. İlk dört ay, temas gerektiren sporlardan kaçınılması gerekmektedir. Daha ziyade kol kaslarını kuvvetlendirmeye ve postürü düzetmeye yönelik bireysel sporlar tercih edilmelidir. Tam anlamıyla iyileşme dönemi olarak adlandırdığımız dönem dört ay ve sonrasıdır. Bu dönemden sonra birçok aktivite rahatlıkla yapılabilir.
Boyun fıtığında, cerrahi olmayan tedavi yöntemleriyle süreç nasıl ilerliyor?
Boyun fıtığı şikayetleri sıklıkla cerrahi olmayan yöntemlerle kontrol altına alınabilir. Başlangıç tedavisi olarak kısa süreli istirahat, boyunluk kullanımı, fıtığın yarattığı iltihabı gidermeye yönelik medikal tedaviler önerebilmekteyiz. Sonrasında ise fıtık tedavisinin genelinde kilit noktayı oluşturan fizik tedavi yer almaktadır. Hastanın ihtiyacına göre içeriğini düzenlediğimiz; boyun kaslarını kuvvetlendirmek, esneklik kazandırmak, kanlanmayı arttırmak, doku iyileşmesini sağlamak için manuel tedavi ve beraberinde uygulanan fizik tedavi ajanları ile birçok hastada yüz güldürücü sonuçlar almaktayız. Medikal tedavi ve fizik tedavi ile rahatlamayan hastalarda ise ayrıca terapötik enjeksiyonlar uygulamaktayız. Bunlar da kendi içinde çeşitlilik göstermektedir. Nöral terapi yapılabileceği gibi floroskopi altında uygulanan epidural kortizon enjeksiyonları ve faset blokajları ile de istenilen rahatlama sağlanmaktadır.