Uzm. Dt. Nurgül Demir Çocuklarda Diş Hekimi Fobisi
Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Nurgül Demir, çocuklarda oluşabilecek diş hekimi fobisi hakkında açıklamalar yaparak bunun önüne nasıl geçilebileceğini ve diş tedavisi sürecinde izlenebilecek yolları MAG Okurları ile paylaşıyor.
Çocuklarda diş hekimi fobisi; diş tedavisi sırasında duyulacağından endişe edilen şiddetli ağrılara karşı geliştirilen korku, kontrol edilemeyen ve çoğu zaman diş tedavilerinin uygulanabilirliğini engelleyebilecek düzeyde karşımıza çıkan diş tedavisi kaygısı sonucunda oluşur. Özellikle çocuk hastalarımızda asıl önemli olan, bir diş hekimi fobisi gelişmesine izin vermeden, yapılması gerekenleri baştan bilerek, geç kalmadan uygulamaktır.
Çocukların diş hekimleri ile ilk tanışması, bebeklik döneminde ilk süt dişler çıkmaya başladığı anda, herhangi bir şikâyet başlamadan olmalıdır. Ağız hijyeni alışkanlıklarının devamlılığı için ilk diş hekimi muayenesinin, bebeklerin ortalama 6 aylık dönemlerinde yapılması şart olmakla birlikte; çocuğun düzenli kontrollerle diş hekimine ve muayene koltuğuna alışması ileride oluşabilecek bir diş hekimi fobisinin önüne geçilebilmesi açısından da büyük önem taşır. İlk muayene öncesinde çocukların yanında diş tedavilerine karşı ön yargı oluşturabilecek ve diş hekimi ile henüz tanışmadan, kafalarında diş hekimini, hikâyelerinin kötü kahramanı olarak çizmelerine sebep olabilecek konuşmalardan kaçınılmalıdır. Ebeveynlerin kendi diş hekimi deneyimleri, çocuklar için her zaman motive edici olmayabilir. Buna ek olarak çocuklara diş muayenesi veya tedavisi öncesinde “Ağrı hissetmeyeceksin.”, “Dişin hiç acımayacak.”, “Sinek ısırır gibi olup hemen geçecek.” gibi hazırlayıcı olduğu düşünülerek sarf edilen “negatif” şartlandırmalar yapmamaya özen gösterilmeli ve ilk diş muayenesi deneyimine dair tüm kontrol “çocuk diş hekimi”ne bırakılmalıdır.
Çocuklara günde iki kez ve çocuğun yaşı için önerilen miktarda diş macunu kullanarak diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Florun diş yüzeyi ile direkt temasının, koruyucu etkisini arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle diş fırçalamanın ebeveyn kontrolünde ve doğru teknikle yapılması önem taşımaktadır. Profesyonel kullanım için üretilen flor preparatlarının yılda iki kez çocuk diş hekimi tarafından uygulanması, çürük oluşumuna karşı dişleri korur. Minimal invaziv çocuk diş hekimliği dediğimiz tedavi felsefesinde amaç, çürüğün erken teşhisinde, çürüğe sebep olan etkenlerin ortadan kaldırılarak ilerlemesine engel olunması ve “gerekli” durumlarda dişlerin ileri düzey tedavilerinin yapılmasıdır. Böylece “diş dokusunun korunarak” ve “dişlerin aletlerle temizlenerek tedavi edilmesine gerek kalmadan” çürüklerin ilerlemesinin engellenmesi ve planlanan koruyucu tedavilerle, oluşabilecek yeni çürüklerin de önüne geçilmesi hedeflenir.
Bebeklik döneminde rutin kontrollerle başlanan ve süt dişlerinin tamamlanmaya başladığı çocukluk döneminde diş hekimine ve klinik ortamına aşina olarak gelen çocuklarda gerekli durumlarda planlanan diş tedavileri için kooperasyon sağlamak çok daha kolay olur. Çocuğun diş hekimiyle tanışması diş ağrısı sebebi ile olursa, deneyimlenen diş ağrısının tedirginliği ile isteksiz ve arkadaşlardan duyulan diş randevusu hikâyeleri ile endişeli olabilecekleri gibi, daha önce hiç bulunmadıkları diş kliniği ortamı ve tedavi için kullanılacak olan malzemeler de çocukların kaygı düzeyini yükseltecektir.
Genel Anestezi ve Sedasyon
Diş hekimi fobisi oluştuktan sonra, bu aşırı korku ve kaygı halinin aşılması çocuklarda her zaman mümkün olmayabilir. O zaman da, diş tedavilerini sedasyon ya da genel anesteziyle hastamızı uyutarak yapıyoruz.
Sedasyon, sedatif ilaçlar ile bilinç düzeyinin kontrollü olarak baskılandığı, derinliğin ayarlanabildiği bir uyku halidir. Çocuk hastalarda kısa süreli işlemlerde uygulanır. Genel anestezide ise, hastanın tam teşekküllü bir hastanede, ameliyathane ortamında, anestetik ilaçların etkisiyle derin bir uyku haline geçmesi sağlanır. Solunum ve dolaşım fonksiyonlarının düzenli olarak kontrol altında tutulduğu geri dönüşlü bu derin uyku halinde, işlem tamamlanana kadar hastaya devamlı olarak solunum desteği sağlanır.
Çocuk diş hekimliğinde sedasyon veya genel anestezi kararı; hastanın yaşı, yapılacak olan diş tedavileri ve planan tedavi süresi göz önünde bulundurularak, Amerikan Pediatrik Diş Hekimleri Derneğinin yönergelerine göre verilir. Her iki yöntemde de hasta, işlem sonrasında bir şey hatırlamaz. Özellikle çocuklarda uyutularak yapılan tedaviler ile, ilerleyen yaşlara taşınabilecek bir diş hekimi fobisinin önüne geçilebilir.
Çocuk hastamızın genel anestezi altında yapılması planlanan farklı tıbbi işlemleri ile diş tedavilerinin aynı seansta yapılması da mümkündür. Sünnet, geniz eti operasyonu, kulağa tüp takılması gibi cerrahi işlemler diş tedavileri ile aynı seansta yapılabilecek işlemlerin en sık uygulananlarıdır. İlgili tıp doktorunun da onay vermesi halinde, ortak bir işlem planlanabilir. Bu nedenle genel anestezi ile tedavi planlaması yapılan çocuk hastalarda tıbbi hikâyenin sorgulanması ek bir genel anestezi ihtiyacını ortadan kaldırması açısından çok önemlidir.