Op. Dr. Eda Horoz Burun Estetiğinde Hassas Teknikler
Kendi muayenehanesinde hastalarını kabul eden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Eda Horoz, ilgi alanı olan burun estetiğinde kullandığı teknikleri ve süreci MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Kendinizden ve eğitimleriniz ile uzmanlık alanlarınızdan bahsederek başlar mısınız?
1986 Ünye doğumluyum. İhtisasımı; Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kâtip Çelebi Üniversitesi KBB-BBC bölümünde 2017 yılında tamamladım. 2019 yılından itibaren kendi özel muayenehanemde hastalarıma hizmet vermeye devam ediyorum. Yüz ile ilgili medikal estetik işlemler ve özellikle burun estetiği ile ilgili olarak; eğitim hayatım boyunca yirminin üzerinde, yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen kurs, kongre ve fellowship programlarına katıldım. Yeni gelişmelerden ve tekniklerden haberdar olmaya hâlâ devam ediyorum. Dr. Öğr. Üyesi Levent Horoz ile evliyim ve sekiz yaşında, Mete adında bir oğlum var. Hayat felsefemi bir kelime ile tanımlamak istesem; İkigai (meşgul olarak mutlu olabilme sanatı) derim.
Kliniğinizde hangi işlemleri uyguluyorsunuz?
Kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahisi uzmanı olarak; yüz ile ilgili tüm cerrahi ve cerrahi dışı medikal estetik uygulamalarını yapıyorum. Özellikle ilgi alanım burun estetiği cerrahisi diyebilirim. Primer amacımız; nefes alan fonksiyonel bütünlüğü korunmuş ve dış görünüşte de hastayı mutlu edecek bir burun ameliyatı yapmayı hedeflemek diyebilirim.
Tabii ki burun estetiğinin yanında hastalarımıza yüz ile ilgili cerrahi ya da ameliyat dışı medikal estetik işlemler de uyguluyoruz. Bunlar nedir diye sorarsanız; dudak kaldırma (lip lift ameliyatı), yanaktan yağ aldırma (bişektomi), gıdı lipoliz (çene altı yağ alınması), üst göz kapağı estetiği, kaş kaldırma ameliyatları, yüze dolgu uygulamaları (dudak, burun, orta yüz dolgusu, çene, alın, şakak dolgusu), kırışıklık tedavisi ve yüz gençleştirme diyebilirim.
Özellikle ameliyat düşünmeyen hastalarda burun dolgusu iyi bir alternatiftir.
Burun estetiği ameliyatını yaparken nasıl bir teknik kullanıyorsunuz ve nelere dikkat ediyorsunuz?
Son zamanlarda burun estetiğinde birçok teknik kullanılsa da biliyoruz ki hâlâ üç faktör çok önemli: Hastanın kıkırdak, kemik yapısı ve deri kalitesi; doktor seçimi, kullanılan teknik.
Kısaca kendi tekniğimden bahsedecek olursak; açık teknik fonksiyonel “mikromotor rinoplasti” (hassas rinoplasti) diyebiliriz. Burada amacımız minimal invaziv cerrahide teknolojik gelişmeleri rinoplastiye dâhil etmek. Neden hassas rinoplasti diyoruz? Çünkü, kemik ve kıkırdağın üzerinde çok hassas ve ince ayarlarla kontrollü şekilde, ameliyatı baştan sona bu elektrikli aletler (mikrotur, mikrotestere, piezo) yardımı ile yapıp, kemik üzerinde titreşimle çalışarak, kemiği kırmadan, kemiğe istediğimiz ölçüde ve sınırda şekil veriyoruz. Aynı bir marangoz ustası gibi, yüksek kemerli ve geniş burunları bu aletlerle şekillendirerek, keski törpü gibi olan geleneksel cerrahi aletlere ihtiyacımızı da en aza indirgeyerek ameliyatımızı gerçekleştiriyoruz.
Geleneksel yöntemlerden farklı olarak; burunda fazla olan kemiği ya da kıkırdağı aldığımızda burun sırtında ya da yan duvarlarda elimize gelen düzensizlikleri kemiğe hiç kuvvet uygulamadan işte bu aletlerle son dokunuşlarla milimetrik düzeyde pürüzsüz bir hale getirmek çok daha kolay. Kullandığımız hassas uçlar (elmas-kesici) sayesinde yumuşak dokuya zarar vermediği için operasyon sonrasında karşılaştığımız morluk, şişlik gibi şikâyetlerle de daha az karşılaşıyoruz, ki bu da doğrudan hastaların iyileşme sürecine olumlu bir katkı sağlıyor.
İyileşme sürecinden bahseder misiniz, hastalar ne zaman sosyal yaşamlarına dönmeye başlıyorlar?
Öncelikle belirtmek isterim ki herkesin değişimi ve iyileşme süreci kendine özeldir, çünkü takdir edersiniz ki herkesin deri yapısı, burun kemiği yapısı farklılık göstermekte. Bazen hastaların derisi ve kemik yapısı çok kalın, sertse, eğer ciddi derecede burun eğriliği varsa; bu hastalarda, ince derili ve ince kemik yapılı hastalara göre daha fazla şişlik, ödem ve az da olsa morluk görebiliyoruz. Burun estetiği ile kombine ameliyatlar da yapabiliyoruz (dudak kaldırma, yanaktan yağ aldırma, gıdı lipoliz, göz kapağı estetiği, gamze estetiği gibi). Bunda da iyileşme süreci aynı kalıyor; ama ortalama bir iyileşme sürecine, burun estetiğinden sonra 7 ile 10 gün diyebiliriz. Hasta bu süreçten itibaren verdiğimiz önerilere uyarsa masa başı bir işte çalışıyorsa iş hayatına rahatlıkla dönebilir. Spor kısmı özellikle çok sorulduğu için bunu da cevaplamak isterim; 2 ile 3 hafta boyunca ağır spor önermiyoruz. Bir burun estetiği sonucunu en net ne zaman görebiliriz derseniz; 6 ile 12 ay diyebilirim.
Son olarak; kişiye özel burun estetiğinde neyi hedefliyorsunuz?
Öncelikle karşılıklı güven sağlamak gerçekten çok önemli. Bu nedenle hastalarımıza en az bir ya da iki kez, ameliyat öncesi yüz yüze ön görüşmeye gelmelerini öneriyorum. Zaten karşılıklı konuştuğumuzda hastanın ne istediğini anlayabiliyoruz; daha da önemlisi hastanın yüz yapısına, deri ve kemik yapısına göre onun yüzü için en uyumlu sonucu birlikte planlıyoruz. Kişiye özel burun estetiği çözümlerine örnek vermek gerekirse; çok uzun ve büyük yüze sahip hastalarda küçük kavisli bir burun estetiği, yüzü ile uyumlu olmayacaktır. Çok kalın derili ve büyük geniş burun ucuna sahip olan bir hastada da burun ucunu daraltıp inceltmek için rutinimiz dışında birkaç ek müdahale yapmak gerekecektir. Tüm bunları, öncesinde planladığımızda, istediğimiz sonuca bir adım yaklaşmış oluyoruz.
Benim bir doktor olarak hedefim, herkese aynı burun yapısını yapmak yerine yüze uyumlu burunlar yapabilmektir. Zaten güzel yapılmış bir burun ameliyatının karşıdan bakıldığında gözlere ve orta yüze, elmacık kemiklerine olan etkisi inanılmaz oluyor, hastalarımız bile bu değişime inanamıyor bazen. İşte ben hastalarımın gözlerinde ve yüzlerinde bu memnuniyeti gördüğüm sürece işimi dürüst bir şekilde ve tutku ile yapmaya devam edeceğim. Hepinize, zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum.