Rüyaların Gerçekleştiği Serüven Rüya Büyüktetik
fashiononboard.net isimli blog sitesinin kurucusu ve ülkemizi yurt dışında da temsil eden başarılı fashion blogger Rüya Büyüktetik ile MBFWI Sonbahar/Kış 2017 defilelerinden sonra samimi bir röportaj gerçekleştirdik… Kendisine ve sezon modasına dair merak ettiklerinizi biz sorduk, o cevapladı…
Seni biraz yakından tanıyabilir miyiz?
1987 İstanbul doğumluyum. Üniversitede yolum Ankara’ya düştü. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okuduktan sonra İstanbul’a geri döndüm ve kurumsal hayatta çalışmaya başladım. Heidrick & Struggles’ta beş yıl boyunca çalışırken modaya ilgim sebebiyle fashiononboard.net’i kurdum. Hem kendi stilimi hem yazılarımı paylaştığım blog dışında çeşitli mecralarda moda ile ilgili yazılar yazmaya başladım. Böylece sektöre adım atmış oldum.
Sosyal medya maceran ne zaman ve nasıl başladı?
fashiononboard.net’i 2011’in Haziran ayında kurdum. Öncesinde ise, çok iyi bir dergi ve blog okuyucusuydum. Benim blogda aktif olarak moda yazıları yazmaya başladığım dönemde, Facebook hayli aktifti, Twitter yeni yeni popüler olmuştu. Mikro paylaşım ağı kısa süre içinde o kadar gelişti ki Instagram ve Snapchat şu anda hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Sosyal medya ve blog yazarlığı 2015 yılının başında benim için sadece bir hobi olmaktan çıktı ve kurumsal hayatı bırakarak tam zamanlı olarak bu tarafa yönelme kararı aldım.
Modaya her zaman ilgin var mıydı? Yoksa sosyal medya kullanımı popüler olduktan sonra mı keşfettin?
Modaya ilgim her zaman vardı. Alexander McQueen’in hangi yıl ne yaptığını ezbere bilecek kadar! Bu ilginin bir devamı olarak blog dünyasına adım attım. Sosyal medya ise, daha sonra gelişti ve büyüdü. Bu aşamada da insanların sosyal medya algısını ve kullanımını olumlu yönde etkileyen isimlerden biri olduğumu düşünüyorum. Aynı zamanda geleneksel medyanın da hala kemik bir kitlesi olduğunun bilincindeyim. Akşam Gazetesi’nin Cumartesi ekinde 2,5 sene boyunca haftalık moda yazıları yazdığım, röportajlar yaptığım bir sayfam vardı. Şimdi de moda dergilerine freelance olarak yazılar yazıp projeler üretiyorum.
En beğendiğin Türk ve yabancı tasarımcılar kimler?
Türkiye’de beğendiğim ve yıllar içinde yakından tanıma fırsatı bulduğum çok isim var; Zeynep Tosun, Raisa Vanessa, Gülçin Çengel ilk aklıma gelen başarılı Türk tasarımcı dostlarımdan. Ayrıca Knitss, Les Benjamins, Machka gibi Türk moda markaları bence çok başarılılar ve yakın zamanda global ölçekte de çok daha iyi yerlere gelecekler.
Yurt dışında ise, Riccardo Tisci, Alexander McQueen, Alexander Wang, Victoria Beckham gibi isimleri çok beğenirim. Son dönemde de yenilikçi tavırları ile Demna Gvasalia ve Alessandro Michele radarımda.
Tarzını nasıl tanımlıyorsun?
Genel olarak sade giyinmeyi seviyorum, karmaşadan uzak duruyorum. En maskülen kıyafetimde bile bir feminen dokunuş bulabilirsiniz. Üzerimde sezonun birden fazla trend parçasını görmek neredeyse imkansızdır. Moda kurbanı olmaktansa zamansız stile inananlardanım. Aksesuar ve ayakkabılar ile farklılık yaratmak hoşuma gidiyor. İddialı bir renk giyeceksem bile elbisenin kesim ve modelinde sadeliğe öncelik veriyorum.
Bu yılın trendleri sence hangi parçalar üzerinde yoğunlaşacak?
2017 ilkbahar/yaz sezonunun en hit rengi pembe olacak! Tepeden tırnağa pembe de kabul, aksesuarlarda ya da makyajda pembe tonlarına yer vermek de gayet yeterli. Bunun dışında 90’lar, genç jenerasyonu tüm trendleri ile domine etmiş durumda. Yansımalarını her koleksiyonda görüyoruz. Dünyayı kasıp kavuran Vetements etkisi altında, spor giyim ile abiye algısına sahip pul ve payetleri bir araya getirmek çok moda. Bireysellik ve özgünlük noktasından hareketle siz modayı nasıl yorumluyorsanız, yoğunluk noktamız da orası olacak.
Takipçilerine sürprizlerin olacak mı?
Var, çok güzel birkaç projem var. Klişe gibi olacak ama her şey tamamlanmadan açıklamak istemiyorum.
Yazmak ne ifade ediyor senin için?
Edebiyat okumamdan da anlaşılacağı üzere ben okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Moda alanında bir şeyler yazabiliyor olmak da beni ruhen çok tatmin ve mutlu ediyor.
Takipçi sayısı nasıl artıyor sence?
Bunu öngörebilmek çok güç. Çok iyi içeriğe sahip olarak gördüğümüz hesapların yanında hızlı tüketilebilir ve eğlenceye yönelik hesapların da aniden patlama yaptığını görebiliyoruz.
Artık blog yazmak, Instagram’da hesap açmak neredeyse herkes için olmazsa olmaz bir durum halini aldı… Peki herkesin benzer alanlarda var olduğu bu sosyal platformlarda farklı olmak için neler yapmak gerekiyor sence?
Doğru, aynı bir önceki soruda da olduğu gibi özellikle son günlerde aniden yükselen isimleri ve trendleri gözlemliyoruz. Ancak, bu işi sürekli hale getirmek, bunu bir iş olarak görmek istiyorsanız sürdürülebilir bir iş planınızın olması şart. Dijital çağ tembellik sevmiyor. Yeniliklere açık, üretken, çalışkan ve sabırlı olmanız şart.
Yakın dönem proje ve hedeflerinden bahseder misin?
Bunu çok açıklamayayım, sürprizi bozmayayım…