Nesli Anaokulu Kişilik Gelişiminin İlk Dönemi
Eğitim ve öğrenim konusunda altı yaşına kadar çocukların çok kritik bir dönemde olduklarını belirten Nesli Anaokulunun kurucusu Burcu Ağaoğlu Ulukan, beraber çalıştığı uzman ekibine de değinerek anaokulunun çocuğa kattıklarını paylaşıyor.
Nesli Anaokulunun kuruluşuna da değinerek kendinizden bahseder misiniz? Nasıl bir ekip ile çalışıyorsunuz?
İstanbul Üniversitesi İletişim mezunuyum; ayrıca yine aynı üniversitenin Çocuk Gelişimi bölümünü bitirmek üzereyim. Anaokulu, ablamla benim çocukluktan gelen bir hayalimizdi ve bir gün “Artık zamanı geldi.” dediğimiz anda yirmi iki yıllık kurumsal iş hayatımı bitirerek yeni bir döneme başladım. Tabii ki bu dönemde en büyük destekçilerim eşim, ablam ve bu işin duayeni canım arkadaşım Emel Seri hocam oldu. Okulumun ismi annemin ismi ve her zaman onun adına layık bir kurum olmak için çabalıyorum.
0-6 yaş çok önemli ve hayatın kritik dönemidir. Kritik dönem demek, ileride telafi edilmesi çok zor ya da imkânsız olan dönem demektir. O yüzden okul öncesi eğitim çok önemlidir. Bu dönemi sağlıklı geçiren çocuklar ileride mutlu ve başarılı olurlar. Bunun için de tek sizin değil, ekibinizin de çok güçlü olması gerekiyor. Bu konuda ablam, kendisi okulumuzun Uzm. Psikolojik Danışmanı Talia Ağaoğlu ve danışmanımız, aynı zamanda Pedagog, Çocuk Gelişimi Uzmanı Emel Seri ve alanlarında uzman öğretmenlerimiz ile güçlü, gelişen ve büyüyen bir ekip ile çalışıyoruz.
Eğitim yaklaşımınız ve öğretim metotlarınız nelerdir?
Biz sürekli araştıran, gelişen bir okuluz. Böyle olunca okul öncesi eğitimde uygulanan tüm eğitim modellerini biliyoruz. Okulumuz Montessori, Waldorf, Reggio Emilia, step by step yaklaşımlarından ilhamlar alır. Bazı etkinliklerde bu yöntemleri kullanırız.
Baktığımızda dünyada, okul öncesi eğitimin en önemli amacı, çocuğun yaşam becerisini geliştirmektir. Bu yüzden orman okulları artmaya başladı. Aslında tüm eğitim modellerinin felsefesinde de bu vardır. Biz de doğa gezilerine çok fazla yer vererek çocuklarda yaşam becerisi geliştirmeye çalışıyoruz.
Okulumuzda farklı eğitim modelleri de deneyimlenmekte ve farklı ülkelerdeki okullarla da okul öncesi eğitimle ilgili konferans ve çalışmalara katılmaktayız.
Tek başına bir eğitim modeli bazen çocuk açısından doğru olmayabiliyor. Bu yüzden biz öğretmenlerimize de farklı eğitim modelleri ve uygulamaları hakkında eğitimler vermekteyiz.
Anaokulu deneyiminin çocukların hayatına nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
0-6 yaş dönemi, çocuğun kişilik gelişiminin belirlendiği dönemdir. Çocuğun ileriki yaşlardaki gelişimi ve her alandaki başarısını okul öncesi dönem etkiler.
Bu dönemde çocukların en temel ihtiyaçları koşulsuz sevgi, kabul görme, ait olma ve güven duygusudur. Okul öncesi dönemde bu ihtiyaçları karşılanmış ve birey olarak değer görmüş çocuklar ileriki yaşlarda da öz değerli ve güvende olurlar. Örneğin; okul öncesi dönemde okula gitmeyen bir çocuk, arkadaşı ile oynarken oyuncak paylaşımı konusunda zorluk çıkarabilirken okula devam eden bir çocuk, paylaşmayı ve izin istemeyi öğrenir. Bu yüzden okul öncesi dönem, çocukların tüm gelişim alanlarını olumlu etkilediği için ileriki yıllarda da sağlıklı bireyler yetiştiririz.
Etkinlik, aktivite ve verdiğiniz eğitimlerden bahseder misiniz?
Serbest zaman etkinlikleri ile başlayan günlük plan içerisinde Türkçe dil etkinlikleri, fen ve doğa etkinlikleri, sanatsal etkinlikler, orf ve drama etkinliği, açık hava etkinlikleri yer alır. Tabii bunun yanında branş derslerimiz, jimnastik, satranç, İngilizce, robotik kodlama ayrıca çocukların yemek saatleri, uyku saatleri, öz bakım saatleri günlük planın rutinleri içinde yer alır.
Çocuğu tanımanın en güzel saati serbest zaman etkinliğidir, çünkü bu saatte öğretmen yapılandırma yapmadan çocukların birlikte serbest oynamasına izin verir. Böylece çocuğun dil ve bilişsel gelişimi desteklenir, çocuk bu etkinlikler sayesinde yeni kelimeler öğrenir, dikkat süresi artar ve dinleme becerisi gelişir. Sanat etkinlikleri sayesinde estetik duyguları ve hayata bakışları gelişir. Drama etkinliği, çocuğun iç dünyasının dışarı yansımasını sağlar ve yine hayal gücü ve yaratıcılığı destekler. Orf, dinleme becerisini destekler; fen ve doğa etkinlikleri ise araştırma ve merak duygularını geliştirir.
Ayrıca okulumuzun balıkları ve kedisi ile birlikte çocuklarda doğa sevgisi ve farkındalıklarının artmasını sağlıyoruz. Bizim için doğa farkındalığı ve sürdürülebilirlik çok önemlidir. Sokak hayvanları için ikinci el pazarı yapıyoruz. İklim değişikliği ile ilgili drama çalışmaları yapıyoruz. Çocuklar bizim geleceğimiz, onlarla mutluyuz.
Anaokulu çağındaki çocukların ihtiyaçları nelerdir? Bu ihtiyaçlara nasıl cevap veriyorsunuz?
Çocukların en büyük ve en temel ihtiyacı koşulsuz sevgidir. Bu yüzden okulumuzda ödül ve cezaya yer vermiyoruz. Çocuklar bir gruba ait olmayı ve kaç yaşında olurlarsa olsunlar kabul görmeyi isterler. Bunlar çocuğun en temel ve yaşamsal ihtiyaçlarıdır. Biz okulumuza gelen her çocuğa birey olarak değer veririz, kabul eder ve güvende hissettiririz. Oyun da çocuğun en önemli ihtiyaçlarından birisidir. Dr. Maria Montessori’nin dediği gibi “Oyun çocuğun işidir.” Biz de onların oyun yoluyla hayatı tanıması ve öğrenmesi için sevgiyle işimizi yapıyoruz.