Gülsel Öykü Özkan Patili Dostlar İçin Sağlıklı Yaşam
Mistav İlaç firmasının çatısı altında doğan ve sadece evcil hayvanlar için destekleyici ürünler üreten MisPet girişimiyle Gülsel Öykü Özkan, “longevity” kavramı üzerine yoğunlaşıyor. Deniz Zeka ve Meltem Sezen Kılıç, genç girişimciyle yolculuğunu konuşuyor.
Kendinizi ve şu anki girişiminizi kısaca tanıtır mısınız?
İki veteriner hekimin çocuğu olarak 1994 yılında Ankara’da dünyaya geldim. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesinin ardından Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Bu dört yılın ardından Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisansımı tamamladıktan sonra eğitim hayatıma bir noktalı virgül koydum. Noktalı virgül diyorum, çünkü hayat ne getirir hiç bilinmez…
Okullar tamamlandıktan sonra, 2017 yılında, ailemin ben doğmadan önce kurduğu şirketimizde çalışmaya başladım. Bugün benim attığım adımın da en büyük dayanağı ve desteği niteliğindeki Mistav İlaç, GMP Sertifikalı veteriner ilaçları üreten, Türkiye’de %100 yerli sermaye ile büyüyen sayılı veteriner ilaç firmasından birisidir. Mistav İlaç çatısı altındaki MisPet ise sadece patili dostlarımızın sağlıklı gelişimi ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gereken destekleyici ürünlere odaklanarak kuruldu. Amacımız; güvenilir ve bilimsel bakış açısıyla oluşturulmuş destekleyici ürünlerle artık günümüzde giderek önem kazanan, sağlıklı ve uzun bir ömür anlamına gelen “longevity” kavramını patili dostlarımız için de geçerli kılmak.
Sanırım sahip olduğum en büyük şanslardan biri doğaya düşkün bir ailede doğmuş olmamdı. Babam da annem de doğada zaman geçirmeyi seven, orman yürüyüşlerine çıkan, belki de gündelik yaşamlarındaki stresi ve koşuşturmacayı doğada dinginleştiren insanlardı. Elbette ben de hep onlarla olurdum. Ağaçları yapraklarına göre ayırmak, bir hayvanın ayak izini tespit etmek gibi oyunlar oynayarak, doğayla iç içe geçen bir çocukluğum oldu. Evimizde hayvanlara, dünyaya, doğaya ilişkin çokça belgesel izlenirdi. Benim hayvanlara olan sevgimin kökeni işte buralara dayanmaktadır. Sadece hayvanlara değil aslında, tüm doğaya ve güzel gezegenimize duyduğum sevgi beni şekillendiren şey olmuştur.
“Yaşamdaş” kavramını kullanıyorsunuz. Bu kavram sizin için ne ifade ediyor?
Aslında bu kavram bana ait bir kavram değil. Çok büyük ilgi ve merakla takip ettiğim beyin cerrahisi profesörü ve beyni anlamaya çalışan bir bilim insanı olan Prof. Dr. Türker Kılıç’a ait. Hocamız beyni anlamak amacıyla çıktığı yolculuğunda, hayata dair öyle güzel farkındalıklar sunuyor ki bizlere ve şunu diyor: “İnsan yaşama sahip olmak değil, yaşamla bir olmak gerektiğini anlamalıdır.” Nasıl ki orman, yaprak için değil; yaprak, orman için yaşarsa, yaşamın da insana hizmet eden bir sistem olmadığını ve yaşamı paylaştığımız her şeyle “yaşamdaş” olduğumuzu anlamalıyız.
Girişimcilik yolculuğunuza çıkmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
Sanırım girişimcilik ruhu da bana ailemden gelen özelliklerden bir diğeri. Bir şeyi geliştirmek, daha iyi hâle nasıl getirilebilir diye düşünmek ve sonundaki çıktılarla harekete geçip şansını denemek bana her zaman heyecan vermiştir. Girişimcilik aynen sizin de dediğiniz gibi bir yolculuk, yolun nereye vardığı da elbette ki önemli; ancak, yolda olmak fikri girişimciyi canlı tutan daha büyük bir motivasyon kaynağı sanırım.
Aile şirketimizde çalışmaya başladığımda bir kültürle tanıştım: Çalışanlar daima yeni fikirlere, mevcut işleyişi geliştirecek yeniliklere yönlendiriliyor ve bu anlamda destekleniyordu. Her ne kadar bu isimle yapılmasa da “kurum içi girişimcilik” aile şirketimizde oturmuş kültürlerdendi. MisPet de aslında bu kültürün bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Evcil hayvanlar için geliştirdiğiniz ürünler nelerdir? Onları farklı kılan özellikleri anlatır mısınız?
Daha önce de söylediğim gibi aslında ürünlerimizin temeli bilimsel çalışmalar sonucu elde edilmiş formüllere dayanıyor. Ayrıca bu formülleri doğanın bize sunduğu ve bugün yararları bilinen bazı bitki özlerini, maya, propolis gibi doğal katkılarla daha faydalı ve zengin hâle getirerek patili dostlarımıza sunuyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz ya da bu tür projeler planlıyor musunuz?
Öyle enteresan bir zamanda yaşıyoruz ki… Bir yandan dünyayı tüketen bir türün mensubuyuz ve bunun farkındalığını yaşayan insanlar olarak bir şeyler yapmak istiyoruz. Öte yandan bu güzel niyetlerin bile ne kadar kötüye kullanılabildiğini görüyoruz. Bu iki durum arasında sıkışmış hissetsek de, oluşturduğumuz güven halkası içerisinde elbette ki sosyal sorumluluk projeleri yapmayı, güvenilir bir adres arayanlar için bir seçenek olmayı hedefliyoruz.
Girişimcilik dünyasında kadın olmanın getirdiği avantajlar veya dezavantajlar nelerdir?
Yaşadığımız coğrafyada başlı başına kadın olmanın beraberinde getirdiği zorluklar varken, üzerine bir de erkek egemen bir iş dünyasına atıldığımızda bu zorlukları belki de misliyle göğüslüyoruz. Genç bir kadın girişimci olmak, önünüzde size ışık tutacak arkanızda da size destek olacak birileri olduğunda çok motive edici, heyecan verici. Kadın girişimcilerin birbirine ışık tuttuğu ve destek olduğu ortamlardan beslenerek ve bu ortamları besleyerek yaratacağımız döngüsel yardımlaşma biz cesur kadınların en büyük dayanağı olacaktır diye düşünüyorum. Kendi adıma da bu döngüye olabildiğince katılmaya çalışıyorum.
