Tarihe Küçük Bir Dokunuş
Yıllardır süregelen çarpık kentleşmeye rağmen ayakta kalmayı başarmış, zamana meydan okuyan birçok mimari eser var etrafımızda.
Aslında hepimiz bu eserlerin öneminden, korunması gereğinden bahsederiz ama çoğu zaman farklarına bile varmayız.
Bu eserlerin korunması, kültürel mirasımıza sahip çıkmak açısından çok önemli ancak son dönemdeki trend, tarihi konakları butik otel haline getirerek sadece kültüre değil turizme de hizmet etmelerini sağlamak.
Avluya açılan odalar, yüksek işlemeli tavanlar… Bunların hepsi çok güzel ancak bir de saman sedirler, oyalı perdeler, dönemin eşyalarının duvarlarda asılması gibi otantik görünüm çabaları maalesef artık herkes için hem çok sıkıcı hem de çok sıradan. Bu sıradanlıktan kurtularak Safranbolu’da tarihle günümüz kültürünü harmanladık. Avluya ve odalara yaptığımız küçük dokunuşlarla çok daha konforlu ve çok daha sıcak bir yaşam alanı elde ettik. Tabi tüm bu uygulamaları yaparken tarihi dokunun bozulmamasına özen gösterdik.
Aslında tüm bu çalışmalar yani tarihi eserlerin daha konforlu ve işlevsel hale getirilmesi onları sosyal hayatımıza katmamızı sağlıyor. Bizim amacımız da insanların tarihe sadece bakmaları yerine bu değerleri yaşamlarının içine sokmalarıydı zaten.
1.Birbiriyle bütünlük sağlamayan halıların, zeminleri tamamen kaplaması yerine konsept renklerle uyumlu tek parça halılar kullanarak eski ahşap dokuyu göz önüne çıkardık.
2. Klasik sedirlerde kilimler yerini kadifeye bıraktı.
3. Pencerelerde kullanılan, neredeyse tamamı aynı görüntüye sahip beyaz oymalı perdeler yerine zıt renkli tul ve fon perde kullanarak hem konsepti tamamladık hem de birbirini tekrar eden pencereleri ortaya çıkardık.
4. Duvarlardaki silmelerin üst kısımlarına gizli aydınlatma yaparak işlemeli tavanlara vurgu yaptık.
5. Evin avlusu ve ahırında yerler taştı. Kullanım zorluğundan dolayı yerleri eski dokuda ahşap döşeyip altına yerden ısıtma yaptık.
6. Gökçüoğlu Konağı’nın bahçesine hava koşullarına dayanıklı ahşap döşeyerek bahçeye sıcaklık kattık.