Kalbe Giden Yol Polyconart
İnşaat mühendisleri Banu Karabay Çatalbaş ve Oktay Özenir tarafından kurulan Polyconart, tamamen el emeği kullanarak dekor ve aksesuar gruplarını oluşturuyor. Markanın sosyal medya ve pazarlama kısmı ile ilgilenen Çatalbaş; bu alana yönelişlerini, üretimde izledikleri adımları ve gelecek planlarını MAG Okurlarıyla paylaşıyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizli Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunuyum. Denizli doğumluyum. Yirmi yıl boyunca Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünde inşaat kontrol müdürü ve bölge müdür yardımcısı pozisyonlarında çalıştım. Yirmi yıllık kamu tecrübesinin ardından, üç inşaat mühendisi ve bir mimar olarak Polyconart markasını kurduk. Bununla birlikte e-ticaret işine adım attım. Çalışma partnerim Oktay Özenir de Denizli doğumlu ve İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği mezunu; yapı malzemeleri, yapı kimyasalları ve uygulayıcısı uzmanı.
O da yirmi yıllık mesleki tecrübeye sahip. Alanında oldukça deneyimli ve başarılı olan Oktay Bey, işin Ar-Ge ve imalat kısmında bulunurken ben ise sosyal medya ve pazarlama kısmı ile ilgilenmekteyim.
Beton sanatına ne zaman yöneldiniz? Bu alanda yoğunlaşmaya karar vermenizdeki motivasyonunuz neydi?
Mesleki anlamda beton her zaman hayatımızın içinde aktif olarak var olan bir materyaldi. Bunu ürüne dönüştürme ve bir kimlik kazandırma fikri ise Oktay Bey kanalı ile oldu.
Birkaç sene boyunca azimle yaptığı Ar-Ge çalışmalarının ardından birlikte yol almaya karar verdik. Motivasyonumuz, beton ile yapabileceğimizi düşündüğümüz bütün çıktıların hayaliydi tabii ki. Beton, doğru kullanabildiğiniz takdirde size güzel yanıtlar verir. Onunla hayalini kurduğunuz birçok şeyi yapabilirsiniz.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
İlk olarak küçük ev aksesuarları, duvar kaplamaları ve banyo setleri ile başladık. Şu an tasarım ve modelleme aşamasında olan birçok planımız var. Bunların hepsi bizi oldukça heyecanlandırıyor.
Üretim sürecinde hangi adımları takip ediyorsunuz? Kullandığınız malzemeden biraz bahseder misiniz?
Bir ürünün tasarımından modellemesine, kalıplarının oluşturulmasından beton dökümüne ve sonrasında pazarlanıp satışa sunulmasına kadar geçen süre içerisindeki üretim proseslerinin hepsini kendimiz yapıyoruz. Bütün bu süreçler teknik kadromuzun bilgi birikimi ve deneyimlerinin yanında üretimdeki takım arkadaşlarımızın bizzat el emeği ile gerçekleşiyor. Bütün işlemlerin hepsi tamamen el yapımıdır.
Kullandığımız malzemeye gelince, temel olarak iki tip malzeme ile çalışıyoruz. İlki; çimentoyu polymer bağlayıcılar ile birleştirip daha elastik, daha narin, daha ince kesitli ürünler elde edebiliyoruz. İkincisi ise çimentoyu, organik ve yarı organik atık maddeler ile birleştirip ısıya ve suya dayanıklı özel hafif betonlar üretebiliyoruz. Her iki betonda da doğal atıkları kullanabildiğimiz özel bir formül ile çalışıyoruz.
Satışlarınızı hangi platformlar üzerinden gerçekleştiriyorsunuz? Fiziki mağazanız var mı?
www.polyconart.com adresi başta olmak üzere Trendyol, Hepsi Burada ve Instagram üzerinden satışlarımız bulunmaktadır. Yakında başlayacak yurt dışı satışları ile ilgili hazırlıklarımız hızla devam ediyor. Şu an fiziki bir mağazamız yok; fakat kısa vadedeki planlarımız içerisinde onu da düşünmekteyiz.
Gelecek planlarınızda neler var?
Betonu sanat ile birleştirerek ortaya çıkardığımız eserlerin özgür bir sanat görüsü içerisinde önemli bir yer kazanması asıl hedefimiz. Polyconart özgün, özgür, modern, sürdürülebilir, doğaya saygılı ve tamamen el yapımı ürünler sunuyor. Bu nedenle özel bir yeri olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda çalışmalarımızı daha ileriye taşıma gayretindeyiz. Amacımız, mottomuzda da söylediğimiz gibi:
“Sanat bazen beton kadar sert olsa bile kalbe giden bir yol açar. Polyconart, kalbinize yol açıp size ilham vermek için var.”