” Biz Ben Değiliz “
Seda Gazioğlu’nun multidisipliner teknik ile yapılmış eserlerini içeren sergisi; sağ ve sol beyin arasındaki ilişkinin, algı ve farkındalığı etkilemesini işleyerek, bize yeni bir pencere açıyor. Seda Gazioğlu’nun ilk kişisel sergisi “Biz Ben Değiliz.” 08 Ekim – 10 Kasım 2015 tarihleri arasında Çağla Cabaoğlu Gallery’de sanat severlerle buluşuyor.
Kendinden biraz bahseder misin? Şu ana kadar nerelerde işlerin sergilendi ve bir sonraki sergin ne zaman?
1991 doğumluyum, Londra’da eğitim alıp şu anda İstanbul’da atölyemde çalışmalarıma devam etmekteyim. Geçen sene Contemporary İstanbul’a katıldıktan sonra, Çağla Cabaoğlu Galeri ve Rusya da karma sergilere katıldım. 8 Ekim’de ilk kişisel sergim Çağla Cabaoğlu Galeri’de açılıyor.
Sanatla tanışman nasıl oldu? İlk ne zaman başladın?
Çocukluğumda hep yazdım, çizdim, diktim, oydum diyebilirim. Mesela babamın doğum gününde onun bir gömleğini alıp çarşafımdan aynısını dikerdim (dikmeye çalışırdım). Anneme ytong aldırıp heykel yapardım. Ne zaman bir şeye sinirlensem üzülsem ya da bir anı ölümsüzleştirmek istesem onları ya yazardım ya da resmederdim.
Seni nasıl konular etkiler ve sanatına nasıl yansır?
İnsan psikolojisi en çok ilgimi çeken konu. İnsanların neye, neden ve nasıl tepki verdiği, egoların her kötülüğün ve sistemin kökü olması, sağ beynimizin ütopik özellikleri işlerime en çok yansıyan konular.
Hangi sanatçıları beğenirsiniz?
Fiona Hall, Santiago Sierra, Joel-Peter Witkin ve Joseph Boshier şu an aklıma gelen beğendiğim ve takip ettiğim birkaç isim.
Ne tarz işler yaparsın ve ne medyumlar üzerinde çalışırsın?
Dışına asla çıkmam dediğim belli bir medyumum yok. Hep proje bazlı çalışıyorum ve konular üzerine çalıştıkça kendi malzeme ve medyumlarını buluyorlar. Mesela önümüzdeki sergimde video, yağlı boya, metal heykel, kolaj ve mürekkep çizim işlerim olacak .
İşlerinde vermek istediğin bir mesaj var mı? Varsa nedir?
Hepimizin etrafımıza yaydığımız enerjiden sorumlu olduğumuzu düşünüyorum. Ve birazcık kendimize dönerek, beynimizin müthiş özelliklerini psikolojimizin yardımıyla biraz irdeleyerek, sağ beynimiz ile hayatta özel anlarda hareket etmeyi kendimize öğretebilirsek dünyanın ne kadar ütopik bir yer olabileceğini işlerimde vurgulamaya çalışıyorum.
Fotoğrafçı: Selçuk Uzanır
Fangs Of Time serisinden, 2014, 49×36 cm, kanvas üzerine karışık teknik
Series of Fangs Of Time, 2014, 49×36 cm, mixed media on canvas
Mirror, Mirror serisinden, Ben Kimim?, 2013, 62×43 cm, metal kaynak
Series of Mirror, Mirror, Who Am I?, 2013, 62 x43 cm, metal welding
Mirror, Mirror serisinden, Ben Kimim?, 2013, 62×43 cm, metal kaynak DETAY