Rojda DemirelÇikolata Aşkına

Ekranların güzel yüzlü oyuncusu Rojda Demirer’in çikolata tutkunu kimliğini de tanımak ister misiniz? Çikolata aşkını Marie Antoinette butik mağazasıyla bir iş olarak hayata geçiren sempatik oyuncu ile bu tatlı serüveni konuşuyoruz…

Oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Rojda Demirer’in Marie Antoinette’deki tatlı serüveni nasıl başladı? Çikolata sizin için bir aşk mı?

“Melekler Korusun”u çekerken çok yorulduğum bir ilk sezon geçirmiştik ve “sanırım sektöre biraz ara vermeliyim”dediğim bir dönemdeydim. Ticaret yapmak da hep kafamda olan bir fikirdi. Çikolata da benim için hep büyük bir aşktı çocukluğumdan gelen… Çikolataya olan tutkumu, ticaret yapma isteğimle birleştirdim ve hayallerimdeki çikolatacıyı açtım.

Mağazanızın konseptini nasıl tarif edersiniz?

Mağazamızın konsepti, 1774 yıllarında Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’in döneminden esinlenerek hazırlanmıştır. O döneme ait, eskitme tarzında mobilyalar, büyük aynalar ve sarkıt avizelerle mağazamızın şıklığını yakaladık. Tıpkı ismimizde olduğu gibi tatlıya ve çikolataya olan düşkünlüğüyle de bilinen Marie Antoinette, bu işe başlamaya karar verdiğimizde ismimizi koyarken de büyük önem taşıdı.

Ne çeşit çikolatalarınız var? Nasıl bir ürün gamı geliştirdiniz? Kendinize alacak olsanız hangi çikolatalardan tercih ederdiniz?

Türkiye’de her çikolatacıda bulamayacağınız, bize özel olan cup çikolatalarımız, trüflerimiz, rocher ve gofretlerimizle bunların yanı sıra portakal dilimi, Antep ezme, marzipan ve yine bize özel olan melek çikolatalarımız… Her damak tadına uygun, herkesin sevebileceği tarzda bir ürün gamı oluşturmaya çalıştık. Tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, çikolatalarımız gerçekten eşsiz. Bu yüzden çikolata alacak olsam sırayla hepsinin o enfes tatlarıyla harmanlanmış spesiyal kutularımızdan alırdım.

Çikolatalarınızın lezzetinin yanı sıra görsel anlamda da oldukça çekici ve farklı olduğunu görüyoruz. Bu şık tasarımların yaratıcısı kim?

Sadece damak tadına değil göze de hitap ederek hem şık hem de bir o kadar lezzetli çikolatalar yapıyoruz. Görsellere karar verirken tüm ekibin fikrini dinlemeye özen gösteriyoruz. Yarattığımız lezzetlere uygun, o lezzetin bir parçasını taşıyan zarif süslemelere öncelik veriyoruz. “İşte bu olmalı!” dediğimiz anda hem fikir oluyoruz ve bu şık tasarımları atölye ekibimle birlikte oluşturuyoruz.

Çikolata kusursuz bir lezzete sahip olması için hassasiyet isteyen noktaları neler? Tedarik, tasarım ve üretim zincirinde yaşadığınız zorluklar var mı?

El emeğiyle yapılan her işte olduğu gibi bizim de yaşadığımız zorluklar var tabii. Çikolata gerçekten çok hassas bir gıda alanı. Belirli bir sıcaklıkta muhafaza etmek ve çikolatalarımızdaki ince ayrıntılara dikkat etmek gerekiyor. Çoğu ürünümüz yurt dışından geldiği için tedarik konusunda ufak tefek sorunlar yaşıyoruz elbette.

Bir çikolatanın iyi olup olmadığı nasıl anlaşılır? Sizin eşsiz tatlarınızın ustası kim?

Ülkemizde çikolataya olan ilgi gerçekten az. Bir çikolatanın iyi olup olmadığını, “kokolin” diye tabir ettiğimiz; çikolata yağı ve kakao tozundan olan çikolatalardan anlayabiliriz. Biz kokolini kesinlikle atölyemize sokmuyoruz. Saf çikolata kullanmayı tercih ediyoruz. Çikolata yedikten sonra ağızda kalan yağlı tat kötü çikolataya iyi bir örnektir. Boğazı yakan çikolatalar içlerinde fazla oranda şeker barındırır. Bu şekilde de tükettiğiniz çikolatanın kötü bir çikolata olup olmadığını anlayabilirsiniz. Biz insanların çikolatalarımızı yediklerinde damaklarında kalan kadifemsi ve kesinlikle boğazı yakmayan tatları üretmeye çalışıyoruz.

Çikolatalarınızın yanında mutfağınızda iddialı olduğunuz tariflerden bahsetmek ister misiniz?

Çikolatalarımızın yanı sıra iddialı olduğumuz birçok lezzet üretiliyor atölyemizde. Mesela rulo pastamız, gerçekten çok hafif ve lezzetlidir. Şu sıralar çayın yanında ikram olarak verdiğimiz tarçınlı kurabiyemize olan ilgi de fazlasıyla yoğun. Ama asıl iddialı olduğumuz tat; yan ürünlerimizin assolisti olan ıslak kekimiz. Gerçek çikolata kullanarak yaptığımız ıslak kekimizi henüz denememiş olanlara kesinlikle tavsiye ediyorum. Her ne kadar konseptimiz çikolata olsa da insanlara çikolatanın yanı sıra farklı tatlar da sunmayı seviyoruz.

Events & Wedding içeriğimiz için özellikle sormak istediğimiz sorumuza gelirsek… Özel günler için özel tasarımlarınız oluyor mu? Bu tarz ürünlerin tasarımını nasıl oluşturuyorsunuz ve özel üretim çikolatalar için kaç gün önceden sipariş verilmesi gerekiyor?

Tabii ki özel günler için sipariş alıyoruz. Bizi tercih eden misafirlerimizin özel günlerinde de yanlarında olmaktan Marie Antoinette olarak mutlu oluyoruz. Bu tarz özel tasarım ürünlerin yapımında misafirlerimizin isteklerine öncelik veriyoruz. Bizim çikolatalarımız haricinde başka tat ve şekilde çikolata siparişi aldığımızda ürünün yapımına ve adetine göre 1 ay öncesinden sipariş alıyoruz. Ürün gamımızda olan çikolataları seçtiklerindeyse, verilen sayıya göre 2 hafta ve 1 ay öncesinden misafirlerimizin sipariş vermesi ürünlerimizin taze bir şekilde teslim edilmesi ve misafirlerimizin memnun kalması bizim için çok önemli.

Yakın dönem hedeflerinizden konuşalım biraz da… Yeni şubeler veya farklı konseptler düşünüyor musunuz?

Öncelikle, ürünlerimiz günlük üretim olup içlerinde kesinlikle katkı maddesi ve koruyucu bulunmadığı için çok kısıtlı ömürleri oluyor. Çikolatalarımız gerçekten çok hassas ve en ufak ısı değişiminden etkilenebiliyor. Butik çikolata mağazası olduğumuz için el yapımı çikolata üretimi yapıyoruz. Ürünlerimizin kalitesini ve butik çikolata özelliğimizi kaybetmek istemediğimiz için çok fazla şube açma taraftarı değiliz. Ürünlerimizin ilk günkü lezzetini, tazeliğini korumak bizim için çok daha öncelikli. Bu yüzden butik çikolata olarak kalmayı tercih ediyoruz. 🙂

Son olarak bu işe yeni başlamak isteyenlere başarılı olmaları için ne gibi tavsiyeler verirsiniz? İyi bir çikolata şefi olmak için nasıl bir yol izlemeliler?

Bu işe yeni başlamayı düşünenler için, öncelikle her zaman güler yüzlü ve neşeli bir ekiple çalışmalarını, önceliği daima onları tercih eden misafirlerin memnuniyetine vermelerini; iyi bir çikolata şefi olmak içinse, çikolatanın tarihini bilmelerini ve sürekli kendilerini geliştirmelerini, yeni lezzetleri, yenilikleri keşfetmeye açık olmalarını ve kesinlikle saf çikolata ile çalışıp katkı maddesi ve koruyucu kullanmamalarını, bu işi sadece ticaret olarak değil, büyük bir aşk duyarak yapmalarını tavsiye ederim. Sevgi katılan her iş başarıyla sonuçlanır.