Hikmet Eraslan: “Bu Topraklara Ahde Vefa Borcumu Ödüyorum”
Hikmet Eraslan, gördüğüm en çok yönlü iş insanlarından. Anlamadığı konu, yapamadığı bir iş yok. Kültür, sanat, moda, otelcilik, yazarlık, müzik, ticaret, fuar, tanıtım, organizasyon, spor, DJ’lik, felsefe, şiir, iletişim, tekstil… gibi branşlarda yaptığı işler hep dünya çapında başarı ve ses getiren işler oluyor; ama bunların içinde sanat, belki de kendisini en çok anlatan ve etkileyip yaşamına yön veren bilgelik.
Kendisiyle, Doğubayazıt İshak Paşa Sarayı’nda düzenlediği İsmail Acar sergisinde tanıştık. Olağanüstü bir sergiydi. Akabinde gerçekleştirdiği Ağrı Dağı Müzik Festivali ise; teknolojik olarak, organizasyon olarak, gelen yerli ve yabancı katılım ile pek çok açıdan adını dünyadaki festivallerin en üst sırasına yazdıracak bir etkinlikti. Hikmet Bey’in fikirleri de büyük çapta fikirler olmuş hep. Daha önce gerçekleştirdiği, sahibi olduğu Dosso Dossi Holdingin Diyarbakır’daki defilesi ve yine Doğubayazıt’ta kendisinin doğduğu Meşar köyünün sırtlarında, Kapadokya, İstanbul ve Antalya’da gerçekleştirdiği defileler gerçekten hem dünya çapında güzellik ve başarıda işler hem de Türkiye’nin tanıtımına kattığı görsellerle gerçek anlamda büyüleyici. Sık sık düzenlenen organizasyonlarda gençlerle bir araya gelerek hayatından elde ettiği tecrübeleri onlara aktararak bilgi ve deneyimin sürekliliğini ve çocukların ilerlemelerine büyük katkılar sağlıyor. Yanında on binlerce insan çalışıyor. İş tecrübelerini yazdığı çeşitli kitapları var.
Tutkuları ve profesyonel hayatını harmanlayarak geliştirdiği fikirleriyle şimdi de yine olağanüstü bir projeye imza atmak üzere kollarını sıvıyor sayın Hikmet Eraslan. Ağrı Valiliği ile beraber Nuh’un Gemisi Müzesinin kurulması için iş birliği içine girdi. Ağrı Dağı’nın güneyindeki Telçeker köyünde iki bin üç yüz rakımlı sekiz dönümlük alanda Nuh’un gemisini tasvir eden bir mimariyle kurulacak olan müze büyük merakla bekleniyor. Yörede her sene yüz binlerce turist çeken İshak Paşa Sarayı’nın yanı sıra gerçekleşecek olan bu projeyle gelecek olan yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının, rekorlar kıracağı aşikâr. Bu memlekette yaşayan hepimizin bu güzel vatana borcu var. Lakin çok az insan Hikmet Eraslan gibi hiç durmadan memleketine verdiği hizmetlerle bu vefa borcunu ödeyebilmiştir.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Çocukluğunuz, aileniz, eğitim hayatınızdan bahsedelim lütfen.
1971 Doğubayazıt doğumluyum. On iki yaşında İstanbul’a gelerek ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Ardından İngiltere’de eğitimime devam ederek turizm okudum. Bir süre
Polonya ve İtalya’da yaşadıktan sonra aile şirketimizdeki görevime devam etmek üzere
Türkiye’ye döndüm. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Mesleğinizden bahsedelim lütfen. Şu anda hangi branşlarda ne işlerle meşgulsünüz?
Babamın temellerini attığı Dosso Dossi Holdingin yönetim kurulu başkanı olarak profesyonel hayatımı sürdürüyorum. Holding bünyesinde tekstil, turizm, gıda ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz.
Yaptığınız işler içinde sizi en çok heyecanlandıran hangisi, neden?
Holding faaliyet alanlarımızda tekstil sektörü daha çok öne çıkıyor. Bu alanda da özgün iş modelimiz olan “business holiday” dahilinde dikkat çekici ve renkli etkinlikler düzenliyoruz. Otuz ülkeden, iki yüz şehirden gelen binlerce hazır giyim alıcısıyla tekstil üreticilerini buluşturduğumuz etkinliklerimiz kapsamında fuarlar, dünyaca ünlü modellerin katıldığı defileler ve ünlü isimlerin katıldığı unutulmaz müzik etkinliklerine imza atıyoruz. Markamızın tanınmasında ve ticaret hacmimizin artmasında Dosso Dossi Fashion Show dahilinde yaptığımız etkinliklerin büyük katkısı oldu.
Türkiye’nin ya da doğduğunuz şehrin tanınmasında önemli yatırımlarınız ve organizasyonlarınız var. Bunlardan bahsedelim lütfen.
Dünya çapında bilinir hale gelen “fashion show”larımızda ünlü top modelleri podyumda yürütüyoruz. Adriana Lima, Miranda Kerr, Kendall Jenner, Irina Shayk, Paris Hilton gibi isimler Türkiye’ye gelerek defilelerimizde yer aldı. Böylesi ünlü isimlerin Türkiye’de olması çok önemli. Ayrıca, yılda iki kez düzenlediğimiz “fashion show”lara otuz farklı ülkeden insanlar katılım sağlıyor. Burada onları en iyi şekilde ağırlıyoruz. Tüm bunlar, Türkiye’nin tekstil ve turizm alanında tanınmasına büyük etki sağlıyor. Aynı zamanda, yurt içinde de dijital platform defileleri yaparak ve insanların imkânsız olarak gördüğü noktalarda Türkiye’nin en büyük müzik etkinliklerini gerçekleştirerek bölgenin turizm ekonomisine ve tanınmasına büyük katkı sağlıyoruz. Antalya, İstanbul, Kapadokya, Diyarbakır ve Doğubayazıt’ta yaptığımız defileler ve yine Antalya, İstanbul, Doğubayazıt, Cizre ve Harran’da yaptığımız müzik festivalleri ülkemizin her yerinde etkinlik yapılabileceğinin en güzel ispatları oldu.
Bir gününüz nasıl geçer? Sabah kalktınız, akşama kadar genel rutininiz nasıldır?
Yoğun bir iş tempom var. Dolayısıyla erken kalkmaya özen gösteriyorum. Holdingdeki işlerimizi takip edip gerekli toplantıları yaptıktan sonra her gün düzenli olarak spora gitmeye özen gösteriyorum. Gençlik tutkum olan güvercin beslemeyi günümüze de taşıdım. Holding binamızın terasına yaptırdığım kış bahçesi ve çok özel kuşların bulunduğu güvercinlikte de vakit geçirmekten büyük keyif alıyorum.
Türkiye’de mi yaşıyorsunuz daha çok, yurt dışında mı?
Türkiye’de yaşıyorum. Eşimin İtalyan olması nedeniyle benim de İtalyan vatandaşlığım bulunuyor. Roma’da da bir evim var. Yılda birkaç kez Roma’ya giderek orada da vakit geçirmek hoşuma gidiyor.
DJ’liği nasıl öğrendiniz? Parçaları nasıl seçiyorsunuz?
Öğrencilik yıllarımdan başlayarak oluşan bir tutku bu. Özellikle yurt dışındaki eğitim hayatım sırasında bu ilgi oluştu. Daha sonra profesyonel iş hayatımda da yaptığım seyahatler sırasında pek çok ülkede bulunma fırsatım oldu. Bu ülkelerin kültürleri ve müzik alışkanlıklarıyla, zaten işimin bir parçası olan “fashion show”lardaki partilerde konuklarımı eğlendirmek istedim. Buralarda yaptığımız konserlerle birlikte ben de DJ setinin başına geçme kararı aldım. Sevdiğim müzikleri ve uyarlamalarımı setime taşıyarak Türkiye’nin önemli performanslarına imza atmaya başladım. Seçtiğim parçaların pek çoğu benim günlük hayatta dinlediklerim. Gittiğimiz bölgeye göre de farklı müzikler ekliyorum. Yüz binlerin bir araya geldiği etkinliklerimizde herkes kendinden bir parça buluyor ve doyasıya eğleniyor.
Sizce Türkiye, dışarıda yeterince ve doğru olarak tanınıyor mu ve tanıtılıyor mu?
Bu konuda daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Gerektiği gibi tanındığını düşünmüyorum. Biz ünlü top modelleri getirerek Türkiye’nin modern yüzünü göstermeye çaba harcıyoruz. Maalesef halen bir Afrika, Orta Doğu ülkesi olarak bilenler var bizi. Ülke politikası olarak daha fazla tanıtıma önem vermeliyiz.
Türkiye’nin doğusu dünyanın hiçbir yerinde olmayan özellikte yerlerle dolu. Bunların korunması yolunda neler yapılmalı?
Yurt içinde ve yurt dışında tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmeli. Turizm aynı zamanda bölge ekonomilerinin gelişmesinin en önemli aracı. Turizmin geliştiği bölgelerde insanlar para kazanır ve mutlu olur, daha çok yatırım yapar. Bu gelirin devamlılığı için bölge halkları ve yerel yönetimler bu sefer koruma kurallarını geliştirirler. Kontrollü bir turizm bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması açısından çok önemli.
Ailece çok çalışkan ve disiplinli bir yapınız var. İş hayatında beraber çalışmak, aile ilişkilerinizi negatif ya da pozitif yönde etkiliyor mu?
Biz on kardeşiz. Kardeşlerimle büyük bir uyum içinde aile şirketimizin yönetiminde yer alıyoruz. Babamızdan görüp benimsediğimiz iş disiplini, sonrasında aldığımız eğitimler ve aile içindeki uyumumuz Dosso Dossi Holdingin başarılı bir şekilde gelişmesinde büyük önem arz ediyor. Birlik olmak, bir olmak bizim için çok önemli…
Nuh’un Gemisi arazisinde, tarihi bir köprü üstünde ya da peri bacalarında defileler ve benzeri etkinlikler yapma fikirleri nereden aklınıza geldi, sırada neler var?
Dosso Dossi Holdingin sosyal sorumluluk projesi olarak yola çıktık. Ülkemizin turizm değerlerinin bilinirliliğine katkı sağlamak, aynı zamanda bölgelerin turizm ekonomisinin gelişmesine destek olmak adına farklı bölgeleri seçiyoruz. Doğubayazıt, Kapadokya ve Diyarbakır’da yaptığımız defileler ve resim sergileri buraların tanınmasına ve iç turizm başta olmak üzere turizm gelirlerinin artmasına büyük katkı sağladı. Bunu yerel yönetimlerden aldığımız geri bildirimlerde görüyoruz. Şimdi pek çok bölgeden talep alıyoruz. Bunları uygun bir şekilde değerlendirip önümüzdeki yıl defilelerimize, sergilerimize ve konserlerimize devam edeceğiz.
Politikaya girmeyi neden düşünmüyorsunuz?
Birçok teklif alıyorum ancak politika bana uzak bir durum. Düşünmüyorum.
Başka oteliniz olacak mı?
Vatan Caddesi, Laleli, Yenikapı ve Sultanahmet’te bulunan dört otelimiz tek tek misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Önceliğimiz İstanbul ve şehir otelciliğinde önemli bir marka olma. Yatırımlara devam edeceğiz.