Orijin Preschool Okul Öncesi Eğitim
“Mutlu çocuk, sağlıklı birey, sürdürülebilir bir gelecek” mottosuyla Orijin Preschool, okul öncesi eğitimi için geliştirilmiş birçok eğitim tekniğini kullanıyor. Okul kurucusu Sevdan Yalınkılıç, velilerin merak ettiği konulara yanıt verirken kendi vizyonlarını MAG Okurları ile paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahsederek başlar mısınız? Eğitimleriniz, çalışmalarınız nelerdir? Orijin Preschool ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?
1982 Ankara doğumluyum. Gazi Üniversitesi Fizik bölümü 2004 mezunuyum. Lisans eğitimim sonrası farklı alanlarda yüksek lisans eğitimlerim ve mesleki sertifikasyonlarım mevcut. On beş yıl kadar bilişim alanındaki özel sektör yöneticilik deneyimimden sonra 2023 yılında; bir anne ve kadın girişimci olarak, Ankara’nın Beytepe bölgesinde, üç ila altı yaş arası çocuklarımıza okul öncesi eğitim hizmeti veren Orijin Preschool’u kurmaya karar verdim. Alan dışından sektöre dâhil olan bir kurucu olarak, gerekli tüm müfredat ve eğitim yaklaşımları ile ilgili kaynakları araştırıp bu alanda da kendimi geliştirmeyi ihmal etmedim.
Orijin Preschool, kendi potansiyelini keşfetmiş, farklı kültürlere saygılı, sorumluluk alabilen, lider özellikli, güçlü sosyal ilişkilere sahip, öz güveni gelişmiş yirmi birinci yüzyıl bireyi yetiştirme yolunda okul öncesi eğitimde zengin ve kaliteli bir hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur. Vizyonumuz, okul öncesi eğitimde referans noktası olabilmektir.
Bilindiği üzere, okul öncesi dönem insan yaşamında beyin gelişiminin en hızlı olduğu, bireyin kişilik yapısının oluştuğu, bilginin en hızlı işlendiği kritik öneme sahip bir dönemdir. Doya doya yaşanan mutlu bir çocukluk dönemi, ilerleyen yıllarda mental olarak sağlıklı bireyler yetiştirebilmenin ilk adımıdır. Bu yolda, ilk girişimcilik tecrübem olan serüvenime, geleceğimiz olan çocuklarımıza yatırım yaparak başlamayı tercih ettim. Orijin Preschool olarak sloganımızın “Mutlu çocuk, sağlıklı birey, sürdürülebilir bir gelecek” şeklinde belirlenmesi, logomuzun da aynı anlamı taşıyacak şekilde tasarlanmış olması tesadüf değildir.
Eğitim ve öğretimde hangi yaklaşımları benimsiyorsunuz? Çocuklar nasıl bir ortamda eğitim ve öğrenim görüyor?
Okul öncesi eğitimi için geliştirilmiş ve kabul görmüş birçok eğitim tekniği ve yöntemi mevcuttur. Her yöntem aslında bir ihtiyaç üzerine doğmuş olup hepsinin ortak noktası, çocuğa en uygun öğretim yöntemini sunmaktır. Söz konusu eğitim yöntemleri incelenip değerlendirildiğinde sadece tek bir yaklaşım ile ilerlemek yerine, Orijin Preschool’un misyonuna uygun olarak farklı eğitim yaklaşımlarının faydalanılabilir alanları değerlendirilmiş, okulumuzun eğitim felsefesini oluşturan ve en iyi faydayı sağlayacağını düşündüğümüz sentez bir eğitim metodu oluşturulmuştur.
Okulumuz 800 m2 kapalı alana ve 500 m2 bahçeye sahiptir. Kırkar metrekarelik ve yeterli gün ışığını alan yedi sınıfımız mevcuttur. Sanat, fen, dil, matematik ve Montessori, müzik, akıl oyunları ve yapı inşa, spor, tiyatro, yaratıcı drama, robotik kodlama aktivitelerimiz yapılmaktadır. Tüm sınıflarımız zengin materyaller ile donatılmıştır. Her sabah güne başlama çemberi ile, o gün neler yapacağımız, günümüzün nasıl olduğu, duygularımız ve kendimizi nasıl hissettiğimiz ile ilgili sohbetler edilir. Bedensel aktivite ve egzersize önem verilir. Etkinliklerimizde çocuklarımızın süreci yönlendirebileceği, öğretmenlerimizin ise onlara rehberlik edeceği bir sistem uygulanır. İngilizce eğitimimiz ise, eğlenceli etkinlikler, oyunlar, hikâye okuma gibi yöntemler ile çocuklarımızı maruz bırakacak şekilde yarı zamanlı olarak verilmektedir.
Özel günler ve bayramlarda farklı atölye ve etkinliklerimiz olur. Çocuklarımızın okula severek gelip gitmeleri ve mutlu olmaları önceliğimizdir.
Bahçemizin bir bölümü özellikle, çocuklarımızın ekolojik yaşamı deneyimleyip gözlemleyebilmesi adına toprak alan olarak düzenlenmiştir. Bize göre eğitim her yerde! Meyve ağaçlarımız, toprağa ektiğimiz sebze ve meyve fidanlarımız bulunur. Şehirleşmeyle beraber hem bahçe oyunlarından hem de kırsal yaşamdan uzak kalmaya başlayan yeni neslin mutlaka toprak ile temasının olması gerektiği düşüncesindeyiz. Yaşamış olduğumuz iklim krizi ile mücadelenin öneminin kritik olduğu şu dönemde, doğa bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmek, atabileceğimiz en güzel adımdır.
Veliler tarafından oldukça dikkat edilen konulardan birisi de beslenme. Mutfağınızdaki malzeme ve yemek menüsü seçimlerinizi biraz anlatır mısınız? Kaç öğün yemek sunuluyor? Gıda intoleransı ya da alerji durumunda nasıl bir tutum benimsiyorsunuz?
Veliler beslenme konusuna duydukları hassasiyette son derece haklılar. Neticede, en değerli varlıklarını bizlere emanet ediyorlar. Nasıl beslendikleri, gün içinde neler yaptıkları gibi birçok konuda merak içinde olmalarını saygıyla karşılıyoruz. Çocuklarımızın gün boyu hareketli ve zengin etkinliklerde enerjilerini kaybetmemeleri ve büyüme süreçlerinin sağlıklı ilerleyebilmesi adına bizim bakış açımızla yeterli ve dengeli beslenmenin önemi büyüktür. Okulumuzda kahvaltı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı ile meyve öğünleri sunulur. Alışverişlerimiz, bilinen marketlerden yapılır ve markalı ürünler tercih edilir. Çocuklarımızda porsiyon sınırlamasına gidilmez. İkinci kez yemek talep eden çocuğumuza mutlaka tekrar yemek sunulur. Oldukça zengin bir menümüz vardır. Yemeklerimiz okulumuz mutfağında hazırlanır ve pişirilir. Tereyağı ve zeytinyağı kullanılır. Kızartma, çikolata, kuruyemiş, paketli gıda, işlenmiş et ürünleri, tavuk ve balık ürün grubu verilmez. Yemeklerimizde sadece kırmızı et kullanılır ve haftada iki kere mutlaka etli yemeğimiz vardır. Diğer günler; kuru bakliyat ve mevsime göre sebze yemeklerimiz dengeli bir şekilde sunulur. Yoğurt ve reçel gibi ürünler ise yine okulumuz mutfağında hazırlanmaktadır. Gıda intoleransı ya da alerji bulunan çocuklarımızın bilgileri mutfak personelimiz ile paylaşılır ve ona uygun beslenmenin sağlanmasına dikkat edilir.
Okul öncesi eğitimde velilerin dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir? Önerileriniz var mı?
Okul öncesi kurumlar çocuğumuzun sadece ders yapıp vakit geçirdiği ve bakım hizmeti aldığı kuruluşlar olarak görülmemelidir. İyi bir okul her şeyden önce çocuğun dünyasını zenginleştirirken zihinsel, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını öngörebilmeli ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda uygun ortamı sunabilmelidir. Demokratik bir yaklaşıma sahip olmalı ve çocuğun deneyimleyerek öğrenmesine olanak sağlamalıdır. Öğretmen kadrosunun ilgili alanlarda eğitim almış kişiler olması kadar çocuğu içten gelerek seven ve mesleğini benimsemiş olması da öncelik olmalıdır. Yaz ve kış koşullarında iç ve dış mekânların kullanılabilir olması, çocukların hareket ihtiyacını karşılayabilmesi, hijyenik olması, sınıf ortamının aydınlık ve ferah olması, materyallerin zengin olması oldukça önemlidir. Eğitim programının çocuğun tüm gelişim alanlarını destekleyecek şekilde kapsamlı olması, özel etkinlik, kutlama ve aktivitelere yer verilmesi de değer katan unsurlardandır. Okul öncesi eğitim ayrıca, çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, günlük yaşam kurallarını öğrenmesi, kendisi ve başkalarına karşı olumlu tavır geliştirmesi, sosyal becerilerini geliştirmesi noktasında kritik rol oynar. Her ebeveynin değerlendirme kriterleri ve beklentileri farklıdır; ancak, okul yönetimi ile hızlı iletişim kurabilme, sıcak, güvenilir ve samimi bir ortamın sunulması belki de tek ortak noktadır.