Sevgili MAG Okurları Merhaba,

Kış uzadıkça da bedendeki etkileri artmaya ve birikmeye başlar.
Eğer zamanında önlem almazsak kış sonu ve baharda çok sıkıntı çekilebilir. Ben de sizlere bu ay aşırı soğuklar ve karda dikkat etmeniz gereken husulardan bahsedeğim.

Global ısınma derken belki de tersine oldukça soğuk ve yağışlı günlerin etkisi altındayız. Gerçi batıda kar daha önce çekiliyor ama doğu illerimizde daha uzun süre soğuk, karlı ve buzlu günler devam edebilir. İşte püf noktaları!

Karda Gözlere Dikkat!

Özellikle kardan sonra havalar açınca tam güneşli bir hava varsa gözlerinizi mutlaka güneş gözlüğüyle koruyunuz. Yerdeki beyaz kar tabakası kuvvetli bir yansıma yapar ve göz için zararlı olabilecek olan ultraviole(morötesi) ışınları göze yansır. Normalde gündüz saatlerinde zaten güneş ışınlarının içinde morötesi ışınları vardır ancak bu ışınlar yukarıdan gelir ve kışın fazla sakınca oluşturmazlar. Ancak yerden beyaz kar ile kuvvetli yansıma olunca gözün ön tabakası zarar görebilir hatta çok uzun süre yansımaya maruz kalınırsa görme ile ilgili ciddi problemler bile oluşabilir. Özellikle öğle saatleri gibi güneş ışınlarının dik olduğu saatlerde daha dikkatli olunmalıdır. Tek yapmamız gereken düzgün bir güneş gözlüğü takmaktır.

Polaroid gözlüklerde ışınla renklerini ayarlayarak yararlı olurlar. Güneş gözlüğü alırken sadece modeline veya yakışıp yakışmadığına değil gerçekten de sizi iyi koruyup korumadığına da dikkat ediniz. Göz kenarlarını iyi korumayan yani kenarı ince olan ve güneş ışınlarını yandan göz kenarlarına gelmesine izin veren gözlükleri değil, yanları da kalınca ve koruyucu olan gözlükleri tercih ediniz. Gözlüğünüz yoksa gözlerinizin altına siyah renkli sürme çekebilirsiniz veya alttan yansımayı kesmek için kaşkol gibi koruyucu bir cisim kullanabilirsiniz. Bazen kışın karlı havalarda yerden de yansıyan ışınlar sizin açık yerlerinizi tahmin edemeyeceğiniz kadar korumasız yakalayıp cildinize zarar verebilir, unutmayın!

Karda Cilt Yanıklarına Dikkat!

Aynı şekilde özellikle öğle saatlerinde daha dik olarak yansıyan ultroviole ışınlarının cilde de zararı olabilir. Bu nedenle uzun süre açık havada dolaşacaksanız mutlaka koruma faktörlü bir krem sürmenizde yarar var. Eğer ihmal ederseniz hem yüzde kırışıklık oluşumu artar hem de fazla morötesi ışınları cilt kanseri riskini arttırır. Kışın yaz kadar yüksek koruma faktörlü kremlere gerek olmayabilirse de yine de 8-10 faktörlü bir koruyucu sürmekte fayda var.

Aşırı Soğuklarda Cilt Kurumasına Dikkat!

Çok soğuklarda ayrıca cildin nemi ve koruyucu yağ tabakası da etkilenir ve aşırı kurumaya bağlı sorunlar oluşur. Bu sorunların belki de en önemlisi cildin canlılığını yitirmesidir. Bu durumun sonucu olarak kırışma, hızlı yaşlanma, çatlaklar, pullanma oluşabilir. En güzel çözüm sabah ve akşam besleyici kremler sürmektir. Böyle bir olanağınız yoksa üzülmeyin, size evde hazırlayacağınız doğal bir formül veriyorum:

Malzemelerimiz bir tatlı kaşığı kuşburnu yağı eğer yoksa susam yağı; iki çay kaşığı saf aloe vera sürme jeli; bir kapsül E vitaminin içi olacak. Hepsini karıştırıp önce yüze sonra ellere sürünüz ve 30 saniye kadar yediriniz. Sürerken sadece aşağıya doğru değil ayrıca dairevi hareketler ve aşağıdan yukarıya doğru hareketlerle de bu karışımı cilde yediriniz.

Burnun Aşırı Kurumasına Dikkat!

Özellikle çok dikkat etmek gereken bir organımız da burnumuzdur. Burun deliklerinin içi ve genelde burnun içini nemli tutmanın çok yararı vardır. Çünkü aşırı kuruluk soğuk havalarda burun mukozasının kolay tahriş olmasına ve hassaslaşmasına neden olur. Böylece kolayca bazı solunum hastalıkları oluşabilir. Burnunuzun içini kışın aşırı soğuk havalarda bir-iki kez susam yağı ile yağlayın, nefes alıp vermenizin nasıl rahatladığını görecek ve şaşıracaksınız.

Nasıl Yağlayacaksınız?

Avuç içine 1-2 damla susam yağı alın ve küçük parmağınızla bu yağı burun içine sürün ve sonra yavaşça sıkarak yukarı doğru sıvazlayın. Günde iki-üç kez bu işlemi tekrarlayabilirsiniz. Eğer susam yağı bulamazsanız kuşburnu yağı da kullanabilirsiniz.

Soğukta Hangi Vitaminleri ve Destekleri Almalıyız?

C vitamini + Ihlamur; kuşburnu; zencefil çayı + toz zencefilli bal + ökaliptus buğusu koruyucu olarak çok yararlıdır. Tabi ki günde bir bardak taze portakal veya greyfurt suyunu ve bir adet kivi yemeyi de unutmayalım.