Renklerinizle Tanışın
Renk Şifresi Danışmanı Zeynep Tarhan Muslu renklerin ve renk tonlarının kişiye özel olarak saptanmasının hayat kalitemize ne şekilde fayda sağlayabileceği üzerine gerçekleştirdiği öğretisi ve bu konuda kaleme aldığı kitabıyla ilgili merak edilenleri MAG okurları için açıklıyor…
Zeynep Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi sonrası, Sanat Yönetimi ve Fransızca Mütercim Tercümanlık ana bilim dallarından mezun oldum. 10 yıl boyunca başta Marie Claire olmak üzere çeşitli dergilerin Türk edisyonlarında moda editörü olarak görev yaptım. Dergiciliğe paralel olarak çağdaş sanatla ilgili de birçok projede yer aldım. Moda, sanat ve renklere olan tutkum “Renk Şifresi” markasında bir araya geldi.
Renk Şifresi nedir?
Renk Şifresi toplumun her kesimi tarafından “ulaşılabilir lüks” olarak tanımladığımız bir renk hizmeti. Aslında kalabalık tüketim toplumu içerisinde en temel dayanağımız renk seçimleri. Birçok kararımızı kişisel renk seçimlerimizle veriyoruz, ama çoğunlukla farkında olmuyoruz. Renklerle ilgili iç sesimizi dinlemeyi modern dünyada tamamen unutmuş durumdayız. Moda ya da trendleri takip etsin ya da etmesin herkesin bir renk farkındalığı geliştirmesi çok önemli. Biz bu renk farkındalığını, kişisel renk eğitimiyle beraber geliştiriyoruz. Herkes her rengi giyebilir, ama her tonunu giyemez. Ton ayarı bilgisinin kişisel imaj ve algı yönetiminde çok ciddi faydaları vardır.
Renk Şifresi’ne nasıl başladınız ve yazım aşamasında sizi en çok motive eden şey neydi?
Renklere ilgim çok eskiye dayanıyor. Bunu başlı başına bir meslek olarak yapmaya ise moda editörlüğü ve stil danışmanlığı yaptığım dönemde karar verdim. İnsanların ve markaların renk kararlarını tamamen sistematik bir şekilde ilerleterek etkili sonuçlar almak beni bu yönde motive etti. Renk Şifresi’nde bireylerin kısıtlı bütçeyle bile çok efektif ve nokta atışı alışveriş yapmasını sağlıyoruz. Kitabımı yazarken beni en çok motive eden şey ise tüketimin bu kadar arttığı bir dönemde alım gücü yüksek olmayan ya da Renk Şifresi seanslarına gelemeyecek, özellikle genç kızlar için, nokta atışı alışverişler yapmalarını sağlamaktı. Kişiler, Renk Şifresi kitabını okuyarak, seanslara gelmeden de kendilerine ait renk tonu aralıklarını bulabiliyorlar.
Renk şifresinin avantajları nelerdir?
Hayatı renkler yönetiyor. Renk Şifresi çok az para harcayarak hatasız kozmetik, giyim ve dekorasyon alışverişi yapmanızı; ilk izlenimin çok önemli olduğu iş görüşmesi, mülakat, sevgiliyle buluşma gibi durumlarda ilk saniyeden hedefe kilitli bir imaj yönetmenizi; evinizi ya da odanızı dekore etmeniz için pratik ve huzur verici bir çözüm bulabilmenizi sağlar. Rengi hayatınıza soktuğunuz her alanda teknik olarak doğru karar vermenizi de garantiler.
Renk Şifresi ile tüm bu kazanımları elde edebilen birinin hayata bakış açısı da olumlu yönde değişir. Çevresine daha huzurlu ve kendinden emin bakar. Ayrıca, zaman yönetimini de sağlamış olduğu için zamanın önemini daha çok kavrar ve hayata daha verimli bakar.
Renk Şifresi’ni hangi alanlarda uygulayabiliyoruz?
Renk Şifresi, renk ile ilgili seçim yapılan her alanda kullanılabilir. Özellikle tekstil, kozmetik, mimari ve iç mimari alanlarında hem tüketiciyi hem de üreticiyi ilgilendiren bir konu. Kişilere imaj tasarımları ile ilgili olarak giyim, saç, makyaj, aksesuar kullanımı hakkında kişisel renk şifrelerini çözerek bu renklere göre neler yapılabileceğini belirliyoruz. Çiftler için özel çalışmalar da yapıyoruz. Ayrıca ev, iş yeri vb. dekorasyonu için de uygulanıyor.
Renk Şifresi ile kurumlara da özellikle hem üretim hem de pazarlama anlamında renkleri kullandıkları birçok alanda destek veriyoruz. Hem üretim hem tüketim tarafında, tüketici hedefli doğru renk kombinasyonu ve form renk bileşkeleriyle, satışlar yükseliyor ve hem üretici hem de tüketici uzun vadeli mutlu oluyor. Ayrıca etkili bir imaj yaratmalarına da olanak tanıyoruz.
Renk Şifresi’nde kaç adet renk grubu vardır?
Renk grupları kendi içerisinde baskın renk özelliklerine göre bölümleniyor. Kapsamlı bir çalışma neticesinde on sekiz gruba ulaşıyoruz. On sekiz grubun renk tonları birbirinden farklı olduğu gibi, imajları ve stilleri de bambaşka. Renk ton ayarı çok ince farklarla belirleniyor. Dolayısıyla aile ya da ırk burada belirleyici değil. Tek yumurta ikizleri bile çoğunlukla farklı renk grubundan çıkıyor.
Koronavirüs ile ortaya çıkan renklenme isteğinin sebepleri nelerdir?
Koronavirüs, Türkiye’de ilk görüldüğü andan beri insanlarda inanılmaz bir renklenme isteği oluştu. Kısa zamanda ortaya çıkan bu renklenme arayışının çok temel üç sebebi var:
İlki; depresif bir dönemden geçiyor olmamız ve renklerin enerjilerine ihtiyaç duymamız.
İkincisi; evlerde vakit geçirmek zorunda olduğumuzdan ötürü aslında her gün farkında olmadan gördüğümüz renkleri artık göremez oluşumuz ve bunun eksikliğini aynen su gibi içten içe hissetmemiz.
Üçüncüsü ve aslında en önemlisi ise; artık dünyayı ne kadar yorduğumuzu gerçek manada idrak etmeye başlamamız ve bilinçli tüketimle ilgili kendimizi eğitmek istememiz.
Üçüncü başlığın renklerle bağlantısını merak ediyor olabilirsiniz. Artık hızlı tüketim çağının kapanışına şahit olacağımız günlerdeyiz nihayet. Hızlı tüketimden kaçabilmek için ise kendini iyi tanımak ve analiz etmek şart. Renk ton ayarını tam olarak idrak etmiş bir kişi artık bir daha hatalı alışveriş yapmaz. Dolayısıyla hem renklenir hem de az tüketir, sadeleşir.
Karantina sonrası giyim ve makyajda renk seçimleri nasıl olacak?
Renk seçimlerindeki değişimi kişilerin tepkilerine göre iki gruba ayırıyorum. Bir grup, içgüdüsel olarak var olduğunu göstermek isteğiyle dikkat çekerek aşırı canlı ve sıcak renkleri kullanıp beyni aktive eden renklerle renklenip giyinen, makyaj yapan, aksesuar kullanan kişilerden oluşabilir. Diğer grup ise sadeleşen, içgüdüsel olarak doğadaki köklenmeyi hatırlatan kahverengi, taş rengi, gri, vizon gibi nötr renkleri kullanan ve daha çok sürdürülebilirliği destekleyen kişilerden oluşabilir.
COVID-19 sonrası yeni tüketim alışkanlıklarının oturacağı bir geçiş sürecinde renk algısı nasıl olacak?
COVID-19 sonrası yeni tüketim alışkanlıklarının oturacağı bir geçiş sürecinin yaşanacağını düşünüyorum. Bu geçiş sürecinde bence renk algısı ikiye bölünecek. İlki doğa kaynaklarına saygılı, sentetikten ve doğayı kirleten her tür materyalden uzak durarak minimalist bir renk skalası benimseyerek alışveriş edenler olabilir. Öte yandan bir de çılgınca renklenmek isteyen bir kalabalığa da şahit olabiliriz. Renklerin iyileştirici gücünü iyi hissetmek için kullanmak isteyeceklerdir, diye tahmin ediyorum. Her ikisi de çok doğal bir sonuç olarak görülse de, renklenirken “etik renklenmek” üzerine düşünmenin önemi göz ardı edilmemeli. Yani bir ipliğin materyalini ve o ipliği boyayan kimyasalı sorgulamak zorundayız. Bunlar ekosistemi zehirliyor mu, yoksa masumlar mı? Tüm renk kararlarına bu parametreyi eklemek insani bir zorunluluk artık.
Renklerin yanı sıra kıyafetlerde tercih edilen kumaş ve modeller için durum ne olacak?
Yine bu geçiş döneminde modaya bağlı giyim kuşam tavırlarının da benzer şekilde birkaç grup insana ayrılacağını düşünüyorum. Sentetik ve doğaya zararlı olan materyallerden kaçanlar daha sade daha minimalist modelleri tercih edenler olduğu gibi daha gösterişli, vatkalı kendini gösteren modelleri de tercih edenler olabilir. Tüketim alışkanlıklarımız, giyim kuşamdan beklenti ve önceliklerimiz çok değişecek ve dönüşecektir diye tahmin ediyorum. Bir süre sonra tüm bunlar dengelenebilir, yeni post-pandemik renkler ve stillere toplumlar adapte olabilir.
Ekosistem yararına hızlı tüketimden kaçan birine renkler nasıl yardımcı olur?
Çoğu kişinin çekmeceleri, dolapları alıp kullanmadığı ürünlerle dolu. Renk Şifresi’nin en sevilen amaçlarından biri de kişileri “renklerle sadeleştirmek”. Buna göre makyaj çantanıza, gardırobunuza detoks yapabilir ve sadeliği hayatınızın bu alanında farklı bir şekilde uygulayabilirsiniz. Ayrıca hayatınız boyunca sizinle kalacak kişisel renklerinizi ve bu renkleri nasıl kullanabileceğinizi öğrenerek kazanca geçebilirsiniz. Benim görüşümce kendi renk tonu aralıklarınızla alışveriş yaptığınızda tüketiminiz de sınırlandırılır böylece ekosistem yararına hızlı tüketimden kaçınmış olursunuz.