Mustafa Sofuoğlu Bir Sanat Kategorisi Olarak Dövme Mesleği
2017-2022 yılları arasında, dövme sanatı dünyasında üstün başarılar elde ederek altı yıl boyunca arka arkaya “En İyi Dövme Sanatçısı” ödülüne layık görülen Mustafa Sofuoğlu, dövme mesleğinin sanat olarak kabul edilmesi için yaptığı çalışmaları MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Altı yıl arka arkaya “En İyi Dövme Sanatçısı” seçildiniz. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bu süre zarfında, sanatımla hem estetik hem de teknik mükemmeliyeti hedefleyerek, müşterilerime eşsiz ve kalıcı deneyimler sundum. Her dövme tasarımında kişisel bir dokunuş ve yaratıcılık ile bu alanda kendimi sürekli olarak yeniledim ve geliştirdim. Bu ödüller, sanata olan tutkumun ve emeğimin birer yansıması olarak benim için büyük bir onur ve motivasyon kaynağı oldu.
Dövme mesleğini icra eden kişilere artık “dövme sanatçısı” deniliyor. Dövmenin sanat kategorisine girmesi konusunda sizin nasıl katkılarınız oldu?
Ülkemizde dövme mesleğinin sanat olarak kabul edilmesini sağlamak ve dövme yapmak isteyen kişilerin profesyonel eğitim almasını desteklemek amacıyla kapsamlı resmî mesleki eğitim çalışmaları geliştirdim. Bu çalışmalar; dövme sanatının teknik ve estetik yönlerini kapsayan, standartlara uygun ve nitelikli eğitim programlarını içeriyor. Eğitim modülleri, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli sanatçılar için titizlikle hazırlanmış olup, dövme uygulamalarının sanatsal değerini artırmayı ve sektördeki profesyonelliği teşvik etmeyi hedefliyor. Bu girişim, dövme sanatının ülkemizdeki prestijini artırırken, aynı zamanda geleceğin sanatçılarına sağlam bir temel kazandırmayı amaçlamaktadır.
Dövme sanatında standartların iyileştirilmesi için sektörde “dönüm noktası” olarak tabir edilebilen adımlar attınız. Bundan bahseder misiniz?
Dövme sanatının ilk ve resmî yönetmeliğinin oluşturulması sürecinde, bakanlık ile iş birliği yaparak önemli bir adım attım. Bu noktada, dövme sektörünü düzenleyen ve standartları belirleyen kapsamlı bir yönetmelik geliştirdim. Uzun ve titiz çalışmalar sonucunda bu yönetmelik, sektördeki profesyonellerin ve uygulayıcıların yüksek standartlarda hizmet vermesine olanak tanıyan bir çerçeve sundu. Yönetmeliğin uygulanmasıyla birlikte dövme sanatı daha da kurumsallaşmış ve sektörel standartlar netleştirilmiştir. Bu süreç, hem sanatı hem de sektörü ileriye taşıyan önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
Dövmeciler Derneğinin mevcut tüzüğünü oluşturarak hem Türkiye’de hem de yurt dışında dikkat çektiniz. Sizce nasıl bir çalışma oldu?
Kurucu üyelerinden biri olduğum Dövmeciler Derneğinin mevcut tüzüğünün son halini oluşturmak, iki yıl süren titiz bir çalışmayı gerektirdi. Bu zorlu süreç sonucunda, derneğimiz için mükemmel bir tüzük elde ettim ve bu tüzük geniş bir beğeni topladı. Tüzüğümüz, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada dikkat çekti ve yurt dışındaki dövmecilerin tüzüklerinden daha özgün ve başarı odaklı olduğu vurgulandı. Bu başarı, derneğimizin ve dövme sanatının geleceği için sağlam bir temel oluşturmaktadır.
Aynı zamanda eğitimler de veriyorsunuz. Bunların içeriğinden ve amacından bahseder misiniz?
Dövme sanatı alanında uzmanlığımı ve deneyimimi paylaşmak amacıyla düzenli olarak seminerler ve eğitimler veriyorum. Bu eğitimler, hem yeni başlayan dövme sanatçılarına hem de sektördeki profesyonellere yönelik olarak hazırlanıyor ve sanatsal tekniklerin yanı sıra endüstri standartları hakkında bilgi sağlıyor. Ayrıca, çeşitli dövme yarışmalarında jüri üyeliği yaparak, sanatçıların yeteneklerini değerlendirme ve sektörün gelişimine katkıda bulunma fırsatı buluyorum. Bu rolüm, hem meslektaşlarımın yeteneklerini teşvik etmek hem de dövme sanatının kalite ve inovasyon standartlarını yükseltmek adına önemli bir katkı sağlamaktadır.