Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı
Liv Hospital Ankara’da hastalarını kabul eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Türkan Gülpınar, ocak ayının “rahim ağzı kanseri farkındalık ayı” olduğunu belirterek MAG Okurlarını bilgilendiriyor.
Rahim ağzı (serviks) kanseri nedir?
Serviks kanserinin ne olduğunu anlamamız için, önce serviks nedir onu bilmemiz gerekmektedir. Serviks yani rahim ağzı, vajina ve uterusun birleştiği bölgedir. Bu bölgede gelişen kanserlere serviks kanseri denir. Dünyada kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinden sonra dördüncü sıklıkta görülürken, ülkemizde dokuzuncu sıradadır.
Rahim ağzı (serviks) kanseri nasıl bir hastalıktır?
Serviks kanseri yavaş ilerleyen, bu nedenle önlenebilen bir hastalıktır. Erken teşhis edildiğinde yüzde yüz tedavi edilebilmektedir. Servikste yani rahim ağzında görülen kanser öncesi değişikliklerin teşhisini alan kadınların ortalama yaşı yirmi ila otuz iken, serviks kanseri teşhisi alan kadınların ortalama yaşı elli ila altmış civarındadır. Aradaki bu yaş farkı bize hastalığın yavaş ilerlediğini, gerekli takip ve tedavi alan hastalarda önlenebileceğini gözler önüne sermektedir.
Rahim ağzı (serviks) kanseri için risk faktörleri nelerdir?
Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, cinsel yolla bulaşan başka enfeksiyonların da varlığı, erken yaşta ilk cinsel ilişki, birden fazla cinsel partner varlığı, sigara kullanımı, beslenme alışkanlıkları, birden fazla doğum yapmış olmak, düşük sosyoekonomik düzey, beş yıldan daha uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmak ve bağışıklık sisteminin baskılanması gibi nedenler serviks kanserinde başlıca risk faktörleri arasında yer almaktadır.
Rahim ağzı (serviks) kanserinin erken teşhisi için ne yapmalıyız?
Öncelikle erken teşhis sadece serviks kanserinde değil, bütün hastalıklarda hayati bir öneme sahiptir. Serviks kanserinde ise teşhisi erken koymak, bu hastalığın getirdiği olumsuz etkileri en az düzeye indirip hastalığın neredeyse atlatılmasına yardımcı olmaktadır. Serviks kanseri ortalama otuz beş ila elli beş yaşları arasında görülmesine rağmen, altmış beş yaş üstünde de kanser gelişme riski bulunmaktadır. Bu nedenle cinsel açıdan aktif olan veya yirmi bir yaşın üstünde olan tüm kadınların altmış beş yaşına kadar tarama yaptırması gerekmektedir. Bu tarama yöntemlerinin başında pap smear testi gelmektedir. Bu test, jinekolojik muayene sırasında alınan sürüntü örneğinin değerlendirilmesi esasına dayanır. Otuz ila altmış beş yaş grubundaki kadınların her beş yılda bir HPV testi yaptırması önerilir. Bu test sonucunun pozitif çıkması durumunda ise HPV DNA testi ve kolposkopi önerilir. HPV DNA testi ile kansere neden olan HPV tipi belirlenirken; kolposkopi ile kesin tanı konulur.
Rahim ağzı (serviks) kanserinin belirtileri nelerdir?
Erken dönemde belirti vermemekle birlikte hastalığın ilerleyen evrelerinde; adet düzensizlikleri, cinsel ilişki sonrası kanama, cinsel ilişki sırasında ağrı, yorgunluk, kilo kaybı, kabızlık, kötü kokulu vajinal akıntı ve idrar yaparken ağrı şikayetleri ile karşımıza çıkabilir.
Rahim ağzı (serviks) kanserinin tedavisi nasıl olmaktadır?
Tedavi, hastalığın evresine göre değişmekle birlikte; cerrahi, radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi gibi tedavi seçenekleri vardır.
Rahim ağzı (serviks) kanserinden nasıl korunulur?
Serviks kanserinden korunmanın etkili ve basit yolları vardır. Bu yolların en başında, bu hastalığa neden olan HPV’ye karşı korunma gelmektedir. HPV’ye karşı korunma, aşılanma ile olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, serviks kanserine karşı dokuz yaşından büyük kız çocuklarına aşı yaptırılmasını önermektedir. Diğer korunma yolları ise; sigara kullanmamak, cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak, sağlıklı beslenmek ve en önemlisi de yirmi bir yaşından itibaren düzenli tarama testi yaptırmaktır.