Mobilya Sektöründe Konjonktürel Gelişmele
Şubat ayında yaşanan deprem felaketinin ardından stratejik planlamalarında revizyonlar yaparak operasyonlarını sürdürdüklerini belirten Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, mobilya sektöründe yaşanan gelişmeleri aktarıyor…
Yılın ilk dört ayını geride bıraktık. Yaşadığımız büyük afet ve son dönemde yaşanan konjonktürel gelişmeler sizin yeni yıla yönelik yaptığınız hedeflerinizde güncelleme yapmanıza neden olacak mı?
Merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık olan ve on ilde etkilerini gördüğümüz depremde çok fazla can ve mal kaybı yaşandı. Zor günlerin üstesinden birlik olarak gelinebileceği inancıyla ilk günden itibaren grup şirketlerimizle birlikte yardım seferberliğine katıldık. Tamamen telafisi ne yazık ki mümkün olmayan bu sürecin, etkilerinin de çok uzun süre devam edeceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla, yaşanan bu büyük afetin etkileri Türkiye’deki birçok sektörde uzunca bir süre devam edecektir. Tepe Home olarak 1, 5, 10 yıllık stratejik planlarımız doğrultusunda operasyonlarımızı sürdürürken ülkede ve dünyada gündeme gelen tüm gelişmelere göre de gerekli revizyonları yaparak ilerliyoruz. 2023 yılının ilk üç ayı, yaşadığımız büyük deprem ve diğer konjonktürel gelişmelerde, özellikle yatırım ve istihdam alanlarında yeni kararlar almamıza ve en hızlı şekilde uygulamaya geçmemize sebep oldu.
Özellikle hangi alanlarda güncelleme ve tahminlerde şaşma olacağını düşünüyorsunuz?
Deprem acısının çok taze olduğu bu zaman diliminde önceliğimiz ülkemize ve vatandaşlarımıza destek olma konusunda ne yapabileceğimizdi. Deprem sonrası hayatlarını yeniden kurmaya çalışan vatandaşlarımızdan, komşu illere ve büyük şehirlere büyük bir göç başladığını gördük. Ankara’da kurulan ve faaliyetlerini sürdüren bir mobilya şirketi olarak afetten etkilenerek başkente gelen vatandaşların yeni hayatlarına entegre olabilmeleri için önemli bir adım attık. Ankara Bilkent’te yer alan mobilya üretim tesisimizde çalışmak üzere, depremzede vatandaşlarımız için özel olarak elli kişilik mavi yaka kadrosu kapsamında işe alım süreçlerini başlattık. Buraya gelen vatandaşlarımızın uzun süreli olarak hayatlarını idame ettirebilmeleri için istihdamlarına destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bununla birlikte deprem sonrası artan inşaat faaliyetleri nedeniyle mobilya sektörüne yönelik taleplerde büyük artış oldu. Bu nedenle üretimlerimizde kapasitemizi artırarak ve afet bölgesinde hizmet veren diğer firmalarla yürüttüğümüz iş birlikleri çerçevesinde destek olmaya devam edeceğiz. Tamamen yerli üretimimiz ve istihdama sağladığımız katkı ile ülkemizin kalkınmasına destek vereceğiz.
Bu güncellemeler sonucunda oluşacak yeniden yapılanmayı hızlı yönetmek adına neler yapıyorsunuz, yapacaksınız?
Talebe hızlı bir şekilde karşılık verebilmek adına bugünden kapasite artırıcı yatırımlar yapmaya başladık. Son dönemde yaşanan konjonktürel gelişmelerin bir diğer etkisi de hammadde tedarikinde yaşanan zorluklar ve fiyat artışları oldu. Mobilya sektörü özelinde işçilik, sünger, tutkal, plaka maliyetlerinde yükselişler ve teminde sıkıntılar ortaya çıktı. Yarım asrı aşkın bir süredir sektörde varlığını sürdüren köklü bir şirket olarak bu süreci sorunsuz bir şekilde atlatmak adına stratejilerimizi oluşturuyoruz. Tedarikçilerimizle olan uzun süreli ilişkilerimiz ve öngörülü stratejilerimizle bu zorlukların da üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Şubat itibarıyla fabrikamıza yaptığımız GES yatırımı sonucunda artık %100 yeşil enerji ile üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin yapı taşlarından biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak karbon nötr kuruluş olma yolunda ilerliyoruz. Aldığımız bu önlem sayesinde hem çevreye ve gelecek nesillere sorumluluğumuzu yerine getiriyor, hem de enerjiye kesintisiz ulaşım konusundaki sıkıntıların önüne geçmiş oluyoruz. Yenilenebilen enerji kaynaklarına bugünden yatırım yapmak, ileride hem şirketimiz hem de ülkemiz için ekonomik büyüme fırsatlarını da artıracaktır.
Bu güncellemeler ve yeni durum, sektörünüze nasıl bir etki yaratacak? Bu dönemi sektörel olarak doğru yönetmek adına neler yapılmalı?
Deprem bölgesinde faaliyetlerini sürdüren ve mobilya sektörüne hizmet, ürün ve hammadde tedariki sağlayan firmalar hem personel sıkıntısı hem de depremde aldıkları zarar nedeni ile üretime ara vermiş durumda ya da kapasite altında üretim yapmaktadırlar. İnşaat sektöründe ihracat kısıtlaması uygulanmakta ve fiyat kontrolü yapılmaktadır. Tüm öncelikler, haklı olarak, deprem bölgesinin ihtiyaçlarına doğru yönlendirilmektedir. Aynı zamanda montaj, taşımacılık ve mavi yaka iş gücünün büyük bölümü deprem bölgesinden sağlandığı için, içinde bulunduğumuz şartlarda bu hizmetlerin tedarikinde de aksama yaşanmaktadır. Hem deprem bölgelerinde kalan hem de başka illere göç eden vatandaşlarımız için yeni ev ve mobilya ihtiyacı artmıştır. Dolayısıyla sektörün de bu talebi karşılamak için yön değiştirmesi söz konusudur. Kapasite ihtiyacı nedeni ile fason imalatçılara yönelim artacaktır. Kalifiye ve kalifiye olmayan iş gücüne de fazlasıyla ihtiyaç olacaktır. Konteyner ve benzeri geçici barınma alanları için minimal ve fonksiyonel mobilya gereksinimi doğacaktır. Batıya doğru artan göç nedeni ile konut ve mobilya ihtiyacında da artış; bu doğrultuda, sektörde yer alan diğer üreticilerin de kapasite artırıcı yeni yatırımlar yapmaları gerekecektir. Aynı zamanda deprem bölgelerinde yer alan mobilya üreticileri için teşvik verilmesi de alınılabilecek önlemler arasındadır. Hem inşaat hem de mobilya sektörleri oyuncuları arasında koordinasyon ve iş birliği sağlayarak ortak çözümler geliştirmek önemlidir. Ayrıca, sektörel olarak yeni pazarlara açılmak, çeşitlendirme yapmak ve inovasyona yatırım yapmak da sektörümüzü güçlendirebilir. Hem iç hem de dış piyasada ülke ekonomisine katkı sağlayabilmek için şirketler pazarlama alanlarını genişletmeli, kalifiye iş gücünü artırıcı çalışmalar yapmalı ve katma değer sağlayan yarı mamul üretiminde AR-GE çalışmalarını sürdürmelidir. Ülkece yaşadığımız zorlu süreçlerin üstesinden gelebilmemiz için hep birlikte çalışarak, üreterek, teknolojik gelişmeleri takip ederek ve daima sürdürülebilir bir bakış açısıyla ilerleyerek ekonomik kalkınmaya destek vermeliyiz.