Prof. Dr. K. Turgay Akgül Erkeklerde Genital Siğiller
Hem kadınlarda hem erkeklerde görülebilen HPV’nin tanımını yapan Prof. Dr. K. Turgay Akgül, virüs belirtilerinin neler olabileceğine ışık tutarak korunma ve tedavi yöntemlerine değiniyor.
HPV (human papillomavirus) cinsel temas yoluyla bulaşan bir virüstür. Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. On beş yaşın üzerindeki erkeklerin neredeyse üçte biri genital insan papilloma virüsü (HPV) tipi ile enfektedir ve beşte biri yüksek riskli veya onkojenik olarak bilinen HPV tipleri ile enfektedir. Bu oranlar aslında erkeklerin de genital HPV enfeksiyonlarını sıklıkla taşıdığını göstermekte ve HPV enfeksiyonunu kontrol altına almada erkeklerin de önemli olduğunu vurgulamaktadır.
HPV cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olduğu kadar cinsel olmayan yollarla da bulaşabilir – HPV ciltten cilde temas yoluyla yayılabildiğinden, elden genital bölgeye temas sırasında HPV ile enfekte olmak mümkündür. Bu cinsel temas sırasında olabileceği gibi daha sıradan durumlarda da gerçekleşebilir. Örneğin; birinin elinde siğil varsa, virüs başka bir kişinin cildine geçebilir. HPV enfeksiyonları doğuştan da gelebilir (yani bu virüsle doğabilirsiniz). Enfekte bir annenin HPV enfeksiyonunu hamileliği sırasında veya doğum sırasında çocuğuna geçirmesi mümkündür.
Erkeklerde HPV’nin Belirtileri
HPV en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyon olsa da, HPV’ye yakalanan erkeklerin çoğunda hiçbir belirti görülmez, virüs kendi kendine temizlenir ve herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz. Bununla birlikte, kansere neden olduğu bilinen bazı yüksek riskli HPV türleri vardır. HPV aşısı bu yüksek riskli HPV türlerine karşı koruma sağlar. Genital siğillere neden olabilen bazı düşük riskli HPV türleri de vardır ancak, bu türler kansere dönüşmez.
Erkeklerde ana belirti genital siğillerdir. Uzun süreli bir HPV enfeksiyonu varlığında, genital veya oral siğiller görülebilir. Bu siğiller kendi başlarına ya da etkilenen bölgenin etrafında küçük bir küme halinde ortaya çıkabilir. Siğiller kendiliğinden de geçebilir ancak, tedavi edilmedikleri takdirde aynı kalmaları, hatta boyut ve/veya sayı olarak büyümeleri mümkündür. Genital siğillerin görünmesi, enfekte kişinin cinsel temas yoluyla virüsü başkalarına yayma riskini artırabilir. HPV ayrıca erkeklerde de kansere neden olabilir, özellikle de penis, anüs ve ağız boşluğu gibi alanlarda; ancak, bu durumlar genellikle nadirdir.
Korunma
HPV’nin yayılmasını önlemek için düzenli olarak korunmalı (kondom kullanımı gibi) ve aşı yaptırılmalıdır. HPV aşıları, genellikle kadınlarda rahim ağzı kanseri ve diğer bazı kanser türlerine karşı koruma sağlamak amacıyla uygulanırken, cinsel olarak aktif erkeklerde de HPV ile ilişkilendirilen bazı kanser türlerinden korunmak için önerilebilmektedir. HPV aşısı konusunda alınan kararlar; bireyin yaşına, cinsiyetine, cinsel geçmişine ve sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Kişisel hijyene, beslenmeye, birden fazla partnerle yapılan korunmasız ilişkiden kaçınmaya dikkat edilmesi önemlidir.
Tedavi
Genital siğil eşittir kanser demek doğru bir yaklaşım değildir. HPV tipinin yarattığı artmış kanser riski konusunda farkındalık ve testlerin geciktirilmeden yaptırılması önem taşır. Vücudun doğal immünite kazanması ile virüsün kendi kendine vücuttan temizlenme olasılığı vardır. Bağışıklık sistemi kişinin savunma mekanizmasında en önemli faktörlerdendir. Virüsün kolay ve çabuk temizlenmesi güçlü bağışıklık sistemine bağlıdır.
Genital siğillerin nedeni olan HPV tedavisinde, ciltteki lezyonların tamamen temizlenmesi gereklidir, çünkü belirtileri ve şikayetleri giderici tedavi uygulansa da virüs vücutta bulunduğu sürece siğiller tekrarlayabilir. Genital siğil tedavisinde; cerrahi işlem ile, büyüklüğü artan lezyonları kesi yoluyla çıkarıp koterize etmek şu an için uygulanan en etkili tedavidir. Bu tedavi sayesinde doku tanısı ve tiplendirme mümkün olabilmektedir. Tiplendirme ile düşük, orta ve yüksek riskli hastalıklar belirlenebilmektedir. Örneğin; HPV tip 6 ve 11 genital bölge ve anal bölgede görülen siğillerden sorumlu iken, HPV tip 16 ve 18, HPV kaynaklı kanserlerden sorumludur.
