Türk-Amerikan Derneğinden 100. Yıla 100 Proje
1951 yılından bu yana eğitim, kültür ve sanat odağında faaliyetlerini sürdüren Türk-Amerikan Derneği (TAD); insanlar arasındaki etkileşimi sağlamak ve karşılıklı ilişkileri geliştirmek için bir platform sağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı için yüz tane etkinlik yapmayı planladıklarını belirten TAD Genel Müdürü Dilek Dengizek, derneğin faaliyetlerini ve projelerini MAG Okurları için detaylandırıyor.
Türk-Amerikan Derneğinin faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
Öncelikle kısaca Türk-Amerikan Derneğinin (TAD) tarihinden bahsetmek isterim. TAD; 1951 yılında, Millî Mücadele kahramanımız Halide Edib Adıvar, zamanın Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri, ABD Büyükelçisi George Wadsworth ve eğitim ve kültür alanında öncü çok sayıda Türk ve ABD vatandaşı tarafından kurulmuştur.
Yetmiş iki yıl boyunca, kuruluş amacımız olan kültürlerarası dostluk ve anlayışı geliştirmeye yönelik faaliyetler gerçekleştirmekteyiz. TAD, insan insana etkileşimi sağlamak ve karşılıklı ilişkileri geliştirmek için bir platform sağlamaktadır. Faaliyetlerimizin ana çerçevesini eğitim, kültür ve sanat oluşturmaktadır. 1951 yılından beri İngilizce ve yabancılara Türkçe dersler sunan öncü bir kuruluşuz. 2006 yılından itibaren de kaliteli dil eğitimini Türkiye çapında yaygınlaştırmak amacı ile franchise işletmeleri açmaya başladık. 2014 yılında dil eğitiminin daha küçük yaşta başlaması gerektiği düşüncesiyle İngilizce eğitim verilen anaokulları açmaya başladık. Şu an Türkiye genelinde TAD anaokulu markası ile faaliyette bulunan on sekiz anaokulu bulunmaktadır. Anaokulları açınca, bu sefer de kolej açma ihtiyacı doğdu. Bu ihtiyaca hizmet etmek için de Ankara Alacaatlı ve Eryaman’da TAD Koleji franchise işletmesi açtık. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz TAD olarak kendi kolejimizi açmak.
Eğitimin yanı sıra kültürel ve sosyal faaliyetlerimiz bulunuyor. Bu faaliyetler kapsamında Türk ve Amerikan kültürlerinin karşılıklı tanıtımına önem vermekte, toplumu ilgilendiren -kadın hakları, çocuk hakları gibi- konularda farkındalık yaratacak etkinlikler düzenlemekteyiz.
Kamu bilincini artırmak ve sosyal etki yaratmak için ne gibi projeler yapıyorsunuz?
Bu konuda TAD’ın birçok program, panel, konferans ve yarışmalar düzenlediğini söyleyebilirim. Örneğin; bunlardan biri yirmi iki yıldır geleneksel olarak düzenlediğimiz çocuk resim yarışması. Bu yarışmayı UNICEF Türkiye Millî Komitesi ile birlikte düzenliyoruz. Her sene çocukların önemli konularda farkındalığını artıracak konular seçiyoruz. Bu konular çocuk hakları, çevre kirliği, hayvan hakları gibi konular oluyor. Yine; fotoğraf yarışması, kısa film yarışmaları düzenliyoruz. Bu yarışmalarda da konu genellikle ya toplum farkındalığını artıracak konular ya da kültürel farkındalık yaratacak konular oluyor.
Derneğimizin beşinci katında bulunan ve ABD Büyükelçiliği tarafından desteklenen American Corner olarak da bilinen “TADConnectUSA” merkezimizde birçok faaliyet düzenlemekteyiz. Dünya genelinde, zannedersem, altı yüz elli merkezden biri olan bu merkezde, Türkiye’nin üç akredite doğruluk kontrol kuruluşundan biri olan Doğruluk Payı ile iş birliği içinde bir dizi programı başarıyla tamamladık. Düzenlenen çevrimiçi seminerlerle çok sayıda kişiye “medya okur yazarlığı ve doğruluk kontrolü”nün temellerini anlattık. Webinar katılımcıları arasından Ankara’da yaşayan yirmi üniversite öğrencisi için merkezimizde tam günlük bir eğitim düzenledik.
TADConnectUSA merkezinde gençlere yönelik birçok farklı etkinlik düzenlemekteyiz. Bunlar arasında; eğitim konularında etkinlikler, değişik konularda farkındalık yaratmak için paneller, film gösterilerimi ve Amerikalı yazar ve şairlerinin okunup tartışıldığı kitap kulübü yer alıyor. Örneğin; geçtiğimiz günlerde, genç ve genç profesyonellerin katılımı ile Edgar Alan Poe şiirleri okundu ve tartışıldı.
Bu merkezde aynı zamanda Amerikan Dış İşleri Bakanlığına bağlı EducationUSA ağı kapsamında ABD’de eğitim almak isteyen gençlere yönelik ücretsiz ve tarafsız bilgilendirme de yapılıyor.
TAD bünyesinde, ABD Büyükelçiliğinin yanı sıra, farklı kurum ve kuruluşlarla da iş birliği yapıyoruz. Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), ARIT ve Strateji Araştırmalar Enstitüsü bunlardan birkaçıdır. TAD aynı zamanda birçok kuruma da ev sahipliği yapıyor. Türk-Amerikan Kadınlar Derneği bunlardan biri. Binamızda aynı zamanda AFS de bulunuyor. Belirttiğim gibi, derneğimiz insan insana ilişkileri geliştirmek için bir platform sunuyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı için ne söylemek istersiniz, bu konuda nasıl projeleriniz var?
Cumhuriyetin yüzüncü yılına tanıklık ettiğimiz için çok mutluyuz, çünkü hayatta bir defa deneyimleyebileceğimiz bir dönüm noktası. Bu önemli dönüm noktasını yüz etkinlikle kutlama kararı aldık. Şu ana kadar yetmiş etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinlikler arasında cumhuriyet tarihi boyunca sanatın, mimarinin, eğitimin, cazın, modanın, Ankara’nın vs. gelişimi konularında paneller, sosyal medya paylaşımları, konserler ve yarışmalar bulunmaktadır. Örneğin; bu yıl düzenlediğimiz çocuk resim yarışmasının konusu “Cumhuriyetimizin 100 Yılı” idi. Geçtiğimiz ay da “100. Yıl Balosu’’ düzenledik. Bu faaliyetlerimiz aralık ayı sonuna kadar sürecek ve son olarak da Anıtkabir’i ziyaret ederek Ata’mıza saygımızı sunacağız.
Elçilik ile birçok proje yapıyorsunuz. Bu projelerden de bahseder misiniz?
Daha önce belirttiğim gibi birçok proje yapıyoruz ama daha önce belirtmediğim projeler de var. Örneğin; tam beş yıldır devam eden E3 platformu projesi. Bu proje kapsamında ilk yıl Ankara’da çeşitli AVM’lerde açılan interaktif stantlarda düzenlenen etkinliklerle İngilizce, eğitim ve girişimcilik konularında farkındalık yaratılmaya çalışıldı. Daha sonraki yıllarda bu stant yine Ankara’da değişik okullarda, daha sonra Türkiye genelindeki okullarda ve üniversitelerde kuruldu. Bu proje kapsamında sekiz farklı il ziyaret edildi. Bu başarılı projenin son durağı da İzmir Ekonomi Üniversitesi oldu ve standın tüm ekipmanı bu üniversiteye bağışlandı. Bu proje kapsamında on binlerce kişiye ulaşıldı.
İngilizce Modern Medya Becerileri programı da başarılı bir şekilde iki yıl yürütülen programlar arasında yer alıyor. İlk yıl Ankara’da daha sonra da Türkiye genelinde gazetecilere hem İngilizce hem de mesleki İngilizce alanında eğitim verilmiştir. Bu proje kapsamında Arizona Üniversitesi ile de iş birliği yapılmıştır.
Bir diğer proje ise 2006 yılında başlayan ve hâlâ devam eden İngilizce Access Microscholarhip programı. Bu proje kapsamında, başarılı 9. ve 10. sınıf öğrencilerine iki yıl boyunca İngilizce eğitimi veriliyor. Eğitimin yanı sıra öğrencilerin yirmi birinci yüzyıl becerilerini de edinmeleri sağlanıyor. Bu projedeki diğer paydaş da TED Koleji.
Türk ve Amerikan kültürleri arasındaki fırsatlar nasıl geliştirilebilir?
Öncelikle, Türk ve Amerikan kültürleri arasındaki kültürel fırsatları artırmak için temel adım, ortak bir dilin geliştirilmesidir. Bunun için de İngilizce önemli bir rol oynamaktadır. İngilizce iletişim kurabilme yeteneği, karşılıklı anlayışı kolaylaştırır ve kültürel alışverişin kapılarını açar. Biz bu kapsamda Türkçe ve İngilizce eğitim programlarımızla dil eğitimini teşvik ediyoruz; ancak, ortak bir dili paylaşmak yeterli değildir. Açık fikirli bir perspektif benimsemek ve yirmi birinci yüzyıl becerilerinin farkında olmak önem arz etmekledir. İngilizce gibi uluslararası bir dile hâkim olmak, farklı perspektiflere de hâkim olmayı sağlayacağı gibi kendi kültürümüzü ve bakış açımızı da doğru ve etkili bir şekilde anlatabilme imkânı sunar. Kültürel köprüleri güçlendirmek için bireyler iletişim ve iş birliği, küresel ve kültürel farkındalık, yaratıcılık ve yenilikçilik gibi becerilerini de geliştirmelidir.
